1- İLBER ORTAYLIYA CEVAP VERİYORUZ
TOPRAKLARIMIZIN HER KARIŞIN DA SAYISIZ ŞEHİDİMİZ YATARKEN, BU KADAR KUTSAL OLAN VATAN TOPRAKLARINDA NÜFUSUMUZUN %12’SİNİ TEŞKİL EDER HALE GELEN SURİYELİLERİN, AFGANLARIN NE İŞİ VAR? Image
2-BİR SAVAŞ KAYBETSEYDİK BİLE BÖYLE BİR NÜFUS GÖÇÜNE UĞRAMAZDIK!
TÜRKİYE'NİN “AFGAN GÖÇMENLERE İHTİYACI OLDUĞUNU” SÖYLEYEN SAYIN İLBER ORTAYLI HAYAL VE HAMASET ORTAMINDA YAŞIYOR!
BATI'NIN "TÜRKSÜZ ANADOLU" PLANINI İLE İLGİLİ BİR KONUDA OLAYLARI TERS YÜZ EDEREK ANLATMASI ÜZÜCÜDÜR Image
3- KÖYLÜLER ŞEHİRLERE GÖÇ ETTİYSE BUNA TARIMIN KASITLI OLARAK YOK EDİLMESİ SEBEP OLMUŞTUR.
TÜRK MİLLETİ TARİHİN EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANLARININ PENÇESİNDE KIVRANIRKEN AFGANLILARI VE SURİYELİLERİ NEDEN ÇALIŞTIRALIM?
NEDEN ONLARIN İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN DURUMUNA DÜŞELİM! Image
4-Değerli arkadaşlarım,
Suriye Irak, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan vd neredeyse tüm Arap devletlerinin haritası emperyalist ülkeler tarafından cetvelle çizildi. Türkiye Cumhuriyetinin sınırları şehit kanlarıyla çizildi.
5-Topraklarımızın her karışın da sayısız şehidimiz yatarken,bu kadar kutsal vatan topraklarında 10-12 milyon Suriyeli ve Afganın ne işi var?
İlber Ortaylı’nın 3 gün önce tek Tek programında, söylediklerini O’nun gibi Kıymetli bir bilim adamına yakıştıramadım ve üzülerek dinledim Image
6-Afgan göçmenlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye'nin Afgan göçmenlere ihtiyacı olduğunu belirterek, "Köylülere sor. Heriflerin hepsi memnun. Şikayet edeni görmedim, batıda doğuda. İyi ki geliyor diyorlar. Bu çok önemli bir şey." dedi.
6-Afgan göçmenlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye'nin Afgan göçmenlere ihtiyacı olduğunu belirterek, "Köylülere sor. Heriflerin hepsi memnun. Şikayet edeni görmedim, batıda doğuda. İyi ki geliyor diyorlar. Bu çok önemli bir şey." dedi. Image
8-Sn Ortaylı sanırım bizlerle değil, başka bir âlemde yaşıyor! Sn Ortaylı’nın çizdiği aydınlık manzara hayal ve hamasetten başka bir şey değildir!
9-Köylü Türkiye sanayi toplumu olduğu için değil Hükumetler eliyle Tarım ve Hayvancılık öldürüldüğü, Köylümüz işsiz ve çaresiz kaldığı için şehirlere göç etti. Genelde kapıcılık işlerine talip oldular.
10-Bulabilen aile reisi kapıcılık yapıyor, eşi de günlük temizliklere gidiyor. Bu ve bunun gibi iş bulamayanlarda varoşlardaki niteliksiz apartman dairelerinde yokluk ve çaresizlik içerisinde kıvranıyor.
11-Tarım ve Hayvancılığı bu günkü hale getiren bizim hükumetlerimizin bu güne kadar Türkiye ve Türk Milleti aleyhine yaptıkları vahim uygulamalardır.
12-Şöyle biraz geriye gidelim.
21.yy hemen başında Sayın Bülent Ecevit, Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Mesut Yılmaz tarafından sürdürülen 57 hükümet döneminde Ankara Brüksel’e “ulusal program” adı altında bur taahhütname verdi.
