1️⃣ Size ev fiyatları ile kiralar arasındaki ilişkiyi ortaya koyan Ricardo’cu kira modelini tanıtayım. Ancak model uzun ve biraz da teknik olduğundan önce önemli bulguları listeleyeceğim. Meraklı olan arkadaşlar twit zincirini okumaya devam edip detayları inceleyebilirler.
2️⃣ i- Faizlerdeki artışlar kira çarpanını düşürür. Yani ev fiyatlarını kiralara kıyasla geriletir.
ii- Nüfus artış hızı yüksek şehirlerde kira büyüme hızı da yükseldiğinden kira çarpanı artar, ev fiyatları kiralara kıyasla yüksek olur.
3️⃣ iii- Şehrin dış kısımlarındaki evlerin beklenen kira büyümeleri daha yüksektir. Bu nedenle kira çarpanları da yüksek olur. Yani çeperlerde kiralar düşük ev fiyatları daha yüksektir.
4️⃣ iv- Şehrin tek merkezi olmayıp pek çok yerde işyerleri, okullar, sosyalleşme alanları olması halinde bir evin herhangi bir merkeze olan mesafesi kısalmış olacağından merkezdeki bir evin konum avantajı azalır. Böylece kira ve fiyatlar tek merkezli bir şehre kıyasla düşük olur.
5️⃣ v- Şehirlerin coğrafi olarak büyüme alanını kısıtlayan dağ, deniz gibi engellerin varlığı halinde nüfus artışına kıyasla şehir sınırlarının büyüme hızı daha büyük olur. Örneğin tam deniz kıyısında olan bir şehir (İzmir gibi) yarım daire şeklinde genişler.
6️⃣ Böyle bir şehir ovada dairesel büyüyen(Ankara gibi) bir şehre kıyasla yaklaşık 1.4 kat daha fazla genişler. Bu nedenle doğal engellere sahip şehirlerde evler kiralara kıyasla daha pahalı olur.
7️⃣ vi- Model kiraların nüfus artış hızının yarısı+enflasyon kadar artmasını öngörüyor. Faizler de reel faiz+enflasyon. Türkiye’deki güncel piyasa koşulları ve hukuk kiralarda enflasyonun üstünde artışı zorlaştırıyor. Bu da fiyatların kiralara kıyasla düşük kalmasına yol açabilir.
8️⃣ vii- Yapı yoğunluğunun artması halinde (daha yüksek kat izinleri mesela) şehrin genişleme hızı düşeceğinden kira çarpanları düşer, ev fiyatları kiralara kıyasla azalır.
Son olarak esas modele geçmeden evvel bazı faktörlerin kira ve fiyatlara etkisinden bahsedeyim:
9️⃣ İnşaat maliyetleri - kira ve fiyatları artırır. Akaryakıt fiyatlarının artması, trafik yoğunluğunun artması ulaşım maliyeti kanalından kira ve fiyatları artırır. Şehirdeki yol kalitesinin artışı, metro ağlarının genişlemesi konum kirasını düşürerek kira ve fiyatları azaltır.
1️⃣0️⃣ Bulgular bu kadardı. Şimdi model. Bir evin kirası evin kurulmuş olduğu toprağın aylık kirası (tarla kirası gibi düşünebiliriz), yapı kirası (binanın değerinin aylık eşdeğeri denebilir) ve konum kirasından oluşur(konumun sağladığı ulaşım avantajı, senelik tasarruf cinsinden).
1️⃣1️⃣ Yapı kirası birim inşaat maliyetlerinden, evin büyüklüğünden, evin sahip olduğu imkanlardan (bahçe, havuz, otopark, güvenlik gibi) ve bir de faiz oranlarından etkilenir. Büyük bir tutarın aylık karşılığı sonuçta, bu nedenle faizlerden etkilenmesi beklenir.
1️⃣2️⃣ Konum kirasını da açalım. Birim ulaşım maliyeti şehirde 1 km mesafe gitmek için katlanılan para, trafik, stres ve zamanın bir yıllık karşılığını temsil eder. Akaryakıt fiyatları, metro ağlarının genişliği, yol kalitesi, toplu taşıma fiyatları, trafik yoğunluğu belirleyici.
1️⃣3️⃣ Bu noktada modeli anlaşılır hale getirebilmek adına bazı basitleşirici varsayımlar yapmamız gerekiyor. Daha sonra bunların hepsini gevşeteceğiz ama merak etmeyin.
