Eksisözlük... 1- Oldukça uzun bir flood olacak ama meselenin iyi anlaşılabilmesi için örnekler ve anlattıklarımın belgelenmesi için yaptığım küçük deneyleri de sizinle paylaşmak istiyorum. Öncelikle Eksisözlük nedir, nasıl çalışır ona bakalım. Bu aşağıda gördüğünüz sol frame.
Yani yazarların açtıkları konu başlıklarının olduğu liste. Sol üstte "gündem" butonu var. Burası en çok tıklanan ve okunan başlıkların listelendiği yer. Eksisözlük'ün okurlarını yönlendirmesi işte buradan başlıyor. Sizin açtığınız herhangi bir başlık eğer CHP, İyiparti, Hdp ++
ya da bu parti liderlerinin ve siyasetçilerinin aleyhindeyse başlığınız bir anda kaybediliyor ve siteye girenlerin başlığı okuması engelleniyor. Ben bunu dün Koç holding'le alakalı olarak da denedim, sonuç aynı. Ekşisözlük siyaseten ve ekonomik ilişkiler içinde olduğu+
bir takım kurumları ve isimleri koruyor. Ekşisözlük deyip geçmeyin. 400.000 katılımcısı 5 milyon okuyucusu var ve çoğunluğu 25 yaş altı genç insanlar. Bu gençlerin çoğu gündemi yalnızca sosyal medyadan ve ekseriyetle Eksisozluk'ten takip ediyor. Ekşisözlük kitlesine+
kendi ideolojik yapısı doğrultusunda bir gündem sunuyor. Sosyal medya çarpıtmalarından oluşan bu gündeme doğru bilgi girişi yapmanız, moderasyon tarafından engelleniyor. Ekşisözlük başlıkları Google aramalarında da en ön sıralarda çıkıyor. Gençleri kendilerine yönlendiriyorlar.
Ekşisözlük'te muazzam boyutta bir gizli reklam ve subliminal yönlendirmeler söz konusu. Şimdi bunu nasıl yaptıklarına bakalım. Öncelikle Ekşisözlük hesabı kısa yoldan nasıl elde edili? İnternette bunun pek çok yolu var. Ekşisözlük hesapları satılan siteler mevcut.
Bu satışların Ekşisözlük yönetiminin bilgisi dışında olması teknik olarak mümkün değil. El altından para ile üyelik satıyorlar. Peki Ekşisözlük üyeliği niçin para eder, zaten 400 bin üyesi var değil mi? İşte size vergi ödemeden reklam ve tanıtım yapmanın yolu.
Google'da binlerce örneğini bulabileceğiniz gizli reklam ilanları. Parasını ödeyerek firmanız hakkında olumlu yorumlar yaptırabilir, yeni çıkardığınız albümü tanıtabilir, YouTube kanalınıza takipçi kazandırabilir ya da bir siyasi partinin fikirlerini yayabilirsiniz.
Ayrıca bunu bir reklam olarak değil okuyucu kitlesinden herhangi biri gibi davranarak yapabilirsiniz. Hem vergisiz ve çok daha ucuz hem de çok daha etkili değil mi? Bu Ekşisözlük'te yıllardır uygulanan ve muazzam ekonomisi olan bir yöntem.
Şimdi Ekşisözlük'ün muhafazakar söylemlere nasıl sansür uyguladığını CHP ve HDP söylemlerini ise nasıl kolladığına bakalım. Ekşisözlük'te her girilen entry tanım cümlesi içermek zorundadır. Örnek olarak "araba" başlığına " motorlu taşıt" şeklinde bir tanım girdikten sonra +
konuyla alakalı yazmak istediklerinizi yazarsınız. Tanım olmazsa entry silinir ve yazar çaylak yapılır. Bu kural bugün yalnızca Akparti'li yazarlar için işletiliyor, diğer bütün kurallar gibi. Sözlük şu an milyonlarca tanımsız ve formata aykırı entry ile dolu olmasına rağmen+
Eğer Akparti'li iseniz bütün kurallara uymak zorundasınız. Sözlüğü açıp inceleyen herkes bunu görebilir. Ben yaklaşık 10 senede 30'a yakın hesabı kapatılmış birisi olarak muhtemelen sözlük kurallarını en iyi bilen yazarım. Detaylarına kadar öğrenmek zorunda kaldım.
Şimdi Ekşisözlük'te bir deney yapalım. " Akp seçmeni" başlığına girip Akparti seçmenine hitaben yazılmış, şikayet edilmiş olmasına rağmen günlerdir orada duran hakaret içeren bir entryi kopyalayıp " CHP seçmeni" başlığına yapıştıralım. Bakalım Ekşisözlük sistemi nasıl işliyor?
Entryler arasından en hafif hakaret içereni seçip kopyalıyorum. Biz yukarıdaki entrye ek olarak tanım cümlesi de girelim ve bekleyelim. Entry girileli 30 dakika olmadan siliniyor. Yani Ekşisözlük'te Ak parti seçmenine istediğiniz şekilde küfür edebilir ama CHP seçmenine +
tek kötü söz söyleyemezsiniz. Netleştirmek için örnekleri çoğaltalım. Mesela muhafazakar camiadan birisi hakkında yazılanlara bakalım, Ekşisözlük nelere izin vermiş sonra çok daha hafifini bir CHP'li üzerinde deneyelim. Deneklerimiz Fatih Tezcan ve CHP'li Tanju Özcan olsun.
Şimdi de CHP'li Tanju Özcan hakkında birşeyler yazalım. Mahkemelerce suç teşkil etmeyen bir sıfat mesela "feminen". Tanju Özcan ile ilgili bir başlığa girip feminen yazıyorum ve işte sonuç. Ekşisözlük kendi evreninde alternatif bir ceza kanunu uyguluyor.
