Mart 2018'de iktisadi buhrana girmemizle birlikte, tüketici güveni uygulanan tüm ekonomi politikaları ve 'işler yolunda' söylemlerine rağmen toparlanamadı ve 200 üzerinden 80 ortalama ile düşük seyretmeye başladı. Günümüzde krizler sert bir düşüş yerine yumuşak ama uzun sürüyor.+
Tüketici güven endeksinin (TGE) pandemi kapanmalarının sona ermesine rağmen son aylardaki düşüşünde gelecek 12 aya ilişkin beklentilerle yine bu sürede konut satın alma imkanlarına ilişkin olumsuzluklar belirgin olmuş. İşsizlik ve enflasyona bağlı satın alma gücü kaybı etkenler+
Önümüzdeki aylarda küresel emtia ve navlun fiyatlarında Türkiye'den bağımsız bir düşüşle ÜFE'de keskin bir düşüş gerçekleşmezse 1 Ekimden 1 Nisana kadar olan 6 aylık süre ağır yoksulluk ve hatta yokluk dönemi olur. AKP bu kıştan büyük hasarla donarak çıkar.+
Üzerine yazacağım ama şimdilik şu kadarını belirteyim; ilkbahar geldiğinde AKP taban oyuna rağmen toplum genelinde bir alternatif olmaktan çıkmış duruma düşer. Baskın olmayan erken seçimin de anahtarı kış ayları. Kesin tarihi ise sürüklenme esnasındaki diğer faktörler belirler.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Dr. M. Murat Kubilay

Dr. M. Murat Kubilay Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @mmkubilay

24 Aug
Cumhurbaşkanı Erdoğan adına aşağıdaki atılan tvitlerde oluşturulmaya çalışılan hatalı algıları tek tek ortaya koyalım.
1- Türkiye'nin AKP öncesindeki ortalama büyümesi zaten %5'e yakındı.
2- İhracat 170 milyar dolara çıktı ama ithalat da 219 milyar dolarla rekor kırdı+
3- Türkiye'nin 2003-21 arasında verdiği toplam cari açık 584 milyar dolar. Peki 1984-2002 arasında kaç? 22 milyar dolar. 18 yılda tüm zamanların toplamının 10 misli açık verildi.
4- 2003-21 yılları arasında cari fazla verilen tek yıl 2019 oldu. O da krizdeki yoksulluktan ötürü.+
5- Son 4 yılda istihdamdaki artış 0, yani nette işe alım yok. Aynı sürede nüfus artışı 4 milyondan fazla, buna sığınmacılar dahil değil.
6- Merkez Bankası swap hariç net döviz ve altın rezervleri -41 milyar dolar. 2011'de +71 milyar dolar idi.+
Read 8 tweets
8 Aug
1.Olimpiyatlarda ülkelerin madalya başarılarının arkasındaki nedenleri açıklamaya çalışalım. Sporda başarının tek bir nedeni yok. Madalya dağılımını etkileyen ve sportif başarıların dışında faktörler de mevcut. Hem başarıya dayalı hem de organizasyonel etmenleri açıklayalım.
2.Öncelikle madalyaların spor dallarına göre dağılımına bakalım; toplam 339 madalyanın 48’i atletizm ve 35’i yüzme sporlarına ait. Bu dallarda güçlü ülkeler haliyle ön plana çıkıyor. Hatta bu alanda tek başarılı sporcusu olanlar dahi madalya sıralamasında en önlere çıkabiliyor.
3.ABD’li yüzücü Michael Phelps toplamda 23 altın madalyaya sahip ki Türkiye’nin bugüne kadar olan toplam altın sayısı 41. Üstelik Phelps bunları sadece 2004, 2008, 2012 ve 2016 olimpiyatlarında kazandı. 2020’deyse ABD’li Caeleb Dressel tek başına 5 altın madalya kazandı.
Read 56 tweets
23 Jul
1- Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili görev süresinin sonundaki sözlerine şaşıran çok. Kimisi bunu Türkiye'nin son dönemde girdiği antidemokratik yol kaynaklı olduğunu sanıyor. Halbuki Türkiye'nin AB üyeliği 2007'den beri imkansızdı ve nedeni siyasi değil iktisadiydi.
