İsrail’in kuruluşunda yerlerinden edilen binlerce Arap, bu olayı ‘büyük felaket’ yani ‘Nekbe’ olarak tanımlıyor. Buna rağmen topraklarını bırakmayan Arapların birçoğu İsrail kimliği altında birleşirken,
birçoğu da yine İsrail kimliği altında ancak #Filistin davasına sadık kalarak yaşamlarını devam ettiriyor. Son olaylarda ortaya çıkan, bazı şehirlerde İsrail’e OHAL ilan ettiren İsrailli Araplar, her geçen gün etkinliğini artırıyor. Son seçimler üzerinden durumu şöyle anlatayım.
Mart ayında bir ilki gerçekleştirerek 15 sandalye elde eden #Arap partilerden oluşan liste, Netanyahu ve Gantz’in ittifak için muhtaç olduğu gruplar arasında. 15 sandalye ne ki demeyin. Çünkü 120 sandalyeli mecliste, Netanyahu da Gantz de 35’er vekil çıkartabildi.
Onlara en yakın parti ise 6 vekilde kaldı. Farklı partiler, farklı ideoloji ve fikirler var. Baraj % 3,25. Mart ayındaki seçimlere koalisyonsuz giren Filistin davasını benimseyen RAM ise 5 sandalye çıkardı.
Bu sayılar İsrail içerisindeki keskin görüşlerin (Filistin davasını savunan Araplar) de git gide arttığını kanıtlar nitelikte. Aslında son olaylarda İsrail’i korkutan ‘iç karışıklık’ söylemlerinin temelini de bu oluşturuyor.
Biliyorsunuz, bir hafta önce İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin’in, birçok şehirde Yahudilerle Filistinliler arasındaki çatışmaların iç savaşa evrilebileceğini söylemesi dikkat çekmişti.
İsrail ordusunun saldırıların şiddetinin artırmakta çekingen kalmasının ardında da bu korkunun olduğu söylendi.
Genel ve resmi verilere baktığımızda 9,2 milyonluk #İsrail’in yaklaşık 2 milyonunu Araplar oluşturuyor.
Bu da her 5 kişiden birinin Filistinli (Arap) olduğu anlamına geliyor. Tabi ki tüm Araplar Müslüman değil ama Arapların büyük kısmı Sünni Müslüman. Ayrıca bu 2 milyon Arap içerisinde işgal altındaki Doğu Kudüs ve Golan’da yaşayanlar da yer alıyor.
Toparlayacak olursam; Netanyahu ile koalisyon kuran ve şu anda Savunma Bakanı olan Gantz’in de dediği gibi, İsrail belki #Gazze’yi bombardıman altına tutarak savaşı ‘kazabilir’ ancak evindeki savaşı kaybedebilir. Bu durum ise İsrail için için en kötü senaryoların başında geliyor
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
#Karadeniz sahillerinde hakimiyet kurmayı öncelikli hedefleri arasına koyan Çarlık Rusya, 1556'dan itibaren Kafkaslarda birçok savaşa girişti. Bu savaşlar, yüz binlerce kadın ve çocuğun katledilmesiyle sonuçlandı.
Savaş ahlakından bir haber olan Ruslar, hani tarih kitaplarında Cengizhan’ın o korkutucu ordusundan bahsediliyor ya, tıpkı onun gibi köyleri yakıp yıkarak talan etti. Yakın zamanda Myanmar’da ordunun Arakanlılara ait yerleşim yerlerini haritadan silmesi gibi, halkı
“ya bizim yanımızda savaş ya da öl” diyerek birçok katliamdan geçirdi. Yaklaşık 300 yılın ardından, Soçi’de zafer çığlıkları atan Ruslar, kılıçlarını Çerkes halkına doğrulttu. Katliamlar ve arkasından gelen sürgün.
Türkiye’nin ikinci ticari ortağı ‘Amerikancı’ Kolombiya…
1️⃣ Venezuela, Panama, Ekvador, Peru ve Brezilya'ya komşu olan #Kolombiya, 1.143.000 km² yüz ölçümü ile Türkiye’nin neredeyse iki katı büyüklükte.
