BİR EKONOMİK KRİZ "OPERASYONU":KOD ADI-AHTAPOT 2001/ FİNAL
1-Evet dostlar floodumuzun bundan önceki 4 serisinde ABD'nin küresel ölçekte planladığı "PROJECT DEMOCRACY" yani bizim "SİLAHSIZ İŞGAL" projesini Türkiye'de siyasal İslam eli ile nasıl hayata geçirdiğini anlattık...
1-Evet dostlar floodumuzun bundan önceki 4 serisinde ABD'nin küresel ölçekte planladığı "PROJECT DEMOCRACY" yani bizim "SİLAHSIZ İŞGAL" projesini Türkiye'de siyasal İslam eli ile nasıl hayata geçirdiğini anlattık...
2-Hangi STK'ların kullanılarak, medyanın nasıl dizayn edildiğini, kimlerin görevlendirilerek hükümetlerin yıkıldığını,Türkiye'ye CİTİBANK eli ile nasıl bir finansal operasyon çekildiğini ve çekenlerin perde arkasındaki ilişkilerini yazdık..
3-Hatırlayacağınız gibi floodumuzun başında sizlere 1994-2007 ARASI DÖNEMİ yazacağımızı söylemiştik.Nitekim Küresel Dizayn Edicilerin özellikle AKP'yi 2002'de nasıl iktidara getirdiğini ve 2007'ye kadar Türkiye'yi nasıl bir finansal ve ekonomik kıskaçla sömürdüğünü de yazdık...
4-Final bölümümüzde ise dün bahsettiğimiz KÜRESEL DİZAYN EDİCİLERİN 2007'de vermek zorunda kaldıkları o "zor kararı" ve kararın nasıl işletildiğini yazacağız...
5-Sizler hazırsanız biz de hazırız... Çayı kahveyi kapan gelsin...İşte FİNAL bölümümüze başlıyoruz...
6-2002-2007 arasında yaşanan gelişmeler tam anlamı ile Küresel Dizayn Edici güçlerin istediği gibi olmuştu.Recep Tayyip Erdoğan kendileri ile tam uyumlu biçimde çalışıyor BOP planı kusursuz işliyordu...
7-AB için yapılan reformlar, verilen tavizler, ABD'nin Irak işgali esnasında takınılan tavır, ekonomide BİLDERBERGCİ ve Küresel Güç Odaklarının "Silahsız İşgal Valisi" Kemal Derviş'in ekonomik politikalarını milim sapmadan uygulaması +++
8-+++Ve ne var ne yok küresel güçlere "özelleştirme" adı altında satışı ile Erdoğan Küresel Güç Odakları tarafından soru işaretlerini silmiş,Tezkere faciasını unutturmuş ve artık güvenilir bir isim haline gelmişti...
9-9-Ancak ne olduysa 2007 SEÇİMİNDEN SONRA oldu... Erdoğan devlet içerisinde "iktidar" değil "muktedir" olduğunu hissetti... Bu hissiyat ile birlikte 20.yüzyılın en büyük planlı sermaye transferi operasyonuna başladı... Bu "derinlerdeki" gözlerden kaçmıyordu...
10-Erdoğan sistematik biçimde küresel güç odaklarının işbirliği yaptığı Türkiye'deki "geleneksel" büyük sermayenin parasını kendi "sermayesini oluşturmak" için hareket ediyordu...
11-Sadece bu da değil, Erdoğan kendi medyasını oluştururken, alan açtığı GÜLEN CEMAATİ'nin artık YEŞİL GLADİO'ya evrilmiş yapılanması emniyet ve yargıda nüfuzu tamamen eline geçirmişti...
12-Türkiye'de korku iklimi yaygınlaşıyordu...Erdoğan adım adım ilk iktidarda olduğu yıllardaki müttefiklerini tasfiyeye koyuldu.İşe ise liberallerden başlamıştı...
13-Artık onların "naif" sözlerine de kimi zaman kimi "kurumlarla" ve güç odakları ile arabuluculuk yapmasına da ihtiyacı kalmamıştı...
14-Erdoğan Orduya karşıda söylemini sertleştiriyordu... Ve 2007 Haziran'ı geldiğinde Ergenekon operasyonu start aldı... YEŞİL GLADİO eski güç odağı ve önlerindeki en büyük "milli engel" olarak gördükleri TSK'yı tasfiye için harekete geçti...
15-Kendi sermayesini,medyasını,emniyetini,istihbaratını ve yargısını oluşturan Erdoğan Küresel Güç Odaklarının hiç de planlarında olmadığı üzere tipik bir "Ortadoğulu Totaliter Rejim Temsilcisi" şekline evriliyordu...
16-Oysa küresel güçler yıllarca Dünya ülkelerini tek bir "diktatörü" kontrol altına alıp,ona destek vermek sureti ile kolayca yönetir ve bu onların işine gelirken, Türkiye'ye çizdikleri profilde asla böyle bir şey düşünmemişlerdi.
17-Askeri darbeler yaptırmışlar ama askerin görevde kalmasına yeşil ışık yakmamışlardı...
18-1960 Darbesi sonrası Talat Aydemir ile Cemal Gürsel işte bu nedenle ayrışmış, ordunun en az 10 yıl daha iş başında kalması gerektiğini savunan Aydemir önerisi reddedilince 2 kez darbe girişiminde bulunmuş,2.sinden sonra idam edilmişti...
