1942 yazında İstanbul gazetelerinde, genel olarak gayrimüslimleri, özel olarak Yahudileri hırsızlık, karaborsacılık, soygunculuk, vurgunculuk ve ihtikar (aşırı kar) fiilleri ile ilişkilendiren haberler ve karikatürler birbirini izlemişti.
Gazetelerde suçlananlar başta Yahudiler olmak üzere gayrimüslim zenginlerdi.
9 Temmuz 1942 günü hükümeti kurmakla görevlendirilen Şükrü Saraçoğlu 5 Ağustos’taki güven oylamasından sonra şöyle dedi: “Biz Türküz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız.
Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar ve laakal (en az onun kadar) bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan ve azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz ve her vakit bu istikamette çalışacağız!”
Saraçoğlu Hükümeti’nin ilk icraatı, Varlık Vergisi Kanunu’nu çıkarmak oldu.
11 Kasım 1942’de çıkarılan bu kanun, Türkiye’nin yakın tarihinde büyük kırılma noktalarından birine işaret etmektedir.
Bu Kanunla Türkiye’de yaşayan Rum, Ermeni ve Musevi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sermayeleri, mülkleri ve servetleri sert ve acımasız yöntemlerle ve devlet marifetiyle ellerinden alınmış, Türklere geçmesi sağlanmıştı.
Varlık Vergisi görünüşte 2. Dünya Savaşı’nın çetin koşullarında sosyal adaleti sağlamak için çıkarılmıştı. Hesaba göre, karaborsacılık ve vurgunculukla zenginleşenler, bedelini ödeyecekti.
Ancak gerçek böyle değildi.
Özellikle gayrimüslim azınlıkların payına düşen vergi miktarları, ödeyebileceklerinin çok üzerindeydi.
Hükümet Varlık vergisinin hazırlıklarını yaparken, verginin görünürdeki gerekçesi olarak; “piyasadaki para arzını azaltmak, Türk parasını kıymetlendirmek,
fiyat artışlarını önlemek, aşırı kazancı vergilendirerek sosyal adaleti sağlamak vb.” gibi ekonomik hedefler ileri sürmüştü.
Başbakan Saraçoğlu, CHP grup toplantısında ve “gizli oturumda” Kanun’un gerekçelerini anlatmış,
partili milletvekillerine Varlık Vergisi’nin “hassaten azınlıkları” hedef aldığını belirtmişti.
1942 yılı Eylülünde Maliye Bakanlığı’ndan gönderilen gizli bir yazı ile “harp ve ihtikar (vurgunculuk) dolayısıyla kazanılan fevkalade kazançları vergilendirmek üzere
cetveller hazırlanması, bilhassa ekalliyetlerin (azınlıkların) ayrı bir cetvelde belirtilmesi” istenmiştir.
hazırlanan cetvellerde: Müslüman (Türk) tüccarlar M, Gayrimüslimler G, Dönmeler D, Ecnebiler E harfleriyle kodlanmak suretiyle gruplandırılmışlardır.
M: Türkleri, G: Ermeni, Rum ve Musevileri, D: sonradan Müslüman olmuş Musevileri, E: Başka bir ülke vatandaşı olup Türkiye’de ticari faaliyet gösteren azınlıklardan vatandaşları içeriyordu.
Varlık vergisinin psikolojik atmosferini hazırlamak için 1942 yazı boyunca bütün basın organlarında bolca görüleceği gibi hırsızlık, karaborsacılık, vurgunculuk ve fahiş fiyatla mal satanlarla ilgili haber ve yazılar ön plana çıkarılmıştı.
Hemen her gün gazetelerde “karaborsacı Yahudi” tiplemesini içeren karikatürler yayımlanmış, bu faaliyetleri yapanlarla “azınlıklar” özdeşleştirilmişti.
Reşat Nuri Güntekin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Hasan Ali Yücel ve Celal Bayar gibi tanıdık isimlerin de aralarında olduğu
76 milletvekili oylamaya katılmadı.
11 Kasım 1942’de Meclis’te hemen hemen hiç tartışılmadan kabul edilmişti.
İstanbul Defterdarı Faik Ökte’nin hocası Prof. Fazıl Pelin, gazetelerde okuduğu kanun metnine inanamamıştı.
Özellikle vergi oranlarının belirtilmemesi ve kanunda itiraza, temyize ait bir hüküm olmaması Pelin’i isyan ettirdi.
Öğrencisi Ökte’ye “Oğlum siz toptan deli mi oldunuz?” diye itiraz etti.
Kanun görünüşte herhangi bir dini veya etnik grubu hedef almıyordu.
Ama pratikte durum farklıydı.
Türkiye’de yaşayan Rum, Ermeni ve Musevi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sermayeleri, mülkleri ve servetleri ellerinden alındı; sermaye ve servetin Türklere geçmesi sağlandı. Bu sayede yeni zenginler türedi.
Hatta yeni türeyen bu muhafazakar sermayedarlara “Hacı Ağa” lakabı takılacaktı.
kimin, ne kadar vergi vereceğine karar verecek Servet Tespit Komisyonları kuruldu.
Bu durum, hukuksuz olduğu gerekçesiyle yasanın en eleştirilen taraflarındandı
18 Kasım 1942’de vergi listeleri yayımlandı, Varlık Vergisi’nin yüzde 70’i İstanbul’daki mükelleflere tahakkuk ettirilmişti.
Yüzde 87’si gayrimüslimdi. Gayrimüslimlerin mali güçleri ile uygulanan vergi oranları Müslümanlara uygulananlara göre
çok fazla ağırdı.
Komisyonlar vergi tutarını belirlemede serbestti.
Servet Tespit Komisyonları’nın kararlarına itiraz edilemiyordu, karar nihai ve kesindi.
Vergi, mükellefe bildirildikten sonra ödeme süresi 15 gündü.
Bu süre içinde tahakkuk eden vergiyi ödemeyenlerin malları haczedilerek icra yoluyla satılacaktı.
Borcunu ödeyemeyen mükelleflere borçlarını “bedenen çalıştırarak ödetmek” amacıyla
çalışma kamplarına gönderilmesi öngörülüyordu.
Haraç mezat satılan mallarının bedeli vergilerini karşılamayan bini aşkın mükellef 27 Ocak 1943 tarihinden itibaren Eskişehir’in Sivrihisar ve Erzurum’un Aşkale ilçelerindeki çalışma kamplarına gönderilmek üzere toplandılar.
Aşkale’ye gönderilen 1,229 mükelleften 21’i
(bir kaynağa göre 25’i) kötü hayat koşulları ve yetersiz tıbbi bakım yüzünden kampta hayatını kaybetti. Hayatını kaybetmeyenler arasında ruh ve beden sağlığını, üzüntüye dayanamayan yakınlarını kaybedenler oldu.
20 Ocak’ta süre dolduğunda ödeme yapamayanların malları haciz edildi ve icra yoluyla satılmaya başlandı.
Tan gazetesinde 2 Şubat 1943’teki şu haber olayın vahametini anlatıyordu: “…Bugün de birçok han, apartman ve depolarda haczedilmiş eşya satışı yapılacaktır.
Avukat Şekip Adut’un Taksim Palas’taki ev eşyası, Simon Kayseriliyan’ın Acara Sokak Ada Hanı’ndaki dairesinde muhtelif ev eşyaları satılacaktır.”