2️⃣ 50 milyon nüfusu ile Brezilya ve Meksika'nın ardından Latin Amerika'nın en kalabalık 3. ülkesi olan Kolombiya, % 90’dan fazla Katolik Hristiyan nüfus oranı ile bölgenin en sağcı ülkelerinden.
3️⃣ Kişi başına düşen GSYİH 6432 #dolar. Latin Amerika’nın dördüncü, dünyanın ise 40. büyük ekonomisi.
4️⃣ Dünyada en fazla petrol rezervine sahip 34. ülke olan Kolombiya, gelirlerinin yüzde 50’sini petrol ve kömürden elde ediyor.
Kolombiya’daki protestolar ve (Türkiye’deki) vergi yükü örneği
Kolombiya’da Devlet Başkanı Ivan Duque’nin kongreye sunduğu vergi yasası, binlerce kişinin meydanlara çıkmasına neden oldu.
Çünkü yasa kapsamında elektrikten gelir vergisi zamlarına kadar birçok alanda yeni vergilerin getirilmesi planlanıyordu. Gösterilerden 4 gün sonra tasarı geri çekilse de güvenlik güçlerinin müdaheleleri meydanları sakinleştiremedi.
Çünkü özel polis birimi ESMAD’in olaylara sert müdahalesi göstericilerin ateşini daha da harladı.
Aslında Kolombiya, yüzde 90’a yakını Katolik olan sağ eğilimli bir ülke. Buna rağmen ülkede FARC ve ELN gibi marksist örgütlerin çatışmaları yıllardır devam etmişti.
Peki Filistin meselesini nasıl yorumlamamalıyız? #AksadaBaskınVar
Siyonizm, modern ve basit anlamda Yahudi milliyetçilerinin ideolojisinin temelini oluşturan, kendisinden olmayan ırkları ve farklı dine mensup insanları dışlayan, Filistin topraklarındaki devletin koruculuğu için çalışmalar yürütülmesidir.
Bir takipçimin attığı ekşi başlığını görünce gerçekten asabım bozuldu. Başlıkta İsrail’in haklı olduğu iddia edilmiş, Filistinlilerin zamanında topraklarını satması ve Mescid-i Aksa’nın basılmasını “bir cami basıldı diye duygu sömürüsü yapıyorlar” şeklinde yorumlanmış.
1️⃣ BioNTech bu yıl için Kovid-19 aşısından elde edilecek gelir tahminlerini 12.12 milyar euro’ya yükseltti.
2️⃣ Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, BAE ve Mısırlı mevkidaşlarıyla telefon görüşmelerinin ardından bugün Suudi Arabistan'a ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, 2018’de Kaşıkçı cinayetinden sonra bir ilk niteliği taşıyor.
3️⃣ İsrail Başbakanı Netanyahu, ”#Kudüs İsrail'in başkentidir ve her milletin başkentini kurup inşa etmesi gibi, biz de Kudüs'ü inşa etmeyi sürdüreceğiz.” dedi.
İngilizlerle 6 yüzyıl boyunca savaşan İskoçlar, 1707’deki Birlik Kanunu ile İngiltere ile tek çatı altında birleşti. Şu anda Kuzey İrlanda, Galler, İskoçya ve İngiltere’den oluşan Birleşik Krallık’ın % 32’si İskoçya’ya ait.
Yıllardır ayrılmak için elinden geleni yapan İskoçya, referandumda tam istediği sonuçlara ulaşamadı. 2014’deki bağımsızlık referandumunda halkın yüzde 55’i ayrılmayı reddetti. İngilizler ipten döndü ama bir dahaki referandumda kaçamayacağına herkes emindi.
Sonra Brexit referandumu olunca, İngiltere ve #İskoçya’yı aynı zeminde tutan o kritik oy oranı sallantıya girdi. Brexit referandumunda % 62 ile AB’de kalmak isteyen ancak İngiltere ile birlikte AB’den ayrılmak zorunda kalan İskoç halkı,