nasıl olur da bir kaymakam mahkeme kararını engellemek için polise talimat verir? ona bunu yaptıran nedir? neye güvenir? neyden korkar? bu soruların peşine düştüm ve berbat bir bürokrat profiliyle tanıştım. sizi de tanıştırayım. mevcut adalar kaymakamı @musayhan'dan bahsediyorum+
şaşırmadınız di mi? adalar kaymakamı milletvekili olmak istiyor. hem suçlarına koruma kalkanı hem daha çok yeme imkânı. yine aday adayı olabilmek için (bence şansını kaybetti) halkın/devletin değil, partinin kaymakamı gibi. peki hangi suça bulaşmış? bunun için mardin'e gideceğiz.
kastamonu üzerinden gidelim. yerel gazeteler bazen şaşırtıcı derecede açık yazıyor. şehrin vekilleri soylu ile görüşüp bu şahsın vali olmasını istiyor ancak erdoğan mardin'e kayyum olarak atamayı uygun görüyor. (yolsuzluk nedeniyle görevden alınan kayyum) aciksoz.com.tr/gundem/mustafa…
belediyelerde yolsuzluk bir çeşit atasporumuz. kayyum belediyeler ise önde gideni. ama içlerinde öyle bir tanesi var ki, mardin'de öyle büyük bir yolsuzluk dönmüş ki, içişleri bakanlığı bu kez görmezden gelemedi. soruşturma açtı ve görevden aldı. @musayhan orada genel sekreterdi.
mustafa ayhan'ın mardin kayyum belediyesinde genel sekreterlik dönemini anlatan bir tanıklık ekliyorum. yolsuzluk nedeniyle kayyum görevden alındı ve soruşturma devam ediyor, buna rağmen bu şahsı adalar'a kaymakam atıyorlar. nedenini dün anlamış olmalıyız. artigercek.com/yazarlar/mehme…
pisliğe batmış bir bürokrat var karşımızda. siyasilerin himayesine sığınıyor. onlar ne emrederse yapıyor. tam da bu yüzden kaymakam koltuğunda oturuyor. öyle vasat ki, sosyal medya parti trollerinin sembolü olan yeşil topu bile utanmadan kullanabiliyor.
adalar kaymakamının profilinde "dr." yazıyor. bu akademik unvanı nasıl almış olabilir? ekteki mesajın sürpriz olmadığını biliyorum. tezi hazırlayan kişinin adı soyadı mevcut görevi dahi dm kutusuna düştü. kendisine ulaşıp iddiaları sorabilirsem, onu da yayınlayacağım.
5 haziran 2018'de mustafa ayhan adalar kaymakamı yapıldı.
7 haziran 2018'de büyükada iskelesi tügva'ya armağan edildi.
sizi temin ederim ki, saray'dan falan aranmasına gerek yok, herhangi bir tügva yöneticisi bile bu şahsa emir verebilir. ve maalesef ada polisi bu şahsın emrinde.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
özlem zengin'e saldırılar iki gündür aralıksız devam ediyor. kendi mahallesinde linç ediliyor. istifasını veya görevden alınmasını istiyorlar. ben bu konuyu önemsiyorum ve sonucunu merak ediyorum. çünkü ak parti içinde bir yol ayrımı anlamına geldiğini düşünüyorum. biraz açayım.
ne diyorlar? feministlikle suçlayanlar var, fetö ağzıyla konuşuyor diyenler var, reisin altını oyuyor diyenler var, islama uygun davranmadığını söyleyenler var, böyle konuşacaksa başörtüsünü çıkarsın diyenler var.. ve hepsinin ortak amacı, yeni yönetimde görev verilmemesi.
ilginçtir, saldırılar karşısında özlem zengin'i savunması beklenenler çok sessiz. görebildiğim kadarıyla sadece 2 vekil (tuba durgut ve fatih toprak) kendisini destekledi. oysa kısa süre önce tek bir twite karşı hepsi kenetlenmişti. şimdi binlerce twite karşı neden bu sessizlik?