“Kepenk yağlayan bir Yahudi’yi yağcı yazdılar. Bir Yahudi bakkal vardı, iki kavanoz akide şekeri de vardı, onu pastane yazdılar.
İkisi de perişan oldu.”
Prof. Dr. Baskın Oran-‘Varlık Vergisi Faciası’

Aralık 1942 ve Ocak 1944’te başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de gayrimüslimlere ait binlerce taşınmaz mülk, ev ve işyeri haczedilerek haraç mezat satıldı, el değiştirdi.

+++👉👉👉
Binaların % 67’si Müslüman Türkler,
% 30’u resmi kurum ve kuruluşlar tarafından alındı.
Varlık Vergisi 16 ay yürürlükte kaldıktan sonra 15 Mart 1944 tarihinde yürürlükten kaldırıldı. TBMM o güne kadar tahsil edilemeyen vergiler ve borçların silinmesine karar vermişti.
Aralık ayının ilk günlerinde Aşkale ve Sivrihisar sürgünleri yaklaşık on aylık esaretten sonra evlerine dönebildiler.

Varlık Vergisi, Türkiye çapında 114 bin 368 kişiye uygulandı. Toplam 314 milyon 900 bin TL vergi toplandı. Bu paranın yüzde 70’i İstanbul’dandı.
Toplanan para devlet bütçesinin yüzde 80’ini buluyordu
1935 sayımında Türkiye nüfusuna oranı %1,98 olan gayrımüslim azınlıklar vergiden sonra başlayan göç nedeniyle 1945'te %1,56'ya ve 1955'te %1,08'e düştü
Varlık Vergisi bazılarınca ,“ Cumhuriyet mali tarihinin yüz kızartan bir sahifesi” olarak nitelenirken, bazıları da devlet aracılığı ile milyonlar kazanan savaş vurguncuları ve azınlıkları hedef almasından dolayı vergiyi savunmuşlardır.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Kapheros

Kapheros Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @sigaramcamel

8 Jun
Şair, senarist ve de roman yazarı.
1919 yılında Samsun’da doğdu, Samsun Lisesi’nde okudu.
1942 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu.
Abdülkadir Pirhasan , bildiğimiz, tanıdığımız ismiyle Vedat Türkali…

Maltepe ve Kuleli Askeri Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı.