- Şehirler tek merkez etrafında yuvarlak olarak genişler.
- Evler tek tip ve aynı büyüklükte.
1️⃣4️⃣ - Şehirdeki tüm parseller aynı büyüklükte.
- Ulaşım maliyeti evin merkeze olan mesafesiyle orantılı.
- Enflasyon olmadığını varsayıyoruz, yanı tüm büyüklükler (kiralar, fiyatlar vs.) reel olarak dikkate alıyoruz.
1️⃣5️⃣ Evlerin tek tip, şehrin yuvarlak ve tek merkezli, yolların dik olması sayesinde şehrin içinde yer alan bir evin çeperdeki evden tek farkı konum avantajı oluyor. Çeperdeki bir ev yerine merkeze daha yakın bir evde oturmak için insanlar daha fazla kira vermeye razı oluyorlar.
1️⃣6️⃣ Peki ne kadar daha fazla? Merkeze yapacakları yolculuktan edebilecekleri tasarruf kadar (sadece yol parasından değil ama, zaman, stres ve trafikten de) daha fazla kira vermeye hazır oluyorlar. İç kısımdaki ev kirası bu tasarruftan pahalıya geliyorsa insanlar çepere yöneliyor
1️⃣7️⃣ Aksine merkezdeki ev ettirdiği tasarrufa kıyasla ucuza kiralanıyorsa çeperlere olan talep düşüyor. Bu şekilde zaman içinde kiralar dengeye geliyor.
Şimdi gelelim işin en önemli kısmına. Ev fiyatları nasıl oluşuyor?
1️⃣8️⃣ Bir evin fiyatı aslında diğer herhangi bir finansal varlık gibi, evin ekonomik ömrü boyunca sağlayacağı yıllık net kira gelirlerinin bugünkü değeri civarında oluşur. Yani gelecekte elde etmeyi beklediğimiz kiraları belli bir faiz oranıyla bugüne iskonto ederiz.
1️⃣9️⃣ Burada belirsiz olan bir şey daha çıkıyor karşımıza. Gelecek yıllardaki kiralar ne olacak? Bilemeyiz ancak tahmin edebiliriz. İnşaat maliyetlerindeki, faizlerdeki, ulaşım maliyetindeki değişimler ve şehirdeki büyüme bu konuda etkili.
2️⃣0️⃣ Petrol fiyatı, insaat maliyetleri, yol kalitesi, faizlere ilişkin beklentilerinizi yansıtarak kiraların seyrini tahmin edebilirsiniz. Şimdilik sabit varsayalım. Tahmini daha objektif olan ise şehrin büyümesidir. Şehir büyüklüğü nüfus artış hızıyla doğrudan ilişkili.
2️⃣1️⃣ Şehre daire şeklinde demiştik. Şehrin nüfusu arttıkça ihtiyaç olan arsa miktarı da artacak şehir genişleyecek. Burada gerekli hesaplamaları yapınca nüfus artış hızının yarısı kadar bir hızla şehrin genişlediği görülüyor.
2️⃣2️⃣ Bu durumda ŞEHRİN TAM GÖBEĞİNDE OLAN BİR EV İÇİN (D=0) konum kirası, m(B-D), nüfus artış hızının yarısı kadar artar diyebiliriz. Ama merkezden uzak çepere yakın bir evde ise kira artışı çok çok daha yüksek olur (NEDEN??). Sayısal bir örnek verelim.
2️⃣3️⃣ Nüfus artışı yüzde 10 (nasıl bir yıllık artış oranıysa 😂😂), şehir sınırı B=6 km, birim maliyet=100 olsun. Merkezdeki ve merkeze 4 km mesafedeki birer evin konum kiraları bugün sırasıyla 100(6-0)=600 ve 100(6-4)=200 olur. Seneye B yüzde 5 büyüyeceğinden 6.3 km’ye çıkar.
2️⃣4️⃣ Yeni konum kiraları sırasıyla 100(6.3-0)=630 ve 100(6.3-4)=230 oldu. Merkezdeki evin kirası 30/600=5% büyümüş oldu, dışarıdaki evin kirası ise 30/200=15% büyüdü. Yani ilk büyük bulgumuza ulaştık.