2- Bunu anlamak için AB'nin ekonomi temelli bir birlik olduğunu bilmek gerekiyor. AB'nin ilk kurumları kıtada tekrar savaş yapılmaması üzerine kuruldu. Bu kapsam 1957'de Roma Antlaşması ile iktisadi boyuta taşındı. İsmi 'Avrupa Ekonomik Topluluğu' (AET) idi.
3-Amaç ortak pazar kurmaktı. Bu şekilde sınırlar arasında yalnızca engelsiz mal ve hizmet ticareti değil; üstüne sermaye ve emeğin de sınırsız dolaşımı mümkün oluyor. Nihai amaç ise 'tek pazar' oluşturmak; yani kültürel bazı farklar dışında tüm iş faaliyetlerinin birleşmesi.
Read 30 tweets
12 Jul
1- 1959'da Küba'da devrim oldu. Öncesinde dünyanın en zengin ülkesiydi, tüm Amerikalılar Küba'ya gitmeye çalışırken denizde boğulurdu. Devrimle birlikte bir anda Küba fakirleşti, ABD ise hiç olmadığı kadar zenginleşerek Kübalıların hep yaşamak istediği yer oldu.
2-Gördüğünüz gibi Cem Toker'in yazdığı sığ önermeyi yanlışlamak onunki gibi sığ ve yanlış bir argümanla bile çok kolay, çünkü tarihsel saptırmadan çekinmiyor ve sizlerin tarihi çok iyi bilmemenizden faydalanıyor. Biraz Küba ve SSCB üzerinden detaylandıralım.
3-Küba, devrim öncesinde fakir bir ülke idi ve servet adaletsizliği inanılmaz yüksekti. İsteyen Amerikalıların yaptığı Baba-2 filmindeki ilgili sahneleri izleyebilirler. Çaresiz kalan halk ABD destekli Batista isimli diktatörü devirdi. Alternatif bir sistem ABD'yi endişelendirdi.
Read 17 tweets
18 Jun
1.Mart 2020’de TCMB başkanlığındaki değişimin ardından şiddetlenen ekonomik buhranın 2. perdesi son 3 ayda duruldu ancak yıpratıcılığını sürdürüyor. Kur ve faiz çıkmazı ile rezerv yoksunluğu; hararetli dış ve iç politika ortamında yeni bir finansal istikrarsızlığa yol açabilir.
2.Bu yazı Para Analiz sitesinde ilki Ekim 2019’da yayınlanmış olan uzun bir dizinin 7. bölümü. Önce ülkenin genel finansal durumunu aktaracağız ve ardından olası senaryolara değineceğiz. Önümüzdeki dönemin kısa özeti ise şu: dolar kurunda yeni rekorların normal hale gelmesi.
3.Yazının bu bölümünü kısa tutabilmek için konuya ortasından girelim. İlk gündem TCMB’nin ne zaman ve ne ölçüde faiz indireceği. Şahap Kavcıoğlu ilk atandığında yılsonu enflasyon beklentisi %12 idi ve %1 kadar eksi reel faiz verilebileceği tasarlanıyordu.
Read 54 tweets
29 May
1.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tviti attığı gün Kanal İstanbul'un asla yapılamayacağını söylemiştim. Çünkü böyle bir projeye dış finansman bulunamayacağını mesleğim itibarıyla biliyordum. Ancak hızlı bir ihale ile Türkiye’nin yükümlülük altında bırakılma riskini atlamamak gerek.
2.Çevre ve şehircilik riskleri bir yana; bu proje rekor kıran dış borç sorunun çözülemez noktaya ulaşmasına neden olur. Tvitin atıldığı 2013'te Türkiye ekonomisinin dış finansman kırılganlığı yeni fark ediliyordu, derin bir iktisadi buhrana girileceğini öngörmek kolay değildi.
3.Devlet Planlama Teşkilatı bugün var olsa döviz tüketip döviz üretmeyen bu projeye asla onay vermezdi. Ancak devletteki kurumsallaşma kaybı ve yargının durumu yıkıcı dış finansal sonuçlarına rağmen bu projedeki ısrarı durduramadı. Neticesinde ihale sürecine girişiliyor.
Read 8 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(