Bu ceza kanununa göre Ak parti'ye ve seçmenine her türlü küfrü ve hakareti edebiliyorsunuz. Genç okurlara Ak Parti'nin küfür edilmesi meşru olan illegal bir yapı olduğu fikri verilirken CHP ise dokunulamaz ve eleştirilemez bir kurtuluş yolu olarak sunuluyor.
Aslında daha anlatacak çok fazla benzer durum ve örnek var ama uzatmak istemiyorum. Belki başka bir floodda Ekşisözlük çalışanı "K.." ile CHP arasındaki bağlantıyı da anlatırım.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Ülkedeki sanatçı, oyuncu camiasının durumu gerçekten içler acısı. Maalesef muhafazakar kesim kendi sanatçısını yetiştirmedi. Muhafazakarlar sanat işlerine çok uzun zamandan beri mesafeli duruyor, fazla dünyevi buluyor.O yüzden birkaç istisna haricinde milletini seven sanatçı yok.
Halbuki propaganda savaşları halinde geçen 21. Yy.da Türk Milleti olarak dünyada kendimizi, fikrimizi ve ülkümüzü anlatmak zorunda olduğumuz koskocaman bir coğrafya var. Bizim sanatçımızı batı yetiştirdi. Yetiştirirken de onu toplumun batı kültürü doğrultusunda dönüştürülmesi+
gerektiğine inandırdı. Bizim sanatçımız kendisini bu toplumunun bir bireyi olarak görmez, bu toplumun içinde mahsur kalmış bir batılı olarak görür. Anlamaya çalışmaz, sahiplenmez. Bizim sanatçımıza göre bedeli ne olursa olsun toplum dönüştürülmelidir.
Furkan Bölükbaşı neden cezalandırıldı? Çünkü Furkan Bölükbaşı kemalist eğitim sistemine rağmen kendisini yetiştirebilmiş ve "ilerici olma" kriterlerinin "atatürkçü olma" ile ilgisinin olmadığını bütün bir ülkeye gösteren sembol bir isimdir.
Furkan bölükbaşı, yüz yıldır atatürkçülerin tekeline aldığı "muasır medeniyet" söylemini atatürkçülerin elinden alan kişidir. Sosyal medyada binlerce küfürbaz atatürkçü ile tek bir küfür ve hakaret cümlesi kurmadan yıllarca tartışmış ve hiç bir tartışmayı kaybetmemiştir.
Furkan'ı cezalandırdılar çünkü devletin temel taşlarının aralarına gizlenmiş atatürkçü çete, millet iradesine meydan okumaya devam ediyor. Bu ülkede makbul bir vatandaş olmak istiyorsan m.kemal'in temsil ettiği düşünceyi hiçbir şekilde eleştiremezsin diye milleti tehdit ediyor.
Furkan bölükbaşı yakın dostumdur. 10 sene önce kendisine uzatılan m.kemal kartpostalını almadığını anlattığı için 1 sene 6 ay hapis cezası aldı. Yani biz m.kemal'i sevmediğinizi herhangi bir şekilde beyan ettiğimizde kemalist faşist klikler tarafından cezalandırılıyoruz.
Chp'nin ölmüş genelbaşkanı hakkında konuşmamız devlet tarafından yasaklanmış durumda. Ceza almanız için m.kemal hakkında söylediklerinizin hakaret içermesine gerek yok, Koskoca bir millet üç beş tane
fanatik atatürkçünün insafına terkedilmiş. 5816 sayılı kanun 2021 yılının kanunu olamaz. Koskoca bir millet 1930ların faşist ve baskıcı zihniyetinin insafına terkedilemez. Keyfî kararlar veren bu kemalist yargıçlar hukuk sisteminden temizlenmelidir.
Bu taciz, tecavüz olayları oldukça can sıkmaya başladı. Özellikle muhafazakarlar arasında kendisine yer bulabilmiş kişiler bu suçları işlediğinde toplumun algısı seçici davranıyor ve çok daha fazla gündem oluyor. Bunun sebebi kontrast etkisi. Yani beyazın içindeki siyahın
daha çok göze batması. Beyaz bir kağıdın üzerindeki siyah nokta gibi. Halbuki cinsel içerikli suçlar %60-80 oranında alkol etkisinde iken işleniyor. Yani aslında bu fiilin failleri büyük bir çoğunlukla alkol kullanan seküler kesimin içinden çıkıyor ama bu göze batmıyor.
tıpkı siyah bir kağıdın üzerindeki siyah nokta gibi. Türkiye'deki cinsel saldırı suçları oranı dünya ortalamasının altında, bu oranı düşüren de aslında muhafazakar kesim. Türkiye'deki sekülerler yalnızca muhafazakarın karıştığı olayları gündeme getirir ve muhafazakarlar
Günün anlam ve önemine binaen bu şiiri tekrar paylaşıyorum. Keyifli okumalar...
EY ANITTAKİ MEZAR
Zakkumuyla ünlüymüş hep o gittiğin yerler,
Aç mısın, tok musun, doyuyor musun?
Yoksa tekbir sesiyle gerildi mi sinirler?
Mozolenenin altını oyuyor musun?
Ateş dolu çukurlar, kızgın lavdan bir dere,
Orayı da demirağla örüyor musun?
Beyazlar içinde imam, çıkıyor bak minbere,
Kör gözün açıldı mı? Görüyor musun?
Sakın üşütme emi, havalar nasıl orda?
Batılı efendini hala övüyor musun?
Tavsiye eder misin peşinden gelene yoksa?
İzindeyiz diyene artık sövüyor musun?