13-Türkiye yönünden kabul edilmesi mümkün olmayacak derecede vahim - ve “gayri milli” – “sanki bir savaş kaybetmişiz ve karşı tarafın isteklerini kabul etmek zorunda kalmışız” gibi ülkemiz aleyhine olan ve önümüzdeki 20 yıl da yapılacakları kabul ettik.
14-Hâlbuki Atatürk bu şekilde bilhassa son 20-25 yıldır verilen taviz ve taahhütlerin yanında adı bile geçmeyecek kadar önemsizleşen “Batının İmtiyaz talepleri”ne karşı Lozan’da rest çekmiş delegelerimiz görüşmelerden çekilmişti!
15-Atatürk bununla da yetinmemiş İzmir’de Yurt genelinden seçilen 1153 vatandaşımızın delege olarak katıldığı İktisat Kongresini (10-17 Şubat 1923) düzenleyerek “Biz imtiyaz kabul etmiyoruz”, “Ecnebi sermayesinin bekçiliğini yapmayacağız” demişti. Image
16-Netice de Lozan’da kısaca imtiyaz olarak adlandırılan emperyalizmin her türlü sömürü ve ekonomik istila taleplerini reddettik.Cumhuriyetin Kurucuları ülkenin %67’sine tekabül eden yabancı yatırımları ve Batının son 200 yılda ele geçirdiği her türlü imkânımızı geri aldılar.
17- Bu gün gelidğimiz yerde sonu dipsiz bir uçurumda biten bir demiryolunda freni bulunmadığı için hızla yol alan trenin yolcularından farkımız bulunmuyor..
18-2000 yılında verilen taahhütlerle kendi tarımını geliştirme imkânı olan Türkiye olmaktan vaz geçmiş, kendi köylüsünü kendi vatandaşını batırma ve ülkenin geleceğini bile ipotek eden bir Türkiye haline gelmiştik!
19-Burada verilen taahhütlerden birisi de “Türk tarımındaki nüfusun 20 milyon azaltılacağı” yönündeydi.
20-Nitekim öyle oldu.. Son 22 yılda Anadolu toprağından koparılacak yeni 25-30 milyon insanımız üretme imkânından mahrum bırakılarak Büyük şehirlerde ki binaların içerisine hapsedildi ve işsizler kervanına katıldı!
21-Bir tarafta ülkenin, nüfus, insan kaynakları ve her türlü imkandan mahrum bulunduğu haline bile aldırmadan “imtiyaz talep edildiği taktirde tekrar savaşmaya hazır olduğunu” ilan eden bir avuç kahraman+
22-diğer tarafta hiçbir gereği yokken ülkesinin ne kadar pancar ne kadar tütün ekip dikeceğine bile yabancıların karar vereceği bir hamle gelmesi yönünde imza atan gaflet, dalalet ve… sahipleri..
23-TÜRKİYE DIŞARIDAN İDARE EDİLMEYE BAŞLAYINCA
Tütünde özel sigara fabrikalarının yaptıkları anlaşmalara bakıyorsunuz; Hepsi de ithal tütünü ve mamul sigarayı arttıran anlaşmalar.+
23-Fransa’da “Fransız sigarası depolarda var ama bayilere dağıtılmıyor, onun yerine Amerikan alın” deseler acaba ne olurdu?
24-Fransa’ya ABD ve AB, İMF eliyle “15 günde 15 yasa çıkarın bundan böyle bizim izin verdiğimiz şu, şu şekilde tüten ekecek pancar dikeceksiniz. Bunun dışında Pancar tütün başta şu, şu ve de şu ürünleri ekmeyecek ve dikmeyeceksiniz” deseydi acaba ne olurdu? Image
25-Bizi içimizden bitirdiler ve bitiriyorlar. Tütünde, pamukta, buğdayda, çayda, şekerde aslında bitirilenler bu ürünler değil, bu ürünlerin gerisindeki milyonlarca çiftçi.
