Doğu Türkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk, “BM de 44 ülke Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer #Türk halklarına uyguladığı soykırımı kınadılar.” dedi. Bu ülkeler arasında Türkiye yoktu.
Ben de kararın detaylarını okuduğumda, bunun BM kararı olmadığını, yine klasik araştırma yapılması için Avrupa kaynaklı eski bir öneri metni olduğu gördüm.
Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda ABD’nin de zorlamasıyla NATO Zirvesi’nde Çin’e yönelik sert önlemler alınması gerektiği vurgulanmış, #Avrupa ülkeleri çekimser kalmıştı. Herkes kendi çıkarları gereği strateji yürütüyor. Olayı biraz daha detaylandırayım.
Çin, geçtiğimiz yıl ABD'yi geçerek AB'nin en büyük ticaret ortağı oldu. AB ile Çin arasındaki ticaret açığı Çin lehine 20 milyar dolar daha artarak 219 milyar dolara yükseldi. Aralık 2020’de Merkel’in nitelendirmesine göre Çin ile “tarihi bir ticaret anlaşması” yapıldı.
Mart ayında Doğu Türkistan nedeniyle 30 yıl sonra AB ilk kez Çin’e yaptırım uygulayınca, Çin de AP milletvekili 5 kişiye yaptırım uyguladı. AB de geçen ay Çin ile imzaladığı yatırım anlaşmasının AP’deki onay sürecini askıya aldı.
Ama NATO Zirvesi’nde de gördüğümüz gibi, Çin’e karşı cephe alınacaksa bunu ekonomik olarak almak Avrupa’yı da çok yaralayacak. Bu nedenle AB’nin #DoğuTürkistan fanatikliği, belli çizgiler kapsamında devam ediyor. Şimdi ise acı gerçeklerden bahsedelim.
AB’nin Doğu Türkistan açıklamalarına Çin’in tepkisi, benzer ölçüde ‘sözel boyutta’ kalıyor. Türkiye de AB kadar açık çek bu meseleyi gündeme getirmiyor, getiremiyor. Avrupa ile aynı şiddette dile getirse, Çin’in cevabının aynı ‘sözel boyutta’ kalmayacağını düşünüyor.
Ekonomi ortada. Doğu Türkistan meselesi konusunda eleştirilsem de aynı düşünceleri paylaşıyorum. 8 Nisan’daki yazımda belirttiğim gibi Türkiye Çin’e yönelik adım atarken, kesinlikle Avrupa’dan bağımsız hareket etmeli.
Onların kendi çizgileri var ve bizler de kendi çizgilerimizi daha hassas çizmeliyiz.
Filistin meselesindeki gibi körü körüne davranmak Türkiye’ye nasıl kaybettiriyorsa, bu da aynı.
Avrupa bile dikkatli adım atarken, Türkiye’nin Çin’e karşı topyekûn cephe almasını beklemek gerçekçi mi? @baydno
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
‘Siyaset turnusolu’: Katarlı öğrenciler sınavsız mı okuyacak?
Sabah "Protokol onaylandı: Katarlı gençler, Türkiye'de sınavsız tıp okuyabilecek” başlıklı haberi gördüğümde, bu da mı olmuş derken haberi tıkladım.
Mart ayında iki ülke arasında imzalanan birçok protokolden biri olan "#Askeri Sağlık Alanı’nda Eğitim ve İşbirliği Protokolü" olduğunu görünce, eski bir editör olarak “Bu haber böyle mi verilir?” deyip işime devam etmiştim.
Saatler sonra, haberi muhtemelen 7 kelimelik bir Instagram postunda gören birilerinin konuşmasından sonra fark ettim. Twitter’a baktım ki tüm muhalif medya kanalları haberi bu şekilde vermiş.
20. yüzyılın sembol fotoğrafının hikayesi ve Çin’in yükselişi…
Çin'deki son etkili gösterinin üzerinden 32 yıl geçti. Ekonomik #kriz ve yüksek enflasyon gibi nedenlerle Nisan 1989'da başlayan ve demokrasi talepleriyle kısa sürede büyüyen gösteriler...
öğrencilerin #Demokrasi Tanrıçası'nın heykelini Mao'nun heykelinin karşısına dikilmesiyle devam etti. Gösteriler o kadar hızı büyüyordu ki 400 kentte caddeler dolmaya başlamıştı. Öğrencilerin başı çektiği olaylar başkentteki Tiananmen Meydanı’nında yoğunlaştı.
İlk zamanlarda müdahale konusunda çekimser kalan Komünist Parti kararını verdi: Göstericilerin taleplerini karşılanamaz, kalabalıklar sertlik ile dağıtılacak.
Erdoğan ile Aliyev’in imzaladığı Şuşa Beyannamesi ne anlama geliyor?
#Şuşa; Dağlık Karabağ'ın sözde başkenti Hankendi'ye 5 km ötede, Hankendi'yi bulunduğu tepeler ile gören, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bölgenin sembol şehri.
Birçok yazar ve düşünürün gözlerini açtığı, Hankendi ve Hocalı’nın ardından Ermenilerin işgal ettiği üçüncü yerleşim yeri. Hem stratejik hem de gönüllerdeki şehir.
Karabağ Savaşı’nı köy köy takip edenler bilir, Şuşa her Azerbaycan askerinin hayaliydi.
Birçok kez bunları gördük. 44 gün süren, uğruna 2 bin 904 Azerbaycanlının şehit düştüğü o savaşta…
8 Kasım 2020’de Şuşa’yı geri alan #Azerbaycan, hem sahada savaşın seyrini değiştirdi hem de psikolojik olarak üstünlüğü ele geçirdi.
1️⃣ NATO Zirvesi'nde konuşan ABD Başkanı Joe #Biden, "Avrupa, Türkiye ve Kanada'yı savunmak bizim için kutsal bir sorumluluk." dedi.
2️⃣ Macaristan’da hükümet, 18 yaş altı için eşcinselliğin “teşvik edilmesini” yasaklamak adına yasa teklifi hazırladı.
3️⃣ 'Çin'i Afrika'da görüyoruz' diyen #NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya ile ilişkilerin Soğuk Savaş'tan bu yana en düşük seviyede olduğunu,