boğaziçi’nde neler oluyor? özetle.. dışarıdan kayyum atandı. üniversite buna itiraz etti. öyle böyle bir itiraz değildi. atanmış rektör ünversite içinden tek 1 destekçi bile bulamadı. işbaşı yapamadı. bu durumun geçici olduğu varsayıldı ama sonradan öyle olmadığı anlaşıldı.
melih bulu atamasına üniversite itiraz etti dedim. bu doğru mu? üniversitenin bir bölümü (veya büyük bölümü) mü demeliydim? sanmıyorum. enteresan bir şey oldu ve üniversitenin tamamı itiraz etti. hoca, öğrenci, çalışan. her kesimden herkes.. siyasi ayrımlar bile devre dışı kaldı.
yanlış bir atama olduğu anlaşıldı. bence herkes anladı. zaten dikkat edin, onca tartışmaya rağmen, melih bulu’nun doğru kişi olduğuna dair yazı okumadınız. en yalaka insanlar bile bunu yapamadı. kimse melih bulu’yu savunamadı. doğru olan, yanlıştan dönmekti. ama bu da yapılamadı.
sma tedavisine bugüne kadar 2 milyar lira kaynak ayrıldıysa, 75 milyon lira niçin bu kadar sorun oldu? bu soruya kendimce yanıt vermeye çalışacağım.
2 milyar lira, 1100 çocuğun spinraza tedavisi için ayrılan bütçe (aile bakanı açıkladı). eğer aynı sayıda çocuk zolgensma tedavisi alsaydı bu bütçenin 17 milyar lira olması gerekecekti. yani bakanlığın "mesele para değil" demesi gerçeği yansıtmıyor. ama mesele bundan ibaret değil
öncelikle astronomik fiyatın sorumlusu bakanlık değil. novartis. "fiyatı maliyete göre değil, ilacın yaşamsal değerine göre belirliyoruz" diyor. aileler çaresizce ya bağış kampanyası düzenliyor ya da devlet desteği bekliyor. üstelik bu tüm dünyada böyle.
zolgensma. dünyanın en pahalı ilacı. belki de en pahalı şeyi. tek doz 2.100.000 $. sma'lı bebekleri tedavi ediyor. şirket (novartis) fiyatın maliyetle ilgili olmadığını açıkça söylemekten çekinmiyor. aileler çaresiz. hasta sayısı çok değil ama devletler de karşılamaktan kaçıyor.+
geçtiğimiz günlerde paraguay'da sma'lı bir çocuğun anne-babası kendilerini sağlık bakanlığı önüne zincirledi. bakan, yanlarına gelip açıklama yaptı. şirketten indirim istediğini duyurdu. ve sonra tedavinin karşılanacağı ilan edildi. abc.com.py/nacionales/202… hoy.com.py/nacionales/el-…
fransa ilaç fiyatları için üst limit belirlemeyi tartışıyor. brezilya şirketin fahiş fiyatına itiraz etti ve bu ilaca (zolgensma) en fazla 550.000 $ değer biçilebileceğine dair karar aldı ancak novartis buna itiraz etti. mahkeme süreci işliyor. jornalnh.com.br/noticias/pais/…
100 kg eroinle bulgaristan sınır kapısında yakalanmadan önceki gün "bulgaristan'a önem veriyorum çünkü mevzu çok derin" diyen adamın imalı etiketindeki faik bey'i merak ettim ve bakın neler buldum. bulgaristan başmüftülüğü genel sekreteri @celal_faik yanlışım varsa düzeltecektir+
tanış olmaları, abi-kardeş muhabbeti, ailecek görüşmeleri, türkiye'de ve bulgaristan' da birbirlerini sık sık ziyaret etmeleri.. bunları daha ilk haber patladığında fark etmiştim. paylaşmaya değer görmedim. olabilir, herkesin yakınları yanlış yapabilir. ama sanırım mevzu derin.