26-Nüfusun neredeyse yarısı.İşte Türk siyasetindeki boşluk burada; büyük bir nüfusa Meclis, hükümet sahip çıkamıyor. Onların yerine çokuluslu şirketler, yerli ortakları, IMF, Dünya bankası yani ABD ve AB egemen oluyor... İşlemeyen, olmayan toplumsal demokrasinin bir sonucu budur.
27-Üstelik Türkiye üzerinde “dışarının egemenliğini” değişim, akıllı yönetim, yeniden yapılanma gibi mazeretler ve yalanlar arkasına saklıyorlar.
28-Onlar üretimi teşvik ediyorlar tarımı ve hayvancılığı koruyorlar, daha fazla üretmeleri için her türlü teşviği sonuna kadar vererek destekliyorlar,
29-Bunu yaparken de “Desteklediklerimiz bizim insanlarımızdır, ekonomimizdir, kültürümüzdür” diyorlar. Batı da çiftçi örgütlenmiş, işçi örgütlenmiş, siyasetçi bu örgütlenmenin “gereklerini” yapmak zorunda.
30-Bizde ise zenginler, cemaatler ve tarikatlar, etnik ve dini taassuba ait partiler dernekler ile çıkar çevreleri dışında hiçbir gurubun örgütlenmesini örgütlenseler bile gelişmelerine müsaade edilmiyor.
31-Türkiye “dışarıdan” idare edilmeye başlayınca dışarıdakiler de bizim tarımımızı değil kendi tarımlarını sahipleniyorlar; pamuğu, buğdayı, tütünü, şekeri, çayı biz satacağız diyorlar.
32-Tütünde özel sigara fabrikalarının yaptıkları anlaşmalara bakıyorsunuz; Hepsi de ithal tütünü ve mamul sigarayı arttıran anlaşmalar. Fransa’da “Fransız sigarası depolarda var ama bayilere dağıtılmıyor, onun yerine Amerikan alın” deseler acaba ne olurdu?
33-Fransa’ya ABD ve AB İMF eliyle “15 günde 15 yasa çıkarın bundan böyle bizim izin verdiğimiz şu, şu şekilde tüten ekecek pancar dikeceksiniz. Bunun dışında Pancar tütün başta şu, şu ve de şu ürünleri ekmeyecek ve dikmeyeceksiniz” deseydi acaba ne olurdu?
34-ABD ve AB Türkiye’den tarıma desteğin kalkmasını istiyorlar. Ancak Dünya’da tarıma yapılan desteğin %80’ini ABD, AB ve Japonya yapıyor. AB’de tarıma yıllık sübvansiyon 50 milyar dolara yakın. Bizde 1,5-2 milyar dolar veriliyor! O da köylüden ziyade büyük işletmelere veriliyor.
35-AB’de kişi başına tarımda yapılan sübvansiyon Türkiye’dekinin 40 katıdır. Buna karşılık Türk tarımı, devlet desteğine daha fazlasıyla muhtaç durumdadır.
36-ABD, AB ve Japonya kendi tarımını “koruyor”, piyasa koşullarının dışında tutuyor. İthalata yüksek vergi ve kota koyuyor, hatta ithalat yasağı da var. Japonya’da pirinçte iç üretimi korumak için uygulanan vergi yüzde bin yani bire on vergi var.
37- 1 liralık ithal için 11 lira ödemek gerekiyor. Türkiye’de ise tam tersi köylü korunmadığı gibi ithalatçılar zengin oluyor. Ülkemiz çürük ürünler diyarı oluyor. İnsanlarımız hastaneleri dolduruyor.
38-Dünyanın her tarafından tarım ekonomik bir öğe olma yanında, korunması gereken sosyal ve kültürel bir doku olarak görüyorlar.
39-IMF ve AB Türkiye’ye, piyasa koşullarını uygulayın diyor. Oysa kendileri uygulamıyor. Hatta kendi “resmi” iç belgelerinde tarımsal ürünler “piyasa kuralları dışındaki ürünler” olarak sınıflandırılıyordu.
40-Türkiye’deki tütün, pamuk, çay, buğday, şeker gibi temel tarımsal ürünler için,
a) destek vermeyin,
b) dışarıdan (yani onlardan) ithal edin politikası ile yönlendiriliyordu.
