1- Son yıllarda büyük merkez bankaları ne yaparsa yapsın ortaya çıkmayan bir enflasyon hikayemiz vardı ama bu durumun ana sebebi merkez bankalarının destekleri bankalar üzerinden aktarmasıydı.
2- Merkez bankaları, bankaların kredi verme imkanlarını mümkün oldukça iyileştirmişti ama sonuç olarak 2020 krizi öncesi bile neredeyse maliyetsiz krediyi bile talep etmeyen (aşırı borçluluk) +++
3- Veya maliyetsize yakın krediyi bile ödeme kapasitesi tartışılır kişi ve kurumlar ortaya çıkmıştı. 2020 krizinin başında Fed'in "sınırsız" para vaadi bu yüzden piyasalar için saçma ve gereksizdi.
4- 2020 krizinde merkez bankaları bir tabuyu daha aştı; destekler artık kredi olarak değil hibe olarak verildi. (Helikopter Para) Yine büyük merkez bankaları krediye ulaşamayan kesimlerin krediye ulaşabilmesi için de mekanizmalar oluşturdu.
5- Toparlamak gerekirse Fed'in bilançosu 4547434565 dolar artmış ifadesinin günümüzde bir önemi yok ama Fed'in/merkez bankalarının hibe olarak bastığı her dolar veya tıkanmış kredi mekanizmasındaki tıkanıklığı telafi eden her karar somut etkiler doğurur ki şu an bunu yaşıyoruz.
6- Bazen soruluyor; Fed'in bastığı trilyonlar nereye gidiyor? Örnek olsun diye şurada bir link paylaşıyorum; bu link Abd'de bankaların kobilere karşı kredi verme tutumunu ifade ediyor.
10- Yazıyı linklere boğmayacağım ama sadece Abd'de değil, bütün dünyada resim aşağı yukarı bu.
11- Fed ve benzeri kurumlar günün sonunda kamu kurumlarıdır; politikalarını uygularken bu kurumların maddi bir zararı ortaya çıkmaz ama bankalar ticari işletmelerdir ve finansal şartlar ne kadar destekleyici olursa olsun bir banka kriz çıktı diye mb'ler istediği gibi kredi saçmaz
12- Kredi verirken bu kredinin ödenip ödenmeyecegini değerlendirmek zorundadır ve krizde insanların, şirketlerin çok daha güvenilir hale gelmesi mümkün degildir. Günün sonunda yukarıdaki linkte gördüğünüz gibi fed gaza basarken bankalar frene basar.
13- Yine "para basma" dediğimiz süreçte bankaların verdiği kredilerin önemi büyüktür. Bir ülkedeki merkez bankası, a bankasına 100 birim para verir. +++
14- Karşılığında teminat alır, bu ülkede diyelim ki zorunlu karşılık oranı %10 olsun: A bankası 10 birim zorunlu karşılık ayırır, 90 birimi kredi verir ama bu kredi aynı banka ya da başka bir bankaya mevduat olarak döner.
15- Bu paranın 9 birimi zorunlu karşılık olarak ayrılı,. 81 birimi kredi olarak verilir... Bu şekilde devam eder ve bankalar kredi vermeden "para basma"nın etkileri ortaya çıkmaz ya da istenen seviyede çıkmaz.
16- Yukarıda verdiğim linkte görüldüğü gibi bankaların kredi kosulları Abd'de normalleşiyor, dünyada da durum benzer.
17- Piyasa yorumlarında tekrar edilip durulan basılan paraların etkisi asıl şimdi görülecek ki bunlardan en başta akla gelen enflasyon.... varlık fiyatları bu enflasyon beklentisinden etkileniyor.