2️⃣5️⃣ Şehirlerin diş mahallelerindeki evlerde beklenen kira büyümesi merkezi lokasyonlardaki evlere kıyasla daha fazla olur. Yani gelişme aksındaki evlerin kiraları daha fazla artar.
Şimdi bu bilgi aklımızdayken ev fiyatı hesaplamasına geri dönelim.
2️⃣6️⃣ Gelecek yıllardaki kiranın g oranı kadar büyüyeceği varsayımıyla ev fiyatı bugünkü kiranın faiz+masraf-kira artış oranı farkına bölünmesiyle yaklaşık olarak bulunabilir.
2️⃣7️⃣ Yani meşhur kira çarpanı ya da ters çevrilmiş haliyle cap rate doğrudan doğruya piyasa faizi, kira büyümesi ve masraflarla ilişkili. Cap rate ev yatırımının yıllık getirisidir aslında ve temettü verimi, tahvil faizi gibi diğer finansal getirilerle doğrudan kıyaslayabiliriz.
2️⃣8️⃣ Örneğin temettü verimleri ve faizlerin arttığı bir dönemde cap rate sabit kalıyorsa yatırımcılar icin kiralar cazip olmaktan çıkıyor demektir. Bu yatırım amaçlı gayrimenkul talebini zayıflatıp fiyatların gerilemesini sağlar. Yani cap rate de artar.
2️⃣9️⃣ Böylece cap rate temettü verimlerini ve faizleri takip etmiş olur. Benzer şekilde gayrimenkul kiralarında gözlenen anı bir yükseliş gayrimenkulü yatırımcılar açısından cazip hale getirmekte ve talebi canlandırmaktadır. Böylece fiyatlar kiraları takip etmiş olur.
3️⃣0️⃣ Yani cap rate diğer finansal getirilerle uyumlu seviyesine dönmüş olur. Tabi gayrimenkul piyasasında fiyatlarda düşmeme yönünde katılıklar ve kiralarda artmama yönünde yapışkanlıklar mevcut. Bu nedenle bu mekanizma her zaman mükemmel şekilde çalışmaz, yavaş yavaş işler.
3️⃣1️⃣ Dengeye hareket zaman alır. Bu dengesizlik dönemlerinde akıllı yatırımcılara da hamle imkanı verir açıkçası.
Finito 👋🏻
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Öğretmen bey Erdemir’e mail atıp Ukrayna gelişmelerinin şirkete olası etkilerini sormuş. Şirketin cevabı özetle şu “bizi olumsuz etkileyecek pek bir şey yok”. Dünkü borsadaki kan gölünü hatırlayalım şimdi.
Bu savaştan kayda değer ölçüde ve kalıcı etkilenecek olan şirketlerin hisselerinin düşmesi makul ancak bu gibi şirketlerin saçma sapan yatırımcı paniği ile ucuzlaması tamamen irrasyonel. Yani alım fırsatından başka bir şey değil. Şirket değerinden bir şey kaybetmedi ki.
Bu gibi şirketlerde zaman içinde fiyat eski rotasına oturup kaldığı yerden devam edecek. Ama tamamen örnek vermek için söylüyorum, bir turizm şirketi veya Rusya’yla yoğun faaliyetleri olan bir şirket, ne bileyim bir Rus şirketinin Türkiye’deki iştiraki olumsuz etkilenebilir.
1️⃣ 5 Ocak 2005 tarihi itibarıyla İMKB’de işlem gören 335 şirketin 32 tanesi o günden bugüne olan süreçte batmış. Paralar çöp olmuş. Bu 335 şirketin dolar bazında yıllık getirilerinin ortalaması -7.65% olurken, standart sapması 31.06%. Tabi bunun nedeni batanların getirisi (-100%)
2️⃣ Batanlar haricinde diğer 303 şirketin getirilerinin ortalaması 2.11% ve 8.39% bu arada. Neyse, -7%’den daha düşük yıllık ortalama getirisi olan bu hisselerin tamamına Ocak 2005’te 2.99’ar dolar yatırsak (toplam 1000 dolar yani) 17 yılda toplam 3162 dolara ulaşacaktık.
3️⃣ 32 şirketin batmasına rağmen ve kalanların dolar bazında ortalama sadece 2% civarı yıllık getiri sağlamasına rağmen 3’e katlıyormuşuz parayı. Bu süreçte XU100 de dolar bazında yıllık ortalama 1.34% getirmiş. 17 senede 1000 doların 1256 dolara çıkması demek bu.