Bunun sonucu ne oldu diye baktığımızda ortaya şöyle korkunç bir manzara çıkmaktadır!
41-Tütün, pamuk, çay, buğday, şeker gibi ürünlerle ithal payı artar, iç üretim azaldı, çiftçinin geliri düştü. Türk çiftçisi işsiz kaldı. Nitekim bu süreçler son 25 yılda hızlı bir şekilde yaşandı!
42-Bizi içimizden bitirdiler ve bitiriyorlar. Tütünde, pamukta, buğdayda, çayda, şekerde aslında bitirilenler bu ürünler değil, bu ürünlerin gerisindeki milyonlarca çiftçi.
Nüfusun neredeyse yarısı
Türk siyasetindeki boşluk burada; büyük bir nüfusa Meclis, hükumet sahip çıkamıyor
43-Onların yerine çokuluslu şirketler, yerli ortakları, IMF, Dünya bankası yani ABD ve AB egemen oluyor... İşlemeyen, olmayan toplumsal demokrasinin bir sonucu budur. Üstelik“dışarının egemenliğini” değişim, akıllı yönetim, yeniden yapılanma gibi yalanlar arkasına saklıyorlar.
44-Onlar tarımı koruyorlar, destekliyorlar, “Desteklediklerimiz bizim insanlarımızdır, ekonomimizdir, kültürümüzdür” diyorlar, her türlü desteği veriyorlar. Orada çiftçi örgütlenmiş, işçi örgütlenmiş, siyasetçi bu örgütlenmenin “gereklerini” yapmak zorunda.
45-Türkiye “dışarıdan” idare edilmeye başlayınca dışarıdakiler de bizim tarımımızı değil kendi tarımlarını sahipleniyorlar; pamuğu, buğdayı, tütünü, şekeri, çayı biz satacağız diyorlar.
46-BÖYLE BİR TAAHHÜDÜ HANGİ ÜLKENİN YETKİLİSİ VEREBİLİR?
OLACAK ŞEY DEĞİL!
"KÖYLÜ NÜFUSU 20 MİLYON AZALACAKMIŞ!
Ve bizim hükümetlerimizde “ulusal program” serileriyle AB’ye taahhütte bulunuyor; tarımdaki nüfus 20 milyon azaltılacak diyordu.
47-Türkiye’yi yönetenler “Türkiye bir sömürge değildir” diyerek elimizin tersiyle iteceğimiz taleplerinin karşılanacağı yönünde AB’nin ve ABD’nin içi rahat etsin diye bir de taahhütname vermişlerdi.
48-Hâlbuki taahhütte bulunmaya hiç gerek yoktu! Çünkü Tarımsal ürünler dışarıdan gelmeye başlayınca nüfus zaten göçmek zorunda kaldı.
49-Türkiye, 1996’dan itibaren AB’ye tam üye olmadan “Gümrük Birliği” anlaşmasını imzalayarak AB ülkeleriyle gümrüksüz ticaret yapmaya başladı.
1996-2019 yılları arasında AB lehine verilen ticaret açığı toplamı 290 Milyar doları aştı. Böyle bir soygun dünya tarihinde görülmedi!
50-Hayvancılığın en önemli sorunu çiftçinin emeğinin karşılığını alamaması veya zarar etmesidir. Çiftçi bir süre sonra zarar ve kayıplarına tahammül edemez hale geliyor ve Köyünü arazisini terk ederek büyük şehirlere yerleşiyor.
51-Son 10 yıl içinde tarım ve hayvancılık yapılmakta olan alanlarda 2.6 milyon Hektarlık azalma olmuş. Bir başka deyişle toplam tarım topraklarının %10’dan fazlası ekilememiş. Üretici sayısı da % 23 azalmış ve üretim düşmüş.
52-Çare olarak tarımsal ithalat patlama yapmış durumda. Türkiye,son 14 yılda 18 milyar dolarlık tahıl, 17 milyar dolarlık pamuk lifi 37 milyar dolarlık yağlı tohum ve türevleri ve 3,5 miyar doları geçen bakliyat ithal edilmiş. İthalat yapılan ülke sayısı 126‘ya ulaşmış durumdadır
53-KÖYLÜ ÇARESİZLİK NEDENİYLE ŞEHİRLERE GÖÇMÜŞ VE GÖÇMEKTEDİR!
