2/15-
GSYH yıllık olarak ilk çeyrekte yıllık %7,2, ikinci çeyrekte %21,7 büyüdü.
Sanayi üretimi yıllık olarak ilk çeyrekte %11,3, ikinci çeyrekte %40,4, Temmuz ve Ağustos aylarında ortalama %9,0 arttı.
Ağustos ayında istihdam önceki yıla göre 1,9 milyon kişi arttı.
3/15-
Geçen yıl sonunda 170 milyar dolar olan ihracat Eylül’de 212 milyar dolara, ithalat ise 220 milyar dolardan 257 milyar dolara yükseldi.
Dış ticaret açığı 49,8 milyar dolardan 44,4 milyar dolara gerilerken, ihracatın ithalatı karşılama oranı %77,3’ten %82,7’ye yükseldi.
4/15-
Geçen yıl sonunda 35 milyar dolar olan cari işlemler açığı Ağustos sonunda 23 milyar dolara geriledi. Cari açığın ihracat, hizmet ve birincil yatırım gelirlerine oranı %16,7’den %8,9’a geriledi. Geçen yıl sonunda cari açığın GSYH’ye oranı %4,9 seviyesindeydi.
5/15-
Geçen yıl sonunda 173 milyar ₺ olan merkezi yönetim bütçe açığı Eylül’de 93 milyar₺ tutarına geriledi. Bütçe açığının bütçe gelirlerine oranı %16,8’den %7,2’ye düştü. Geçen yıl bütçe açığının GSYH’ye oranı %3,4 olmuştu.
6/15-
Kur etkisinden arındırılmış kredilerin yıllık artışı geçen yıl sonu %23,9 iken 8 Ekim’de %8,6’ya geriledi.
Aynı dönemler için kur etkisinden arındırılmış firma kredilerinin yıllık artışı %19,2’den %6,7’ye, bireysel kredilerin yıllık artışı %40,6’dan %15,4’e geldi.
7/15-
Geçen yıl sonunda %14,6 olan tüketici fiyatları yıllık artışı Eylül’de %19,6’ya çıktı.
Üretici fiyatları yıllık artışı %25,2 iken %44 oldu.
12 ay sonrası enflasyon beklentileri ise %10,8’den Ekim anketinde %13,9’a yükseldi.
8/15-
Brent petrol yılbaşında 51 dolar iken 85 dolara yükseldi.
ABD 10 yıllık tahvil faizi %0,9’dan %1,6’ya çıktı. Tahvil alımlarının azaltılacağının iletişimi yapıldı.
9/15-
TCMB politika faizini Aralık sonunda %17’ye, Mart toplantısında %19’a çıkarmıştı. Eylül’de faiz %18’e düşürüldü.
Politika faizi ile manşet enflasyon arasındaki fark -1,6 puan, çekirdek enflasyonla +1 puan, 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi ile +4,1 puana geriledi.
10/15-
TCMB brüt rezervi 8 Ekim itibarıyla 123,5 milyar$ olup, Nisan sonuna göre artış 35,6 milyar dolar.
TCMB’nin dış varlıkları ile bilanço içi yükümlülükler ve swap döviz yükümlülükleri farkı -49,8 milyar dolar olup, Nisan sonuna göre artışı 10 milyar dolar oldu.
11/15-
Yılbaşından bu yana dolar kurundaki artış 18 Ekim itibarıyla %25,3’e ulaştı. Eylül ve Ekim aylarındaki artış %5,6 ve %4 oldu.
Reel kur endeksinin seviyesi Eylül itibarıyla 63,1. Geçen yıl sonunda 62,2 seviyesinde gerçekleşmişti.
12/15-
Yurtiçi yerleşiklerin yabancı para mevduatı geçen yıl sonunda 236 milyar dolar iken 8 Ekim’de 234 milyar dolar oldu.
Yurtiçi yerleşiklerin yabancı para mevduat oranı da geçen yıl sonuna göre yatay hareket etti ve %53,6 oranında gerçekleşti.
13/15-
Yılbaşından bu yana yabancıların ₺ menkul kıymet girişi 0,6 milyar dolar. Mart ve Nisan aylarında 2 milyar dolar, Ekim ayında 8 Ekim tarihine kadar 0,3 milyar dolar çıkış yaşandı.
14/15-
Yabancıların TL’de swap pozisyonları 8 Ekim itibarıyla yılbaşına göre 12 milyar dolar azalırken, azalış 24 Eylül-8 Ekim tarihinde 1,7 milyar dolar oldu.