18- Şunu da ekleyeyim, bahsettiğim durum 2008'den 2019'a kadar istenen sonucu vermedi ama bu süreçte gördüğümüz şey gittikçe işlevini yitiren yöntemin sınırını keşfetmekti. (VARLIK ALIM PROGRAMLARI)
19- Basit ifadesiyle kişi kurumları borçlandırarak gidilebilecek yolun neredeyse sonuna kadar gidildi ve krizden önce de bu yöntemle ekonomilere yeterli destek sağlanamıyordu. +++
20- 2020'de artık hibeler ve kredi sistemindeki tıkanıklarla müdahale edilmeye başladığı için bunun devamını bekleyebiliriz. Sonuç olarak da enflasyon beklentileri artık yakın geçmisteki gibi değil.
21- Son olarak dünyada enflasyon beklentileri bozuluyor olsa da en azından dünya ekonomisinin lokomotifi olan ülkelerde ( başta Abd, Avrupa) bunun sebebi para politikaları...
22- Bu ekonomilerde enflasyonsuzluk yapısal bir problem ve para politikası desteği zayıflarsa enflasyon değil deflasyon sorunu gündeme geliyor. Bu şartlar altında enflasyon patlamasından söz etmek zor.
23- Ekleme: bu yazıda önemli olmadığı için bankalar kredi koşullarını sıkılaştırırken borçluluk neden artıyor sorusunu atladım.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1- "Supplementary leverage ratio" önümüzdeki ay itibariyle bizi ilgilendirmeye başlayabilecek bir terim.
2- Bu rasyonun ne işe yaradığı bizleri çok ilgilendirir mi emin değilim ama işlevi Abd'de bankaların risklere takla attırıp yok etmesini engellemektir.
3- Konu dışı ama 2008'de krizin ana sebeplerinden biri bankaların kardan makul bir feragat ile bütün riski satabilmeleri sebebiyle çok daha riskli kredilere yönelmesiydi.
1- Uzun süredir olumlu gelişmelere şahit olduğumuz kur yeniden hareketlendi. 8,5'ten başlayan hareketin önemli hedeflerinden biri 6,8 seviyesiydi ve kur bu seviyeye yakınken bütün piyasalarda Abd tahvillerindeki fiyatlamalar sebebiyle riskten kaçış görülünce bizim+++
2- Varlıklarımızda da satış görüldü.
3- Dün Fed Başkanı piyasaları bir kere daha teskin etti ama enflasyon korkusu muhtemelen ara ara geri dönecek. İçeride de Türkiye, Kasım ayında beri gördüğümüz politikalardan geri döner mi sorusu soruluyor ki aslında bu iki olgu tamamen ayrı da değil.
1- Dövizdeki yükselişler ürün fiyatlarını yukarı taşırken dövizdeki gerilemelerin ürün fiyatlarını yeterince aşağı çekmemesi Tl'nin kuvvetlendiği her dönem dile getirilen bir sorun.
2- Öncelikle döviz hareketlerinin ürün fiyatlarına etkisi homojen değil. Bir kuyumcunun veya araba galerisinin dövize tepkisi ile çiftçinin tepkisi arasında dağlar kadar fark var ama +++
3- Genel çerçeveden bakmak gerekirse dövizdeki dalgalanmaların ürün fiyatlarına etkisi hatalı yorumlanıyor olabilir.
1- Son günlerde piyasaların (Tl, borsalar, kripto paralar.) görünümü değişmeye başladı.
2- Ne oluyor sorusuna cevap vermek gerekirse;
Satışların ana sebebi Abd on yıllık tahvillerinin faizinin son günlerde sürekli olarak yükselmesi +++
3- Bütün varlıkların değerlemesinde Abd tahvilleri baz alınır yani bir yatırımcı 10 yıllık yatırım yaparken yüz dolarını yüz dolar olarak değil; 100 dolar+Abd tahvili getirisi olarak değerlendirir ve Abd tahvillerinin faizleri yükseldikçe doğal olarak yatırımcıların risk alma+++
1- Dolar tl'e karşı aylar sonra 7 liranın altına geriledi. İçerdeki gelişmelerden başlarsak daha önce şurada yüksek faiz ortamının tl'i nasıl desteklediğini açıklamaya çalışmıştım.