“Kendimi çok talihli saymışımdır. 1919’da çok yoksul bir semtte, emekçi bir ailede doğdum.
Bu bir defa büyük avantajdı benim için.
Mahallemde okuyan tek kişiydim. Ve asıl talihim de o zaman TKP’yle ilişkisi olan bir komünist genç arkadaşın bizim okulda olması ve bana ışık tutması oldu.
Yani dünyayı, liseyi bitirmek üzereyken sınıfımdaki hemen hemen herkesten daha erken kavramaya başlamıştım.
Read 27 tweets
7 Jun
Namibya, geçmişte coğrafi özellikler ve birçok değerli maden kaynakları sebebiyle başka ülkeler tarafından fark edilmiştir.
Her zaman dış ülkelerin gözünde olan bu ülkede 17.yy’a kadar yerleşim olmamıştır.
Yerlileri ise Ovembo, Herero, Nama ve Orlam kabileleri olmuştur. Image
1880'lerde Güney Batı Afrika'da Almanya kendi kolonisini kurdu, Afrika hakkında tecrübesiz bir askeri vali atadı ve yerleşimciler gönderdi.
1884–85 Berlin Konferansı’nda, Almanya’nın sömürgeleri uluslararası düzeyde onaylanmıştır. Image
Bu bölgedeki elmas yataklarını kontrol altına alan Almanya bölgenin güvenliği için II. Kaiser Wilhelm’in emriyle Alman İmparatorluğu’nun en iyi birliklerini de bölgeye getirdi. Image
Read 25 tweets
6 Jun
İyonosfer, Dünya atmosferinin, yüzeyden yaklaşık 50 – 100 km yukarısında başlayan ve yüzlerce kilometre boyunca yukarı çıkan bir bölgesidir.
Dünya yüzeyi ve iyonosfer arasındaki boşlukta titreşimler
meydana gelir
Dünya yüzeyi ve iyonosfer arasındaki boşlukta meydana gelen doğal frekansa yani titreşime Schumann Rezonansı denir. Aralarındaki o boşluk kapalı bir dalga kılavuzu görevi gördüğü için rezonans uzaya genişledikçe azalmaz, aksine kapalı boşluk içinde dengelenir.
Dünya’mızın kalp atışı olarak da tanımlanan, bu boşluktaki titreşim frekansı, ortalama 7.83 hertzlik Şchumann rezonansıdır.
Bilim insanlarının onlarca sene üzerinde çalışmalar yürüttüğü ve incelediği bu değer, birçok farklı etken tarafından değiştirilebilir.
Read 28 tweets
4 Jun
Paketlenmiş sigaralar daha başka bir deyişle endüstriyel üretimle tüketicilere sunulan sigaralar, 20. yüzyılın başlarında ABD’de üretilerek tüm dünyaya yayıldı.
Sigara endüstrisi o yıllarda reklam ajanslarının en büyük müşterileriydi.
1900’lü yılların başından 1. Dünya Savaşına kadar ABD’de en popüler tütün “Türk tütünüydü”.

O dönemde Osmanlı tebasına ait; Rum, Ermeni, Yahudi ve Türk ırkına mensup herkese “Türk” adıyla hitap edildiği için,
Osmanlı Devleti’nden ABD’ye göç eden Osmanlı Ermeni ve Osmanlı Rumlarının kurduğu sigara şirketlerlerine de ABD’de “Türk Şirketleri” diye hitap ediliyordu.

Dönemin sigara markalarının pazarlama stratejileri ve reklam kampanyalarında genellikle Türk kültürüne ait detaylar ve
Read 18 tweets
4 Jun
Penis bir gün yönetim kurulundan zam talebinde bulunmuş ve aşağıdaki gerekçeleri sunmuş:

“Sayın yönetim kurulu, ben penis olarak aşağıdaki nedenlerden dolayı zam istiyorum:

-Bedensel olarak çalışıyorum…
-Her işimde mutlaka kafamı da kullanıyorum…
-Hem derin, hem yüzeysel işlerde çalışıyorum…

-Çalışma ortamım çok sıcak ve fazla mesai ödenmiyor…

-Karanlık, havasız ve rutubetli ortamlarda çalışıyorum…
-Tatil, bayram tatilim ve senelik izinlerim yok…
-Yaptığım işlerde hastalığa kapılma olasılığım çok yüksek olmasına rağmen sosyal güvencem yok.
Bu gerekçelerden ötürü isteğimin işleme konulması için gerekenin yapılmasını saygılarımla arz ederim.”
Read 7 tweets
3 Jun
"Galiba 1896/97 sıralarında idi. Bir cumartesi günü rahmetli ağabeyim Nijat’la mektepten çıktık, eve gidecektik. Arkadaşlarımızdan biri yolumuzu kesti: ‘Haberiniz var mı?’ dedi. ‘Şurada Sponeck salonunda bugün sinematograf göstereceklermiş. Pek meraklı bir şey diyorlar…’ Image
Kapıdan, onar kuruş vererek girdik. Karşımızda bir, bir buçuk metrelik bir beyaz perde duruyordu.
Derken ortalık birden karardı, korktuk…Avrupa’nın bir yerinde bir istasyon. Bacasından fosur fosur kara dumanlar savuran bir lokomotif.. Image
Rıhtım üstünde telaşlı, telaşlı insanlar gelip, gidiyor. Hepsini sara nöbeti tutmuş sanırsınız. Hareketler o kadar hızlı, ölçüsüz, acaip…Kimi bu sihirli icadı gidip görmeyi günah sayıyor, kimi gidip gördüğünden dolayı tövbe ediyor, Image
Read 18 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(