Thread by @selcuksalih

Türkiye'de -şimdi kimsenin pek anlamak istemediği- bir Sol dalga geliyor. Bu sadece bir tesbit (istek/arzu falan değil).
Muhalefetin "Muhafazakar" söylem kullanmaya devam etmesi daha şimdiden sırıtmaya başladı ve bu nedenle değişecek gibi... >>
#KonstantiniyeNotları

"Tezkere" tartışması, önemli sinyallerden birini vermiş olabilir.
Muhalefet bloğunun milliyetçi-Sağ partisi, iktidar bloğu ile birlikte oy kullanarak "milliyetçi muhafazakar seçmen"in yanında kaldığını düşünmüş gibi. Ama ülke geleceği ne milliyetçilik ne de muhafazakarlık...

Belki kulağa "absürd" gelecektir ama şimdi iktidar bloğunun yanında yer almak bir yana, onunla temas etmek bile bir siyasi hareketin sonu demek olabilir. Buna ben daha önce "Midas faktörü" demiştim, yani iktidara yaklaşan herkes altına dönüşüyor ve aynı zamanda ölmüş oluyor...

Muhalefet bloğunun milliyetçi-muhafazakar partisi, nisbeten uzun yaşayıp merkez Sağ parti olmak fırsatını kaçırıyor, -ki bu da ana muhalefet partisinin seküler Sağ merkez rolünü de üstleneceğini gösterir. Yani tahminlerimiz yıllardır aynı: yeni politika sahnesini onlar kuruyor...

Muhalefet bloğunun muhafazakar-Sağ partisi, muhafazakar oyları seküler oylardan daha çok önemseyerek stratejik bir hata yapıyor, ve bu hatanın temel düşüncesi, "Sağ oylar Sol oylardan her zaman daha fazladır". Bu denklem artık geçerli değil, zira:
1. Sol-Sağ ayrımı bitti... >

2. Türkiye'de asıl ayrım, -yeniden- modernleşme/sekülerleşmeyeyle ilintili makul ekonomik düzen ve teknolojik ilerleme ile buna engel olduğu düşünülen "teolojik politika", yani dinin siyaset için araçsallaştırılması arasında. Muhafazakarlık malesef dinciliğe sayılıyor...

Belki şimdi anlaşılamayan bi durum ama Türkiye'de sadece "teolojik politika" ve onun siyasal/kurumsal ifadeleri değil, 1970'lerden beri bir kesim ve kurumlar üzerinden toplumun bir kısmına da benimsetilen şimdinin cemaat/tarikatleri de içeren "popüler" İslam türü sona eriyor...

Yeni nesillerde muhafazakarlığın karşılığı yok. Ayrıca teolojik politika son elli yıldır popüler bir kültür oluşturamadığından, muhalefette yaşama kabiliyetine de sahip değil. Milliyetçiliğin ömrü daha uzun olabilirdi ama Türkiye'de asıl akım olma şansı bulunmuyor...

İnsanların içi yani ruhuyla değil dışı yani şekliyle ilgilenen ve bunu taraflı kılıp siyasallaştırmış bir din anlayışının yeni dönemde yaşaması mümkün değil. Türkiye'nin Dünyaya yapacağı en büyük sürprizlerden birinin de bu olacağı anlaşılıyor... <<