1️⃣ Uzun vade yatırım yapmak isteyip hisse ya da coin alan arkadaşlar bazen uzun süre zararda kalmaktan dolayı usanıp satmaya karar veriyorlar. Saygı duyarım. Kaliteli hisselerde ne kadar sular altında kalırsanız kalın bir noktada kara geçeceğimizi hepimiz biliyoruz.
2️⃣ Ama bazen size de oluyor mu “ya bu hisse hep sular altında oluyor, hiç gün yüzü göremiyoruz” dedirtiyor mu size de? Hadi şimdi önce birkaç yabancı hisse örneği üzerinden başlayıp sonrasında da Türk hisselerinden birkaç örnek üzerinde bu konuyu incelemeye çalışalım.
3️⃣ Ele aldığım örneklerin tamamı temettü ve sermaye artırımlarına göre düzeltilmiş veriler olacak. Hisse zirveyi görüyor herkes hevesle giriyor, sonra bir düşüyor bir gün yüzü göstermiyor dediğimiz sinir bozucu hisseler var mı aklınıza gelen? Bir ona bak bir de S&P500’e bak.
1️⃣ Size bugün uzun vadeli yapmayı düşünenlerin yatırım yapmaya değer buldukları bir hisseyi al sat yapmadan uzun süre tutmalarının (HODL) çok önemli iki faydasından bahsetmek istiyorum. Birkaç gün önce paylaştığım uzun vadeli yatırım simülasyonlarla da bağlantılı olarak..
2️⃣ İlki şu. Hisseyi alıp üstüne yatarsanız sürekli fiyat takip etmek zorunda kalmazsınız, stres olmazsınız, bilgi edinmek için efor harcamazsınız. İkincisi, yeterince uzun süre geçtiğinde hemen her hissede tutmak al/sat yapmaktan çok hatta çok çok çok daha fazla getiri sağlıyor.
3️⃣ Genelde al/sat için en iyi stratejilerin başında hissenin 200 günlük hareketli ortalamasını (MA) kırdığı dönemlerde ayı ya da boğa piyasasına girdiğine kanaat getirilmesi geliyor. XU100 getiri endeksi (temettü ve sermaye artırımlarını dikkate alan endeks) için bakalım.
1️⃣ Uzun vadeli yatırım yapan ya da yapmayı düşünenler, sizin için çok önemli olduğunu düşündüğüm bazı hususlardan bahsetmek istiyorum. Uzun vadeli yatırım yapacağız ama neye yatıracağız? Yatırıma ne kadar süre dokunmayacağız? Riski nasıl azaltacağız?
2️⃣ Kar almayacak mıyız? Kaç farklı varlığa yatırım yapacağız? Hepsini bir örnek üzerinden simülasyonlarla görsel olarak aktarmaya çalışacağım. Biliyorsunuz Warren Buffett ve benzeri yatırım guruları servetlerine büyük ölçüde bileşkelemenin gücüne borçlular.
3️⃣ Aldıkları hisseleri ya da diğer varlıkları neredeyse hiçbir zaman satmayıp bir ömür boyu elde tutuyorlar. Tabi o abiler çok iyi yatırım tercihleri yapıyorlar ve olabildiğince kaybetmeyecek, düzenli büyüyecek hisseleri seçmeye çalışıyorlar. Biz de bunu başarabilirsek ne ala.
1) Kripto para piyasalarına yatırım yapma konusunda düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
*** Uyarı: Çok uzun bir twit zinciri, sabredip sonuna kadar okursanız eminim faydasını göreceksiniz. ***
Öncelikle Kripto piyasasında yatırımcı olabilirsiniz ya da oyuncu olabilirsiniz.
2) Yatırımcı olursanız yatırıma ayırdığınız bütçenizin bir kısmıyla kripto paraları satın alır ve beklemeye başlarsınız. Oyuncu olmayı tercih ederseniz bazı kripto paraları alır, kar ettikçe satar ve ucuzlamış olduğunu düşündüğünüz kripto paralara geçersiniz.
3) Onlar değer kazandıkça onları satar kar realize etmeye devam edersiniz. İkisinin bir bileşimini de yapabilirsiniz tabi. Bütçenizin bir kısmını yatırıma ayırıp kalanıyla oyuncu olabilirsiniz.
Oyuncu olmayı seçerseniz Twitter’da fenomen takip edersiniz.