Köylülerimizin şehirlere göç etmesinin sebebi Sn İlber Ortay’lının söylediği gibi Sanayi devrimi ötesi bir şey değil çaresizliktir.
54-Tarla sahiplerinin kendi köylüleri yerine Afganlıları çalıştırmasının sebebi ise Marketlerin ve Bu ürünleri alan satan aracıların tekelleşmesi sebebiyledir. Çünkü hükumetler tüketiciyi korumadığı gibi üreticiyi de korumamaktadır.
55-Köylüden 3 Liraya alınan şeftali vatandaşa 12 -15 liraya satılmaktadır. Aradaki %400-%500 kar kimlerin cebine gitmektedir?
Hâlbuki köylü 3 liraya değil de 5 liraya satma imkânı bulsa kendi köylüsünü çalıştıracak, Tekrar köye dönüş başlayacaktır.
56-Aracı 5 liradan aldığı ürünü 7 liraya satsa vatandaşlarımız hiç olmazsa bir nebze rahatlayacak evine bir kilo da olsa şeftali götürme imkanına kavuşacaktır.
57-Kaldı ki bu gün o topraklar da işçi olarak çalışan Afganların ileride ücretleri diğer ücretlerden farksız hale gelecek,bu gün için ucuz çalışan yabancı işçiler aldıkları yabancı desteklerle o toprakları köylüden alacaklar köylüler o topraklarda çalışan durumuna düşeceklerdir. Image
58-Bu durum tarihte hep böyle olmuştur. Türkler kendi vatanında müstemleke durumunda yaşamak istemiyorlarsa her konuda uyanık olmak, kendi haklarını korumak zorundadır.
59-Sn İlber Ortaylı her ne kadar “ne şiş yansın ne kebap tarzı” bir tarihçi olsa da aynı dalda uğraş verdiğimiz için pek çok konuda kitaplarından makale ve açıklamalarından faydalandığımız bir tarihçimizdir.
60-Olayları ters yüz ederek, çok derin yaralarımızdan birisini muhteşem bir olaymış gibi açıklaması üzücü olmuştur.
Yazacak anlatacak çok şey var ancak daha fazla uzatarak sizleri sıkmak istemiyoruz. Yeri geldikçe yine yazar anlatırız.
61-Köylerimizin yeniden üretim merkezleri haline gelmesi, Apartman dairelerinde yokluk ve çaresizlik içerisinde kıvranan, çocuklarını komşusuna bırakarak genç yaşta intihar eden (Mardinli) evlatlarımızın ve milyonlarca dramın tekrar tekrar yaşanmaması için mücadele ediyoruz.
62- 45 yıldır, güzel vatanımızın toprakları üzerinde gittikçe zorlaşan şartlarda yaşamaya çalışan her biri diğerinden daha asil ve mütevazi güzel vatandaşlarımızın, mutlu ve müreffeh yaşamaları için her konuda yapılması gerekenler üzerinde çalıştık.
63-Bu konular ile ilgili nihai çözümleri – gerektiğinde - konunun vatansever uzmanları ile görüşerek veya birlikte çalışarak hazırladık.
64-Tarım ve Hayvancılık konusuyla ilgili çalışmalarımızı tekrar ve yeni baştan ele alınarak yapılması gereken çalışmaları zaman zaman sizlerle ayrıntılı olarak paylaşacağız.
65-Arada bir “Nasıl yapılacak” deniyor. Elbette hep beraber milletçe yapacağız. Tüm vatandaşlarımızı korumaya almanın tek yolu Tam Bağımsız Ulus Devletin tesisidir.
66-Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde ki şartları yaşamakta olduğumuz bu zor günlerde, ülkemizin çıkarlarını, vatandaşlarımızın çıkarlarını korumak zarureti bulunmaktadır. Hiçbir şey zor değil. Yüce Tanrının izni ve yardımıyla hep beraber başaracağız.