15/15-
Özet
Büyüme ve istihdam ⬆️
Cari açık, bütçe açığı, kredi artışı ⬇️
Petrol, ABD tahvil faizi, maliyetler ⬆️
Enflasyon ve beklentiler ⬆️
Bu görünümde faiz düşürüldü. Beklenti indirimlerin devam edeceği yönünde. Yabancı çıkışları ve yerli döviz talebi ⬆️, döviz kuru ⬆️.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1/10- GSYH, sanayi üretimi, kapasite kullanımı, ihracat artarken firmaların kredi kullanımının yavaşladığı görülüyor. Nedeni ne olabilir, olasılıkları değerlendirelim.
2/10-
Yeni borç =
+Net işletme sermayesi yatırımı
+Duran varlık yatırımı
+finansman gideri ve anapara borç ödemesi
+temettü ödemesi ve hisse geri alımı
-(FAVÖK-vergi)
-yeni hisse senedi ihracı
- nakit mevcudu
3/10- Eşitlik bize şunu söylüyor: İşletme sermayesi ve duran varlık yatırımı, finansman gideri ve anapara borç ödemesi, temettü ödemesi ve hisse geri alımı azalırsa; faaliyet karı ve hisse senedi ihracı artarsa, dönem başındaki nakitler kullanılırsa yeni borç ihtiyacı azalıyor.
1/18- Para çarpanı modası geçmiş bir kavram demişler ve bunu tahvil alımları sonucu oluşan fazla rezerv ve yeni para politikası operasyonel çerçevesine bağlamışlar. Yazının büyük kısmına katılmakla birlikte bazı eksiklikleri olduğunu düşünüyorum.
2/18- Rezerv para bildiğiniz gibi banknot ve bankaların merkez bankasındaki mevduat hesaplarından oluşuyor. Modern sistemde merkez bankaları rezerv para elde etme maliyetini yani faizini belirliyor. Bu faizin piyasa faizlerine yansımasını bekliyor.
3/18- Bu şekilde genel finansal koşulları etkileyerek, harcama ve yatırım kararlarını etkilemeyi umuyor. Fazla rezerv denilen şey ise bankaların zorunlu karşılık yükümlülüklerinin üstünde merkez bankasında tuttuğu fazla mevduatı ifade ediyor.
1/4- Kur etkisinden arındırılmış kredilerin yıllık artış oranı %10’lara düştü. Hazine nakit açığının GSYH’ye oranı geçen yıl sonunda %3,6 iken Mayıs’ta %2,3’e geriledi. Kur etkisinden arındırılmış M3 yıllık artış oranı %11 oldu. Yani parasal genişleme yavaşlıyor.
2/4- TCMB reel faizi gerçekleşen enflasyona göre +2,4 puan, beklenen enflasyona göre +6,9 puan. Bununla birlikte risk primi yüksek (371 puan), Türk lirasının reel değeri tarihi dip seviyelerde. Enflasyon beklentileri de yükseliyor (yıl sonu %14,5, 12 ay %12,1).
3/4- Neden? Emtia fiyatları, maliyet baskıları artıyor. Üretici fiyatları yıllık artış oranı %38,3’e çıktı. Gelişmiş ülkelerdeki enflasyon endişeleri ve faiz artışı gelişmekte olan ülkelere finansal kanaldan önemli bir risk. Tamponlar önemli ölçüde tüketilmiş durumda.
1/9- 31 Mart’ta %1,74’e yükselen ABD 10 yıllıkları %1,58’e geri çekildi.
2/9- Halbuki 10 yıllık başabaş enflasyondaki yükseliş devam ediyor. Başabaş enflasyon %2,49’a yükseldi. Başabaş enflasyon, enflasyon beklentisi ve enflasyon belirsizliğini içeriyor.
3/9- Petrol fiyatları da yönünü tekrar yukarıya çevirdi.
1/16- Firmaların satış yapıp kar elde edebilmesi için i. ihracat yapmalı ii. tüketici kredileri artmalı ya da iii. kamu harcamaları artmalıdır. Yurtiçi borçluluk yaratmayan birincisi. Basitleştirerek anlatmaya çalışayım.
2/16- Üretici bankadan üretim maliyetleri için 100₺ kredi kullansın. Ürettiği malı 200₺’ye satmak istesin. 50₺’si faiz gideri, 50₺’si kar olsun. Firma kredi kullandığında hesabına 100₺ geçer.
3/16- Firma harcama yaptıkça kendi mevduat hesabı azalacak vatandaşın mevduatı artacak (üretim maliyetinin emekten oluştuğunu düşünelim). Firma malını 200₺’ye satacak ama vatandaşın hesabında 100₺ var. Açık nasıl kapanacak?