Ayının kurtla güreşi…
Türkiye’nin genişlemeye yönelik dış politikasının temeli, son yıllarda farklı bir şekilde ilerlemeye başladı. Rusya ile tarihinin en sıkı ilişkilerine sahip gibi görünen Türkiye, bir o kadar da Rusya’nın her cephede karşısında yer alıyor.
Türkiye’nin genişlemeye yönelik dış politikasının temeli, son yıllarda farklı bir şekilde ilerlemeye başladı. Rusya ile tarihinin en sıkı ilişkilerine sahip gibi görünen Türkiye, bir o kadar da Rusya’nın her cephede karşısında yer alıyor.
Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesinden sonra Kırım’ı Ukrayna toprağı olarak gördüğünü duyuran Türkiye, 2015’te Rusya’nın Suriye müdahalesi ve 2016’da #TSK’nın kara harekatları ile ilk kez sahada karşı karşıya geldi.
Türkiye’de gündem olmadığı için gözden kaçabilir ama aynı dönemde Libya’da da Hafter’i destekleyen Rusya, Wagner gibi paramiliter güçlerle sahada yer alıyordu.
Zamanla oradaki savaş Türkiye aleyhine gelişince, Ankara harekete geçti ve sahada dengeleri sağlayarak masanın kurulmasını sağladı. Barış görüşmeleri Moskova’da olurken, Putin-#Erdoğan görüşmelerinin temelini hem Suriye hem de Libya oluşturmaya başlamıştı.
Pandeminin de etkisiyle ortalık biraz durulmuştu ki Karabağ Savaşı patlak verdi. Türkiye ve Azerbaycan zaten savaştan 2 ay önce kapsamlı bir tatbikat düzenlemiş, tatbikatın bitmesine rağmen savaş uçakları ve üst düzey askeri personelleri Azerbaycan’da kalmıştı.
Düşünün Türkiye, 5 yılda sahada Rusya ile üç kez karşı karşıya geldi.
Ama yetmedi. Rusya’nın ‘düşman’ olarak gördüğü Ukrayna ile ilişkilerini güçlendirdi, hem SİHA konusunda hem de ekonomik birçok anlaşma yaptı.
Ama yetmedi. Rusya’nın ‘düşman’ olarak gördüğü Ukrayna ile ilişkilerini güçlendirdi, hem SİHA konusunda hem de ekonomik birçok anlaşma yaptı.
Yine Moskova’nın bir diğer ‘düşman’ ülkesi Polonya ile de askeri anlaşmalar kapsamında SİHA satışı gerçekleşti. (Bu, Türkiye’nin ilk kez bir NATO/AB ülkesine SİHA satması demek).
Düne kadar S-400 nedeniyle Türkiye’yi kınayan ve yaptırımlara ‘onay’ veren Polonya, “Türkiye, dünyanın bu bölgesinde en sağlam müttefikimiz” diyecek kadar ilişkilerin güçlendirildiğini vurguladı. Yanı başımızdaki Gürcistan’a olan desteğini söylemiyorum bile.
Türkiye, Rusya’dan çekinen ve adım atmakta çekimser kalan Batı ülkelerine karşı açılan boşluğu doldurmak için elinden geleni yapıyor. Sahadan uzaklaştıramasa da Rusya’nın genişlemesini kendi lehine kısmen engellemeyi başarabiliyor.
Ayı ile yatağa girmeyi de onunla güreşmeyi de ihmal etmiyor. NATO adına mı? Kesinlikle hayır. Bu yüzden ayının kükremesi yakından hissedilmiyor. @baydno
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