67-Tüm Değerli Arkadaşlarımıza Sağlıklı Mutlu Başarı güzel günler dilerim. Sevgi ve Saygılar.
11 Eylül 2021
TANER ÜNAL Image
Değerli Arkadaşlarım,
Ülkemiz işgal ediliyor. Bu işgali mazur göstermek için milletimize izlettirilen yalanları bitirelim.
RT+RT ile yayalım.
Birilerinin gidecek ikinci vatanları olabilir
Bizim başka vatanımız yok..
Vatanımızda mücadeleye,gerekirse ölmeye hazırız.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with TANERUNAL

TANERUNAL Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @TNERUNAL

20 Aug
TÜRKLER ANADOLU'YA MALAZGİRTLE Mİ GELDİLER? II.Flood zincir 25 den devam ediyoruz)

26-Bu Türkler Hazar Türk Devleti’nin teşekkülünde oldukça önemli rol oynayacaklardır. Daha sonra bu Türk devletinin adı Asya’nın en büyük gölüne ad olacaktır: “Hazar”
27-Böylece, 300 yıl süren bir istilalar dönemi yaşanmıştır. Nitekim, Peçenek ve Uz'lar gibi kavimler VIII. - XI. yüzyıllarda önceleri Balkar civarına, aşağı Sır-Derya ile İdil (Volga) boylarına, sonraları ise Güneydoğu Avrupa ve Balkanlar'a yerleşmişlerdir. (4)
28-VII. yy. da yaşamış olan Ermeni tarihçisi Molsey Kagankatvasi, “Agvan Tarihi”, adlı eserinde Doğu Anadolu ve bilhassa Azerbaycan arazisinde yurt tutmuş bazı topluluklardan bahsederken şu önemli bilgileri vermektedir: +
Read 28 tweets
20 Aug
TÜRKLER ANADOLU'YA MALAZGİRTLE Mİ GELDİLER?
Sevgili Okurlar
1-Anadolu son buzul çağından itibaren (M.Ö.15.000) Türklerin ana yerleşim merkezlerinden birisi olmuştur.
2-Asya'dan hareket eden Türk Kavimleri Anadolu'ya Ön Asya ve Mezopotamya'ya gelirken Anadolu'dan Hareket eden Türk boyları da hem Asya'ya hemde Avrupa'ya göç etmişlerdir.
3-Nitekim, İsviçreli antropolog Eugène Pittard (1867–1962), “Irklar ve Tarih, tarihe etnolojik giriş” adlı eseri, makale ve bildirileri ile yeni bir çığır oluşturarak Avrupalıların ırkçı yaklaşımları ve Türk tarihi üzerinden yürüttükleri oyunlarına cevap vermiş, +
Read 26 tweets
7 Mar 20
MOSKOVA MUTABAKATI NETİCESİNDE YAPILMASI GEREKENLERİ ANLATIYORUZ..

MOSKOVA MUTABAKATI, ABD’NİN (ULUSLAR ARASI KRİZ GURUBUNUN) 29 ŞUBATTA İSTEDİĞİ “TERÖR ÖRGÜTÜ HTŞ’YE (HEYET-İ TAHRİRU’Ş-ŞAM’A) DOKUNULMASIN M4 KARA YOLUNDA GÜVENLİ KORİDOR TESİS EDİLSİN” ÖNERİSİYLE UYUMLUDUR.+
BURADAN “RUSYA ABD ARASINDA GİZLİ BİR ANLAŞMA MI VARDIR?” SORUSU ORTAYA ÇIKIYOR!
TÜRKİYE BİR AN ÖNCE HŞT VE TÜREVLERİ İLE YOLLARINI AYIRMALI, DIŞ POLİTİKA DA YÜRÜTECEĞİ AKILCI FAALİYETLERLE BÖLGEDEN TEMİZLEMELİDİR!
Değerli Arkadaşlarım,
1937 yılında Akdeniz’de bazı ticaret gemileri kimliği belirsiz denizaltılarca torpillenerek batırılmaktaydı ve ayrıca deniz ulaşım güvenliği de tehlikeye girmişti.
Read 39 tweets
13 Feb 20
TARİHTE KURDUĞUMUZ TÜM DEVLETLER BİZİM VATANIMIZDIR. TÜRK TARİHİNE İHANET EDENLER TÜRK VATANINA İHANET ETMEKTEDİRLER
BU GÜN TARİHİMİZ ÜZERİNDEN HAKLILIK İDDİA EDENLER ÖNCE ORTAK YÖNETİM DAHA SONRA VATAN TOPRAĞINDAN PAY İSTEMEKTEDİRLER.
HİÇ BİR KONUDA TAVİZİMİZ OLMAMALIDIR..
TARİHİMİZE, TARİHTEKİ TÜRK VARLIĞINA SAHİP ÇIKMAMAYA DEVAM ETMEMİZ, PEÇENEKLER, AVARLAR, UZLAR, KIPÇAKLAR, HAZARLAR, SAFEVİLER VE ONLARCA BÜYÜK TÜRK KAVİM DEVLET VE CİHAN DEVLETLERİNİN BAŞLARINA GELDİĞİ GİBİ SON TÜRK DEVLETİNİN DE TARİH SAHNESİNDEN ÇEKİLMESİ İLE NETİCELENECEKTİR
ARKADAŞLARIMIZIN SORULARI ÜZERİNE SİYASİ KÜRTÇÜLERİN TÜRK TARİHİ ÜZERİNDEN KENDİLERİNE MAL ETMEYE ÇALIŞTIĞI İDDİALARININ BAZILARINI VE SELAHADDİN EYYUBİ İLE İLGİLİ GERÇEKLERİ ANLATIYORUZ.
Read 70 tweets
30 Dec 19
Su kaynaklarımız az
Olanı da dışarı gid.
80'li yıllarda DSİ Planlama Müd. görevliyken Dicle ve Fırat Nehirlerinin sularını yukarı kotlardan tüm Anadolu'ya yönlendirecek, önce doluluğu az barajları takviye sonra ülkemizi sulayacak bir proje hazırlamıştım!
Elzem bir çılgın proje Image
O yıllarda projemiz beğenilmiş ancak bazı yerlerin tünel açılarak geçilmesi ve maliyetinin yanında uzun bir süreci kapsayacağı gerektiği için ileri ertelenmişti.
Aradan 35 yıl geçti. Şimdi Tünel açmak çok kolaylaştı. Teknoloji ve kaynak artışı sebebiyle maliyetler azaldı.
Türkiye kuraktır.Nehirlerimiz su kaynaklarımız azdır. En verimli iki nehrimiz Fırat ve Dicledir. Önce Fırat suları Karasu ve Murat seviyesinden alınarak tüm yurda dağıtılabilir. Kuru ovalar bağlık bahçelik olur. Ülkemiz cennet olur paralar boşa değil milletimize gider. Image
Read 81 tweets
24 Dec 19
KANAL İSTANBUL, İSTANBULLU VATANDAŞLARIMIZ İÇİN DOĞAL VE DİĞER FELAKETLERİN BAŞLANGICI OLACAK, MUARIZLARIMIZCA MONTRÖ'NÜN İPTALİNE GEREKÇE OLARAK GÖSTERİLECEK, NETİCEDE AMERİKA VE AVRUPA'NIN TÜRKİYEYİ KARADENİZ'DEN KUŞATARAK İSTİLASINA İMKAN TANIYACAKTIR.
Devamını okuyunuz
Değerli Arkadaşlarım,
Kanal İstanbul Montrö'yü Ortadan Kaldıracak, Türkiye'yi ABD kuşatmasına sokarak işgale hazır hale getirecek ve İstanbul'da büyük felaketlere sebep olabilecek çok yanlış bir projedir. Bunu söylemek "müfterilik" değil milli görevdir. @dbdevletbahceli
@dbdevletbahceli Lozan Türkiye'nin tapu senedidir. 1923'de Lozan'ın imzalanması noktasında Boğazlar konusunda fazla ısrar edilmeyerek zamanı kollanmış, 20 Temmuz 1936'nın güçlenmiş Türkiye'sin de mümkün olabilecek tüm şartlar kabul ettirilmiştir.
Read 30 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(