19-Bunları neden anlattık? Şundan dostlar... Küresel Güç Odakları 1990'ların başı itibariyle özellikle ABD merkezli olarak bir "KREDİ ve KREDİ KARTI TUZAĞI" ile insanları önce borçlandırmışlar, bu borçların ödenebilmesi için ise sistemlerine itaatkar köleler haline getirmişlerdi.
20-Ve tabii "TUZAĞI KURAN" güçler bu tuzak ile birlikte aşırı borçlanma ile uzun vadeli krediler sayesinde edinilen varlıkların büyük bir kriz esnasında ipotekler yolu ile geri alınacağını da gayet iyi hesaplamışlardı...
21-Krizin çıkış tarihini de gayet iyi biliyorlardı... Her şey hesaplıydı... Yıllarca 120-240 ay taksitle insanlara MORTGAGE KREDİSİ ile satılan evler uzun vadeli kredi finansmanı ile aldırılan arabalar... Hepsi de bu küresel güç odaklarının ipoteği altındaydı...
22-Önce kriz çıkarılacak borçlarını ödeyemeyenlerin evlerine,arabalarına Küresel Güç Odaklarının bankaları el koyacaktı...
23-Yıllarca ödenen borçlar hiçe sayılacak ya insanlar ölü fiyata bu Küresel Güç Odaklarının temsilcilerine satacak yahut borçtan kurtulmak için onların bankaları mallarına el koyacaktı. Böylece vurgun 2'ye katlanacaktı....
24-3. ve son vurgunu ise kredi zararları nedeni ile bütçeleri batık hale gelecek bankalarının kasasını ABD Hazinesinin doldurması sağlanarak yapacaklardı... Ne de olsa FED "Onlarındı" ve parayı onlar basıyordu...
25-Amchel Mayer Rothschild'in "Bana bir ülkenin para basma yetkisini verin.Kanunları kimin yaptığı umurumda bile değil" sözü bir kez daha doğrulanacaktı...
26-Şimdi ortada şöyle bir durum vardı... Küresel Güç Odakları 2008 itibariyle ABD merkezli bir küresel finans krizi çıkacağını biliyorlardı... Türkiye ekonomisini de sonuna kadar sömürmüşlerdi...
27-Eğer bu krizden Türkiye de Dünya ülkeleri gibi yıkıcı şekilde etkilenirse AKP geldiği gibi "Ekonomik Krizle" gidebilirdi.Bu ise BOP Projesi'nin aksaması anlamını taşıyordu...
28-Öte yandan Türkiye'de bankacılık sektöründen büyük işletme ve limanlara kadar hepsi ellerindeydi ve tam ele geçirdikleri anda ülkenin ekonomik krize girerek bu kurumların zarara girmesi de işlerine gelmiyordu...
29-Ama bir yandan da "evrilmeye başlayan" bir Erdoğan vardı... Kendisine yardım ederlerse Erdoğan bunu sonuna kadar kullanacak ve buradan bir "Başarı destanı" çıkaracaktı...
30-Küresel güçler sonunda zor da olsa karar verdiler... İstemeye istemeye de olsa BOP'un sorunsuz işlemesi için Erdoğan'a destek olacaklardı... Ancak YEŞİL GLADİO'YA da "Hazır Ol" talimatı gitti...
31-31-Derviş politikaları dışında bir tek B planı dahi olmayan AKP iktidarı kara kara yaklaşan krizi görüyor ama ellerinden bir şey gelmiyordu... O günlerde kendilerine Washington D.C'den bir haber ulaştı...
32-AKP'ye "şartlı yardım" sözü gelmişti... ABD ülkesinde bulunan KATAR,BAE ve Suud sermayesinden hatırı sayılır bir bölümü Türkiye'ye yönlendirecekti... Ancak bu para kesinlikle "Yüksek Katma Değer" içeren bilişim v.s,fabrika kurulum gibi alanlarda kullanılmayacaktı...
33--Para a-Borsaya sıcak para olarak girecekti b-Arazi alımının önü açılacak ve bu paranın sahipleri arazi satın alacaklardı c-İnşaat sektörüne kredi verilecekti...
34-AKP sevncinden havaya uçuyordu tüm şartları düşünmeden kabul etti. Oysa o gün sunulan şartlar bugün yaşanan krizin nedeni olacaktı. Ve herşey planlı bir stratejinin parçasıydı.Ama beceriksiz ve liyakatsiz politikaları ile ekonomiyi uçuruma sürükleyen AKP için bunun önemi yoktu
35-Ve Körfez sermayesi Türkiye'ye "kontrollü" şekilde yönlendirildi... Borsaya geldiler önce... Kısa süre içerisinde artık borsamızın %70'e yakını yabancıların olmuştu.MİLLİ BİR BORSAMIZ DA KALMAMIŞTI...
36-Bu şekilde aynı zamanda 2001 krizinde bir gecede milyarlarca doları borsadan çekme silahını daha güçlü olarak başımıza dayamış oluyorlardı...
37-Yabancıya arazi satın almanın önü açılınca en değerli tarım arazileri başta olmak üzere, tüm değerli arazilerimiz de o gelen "yabancı sermayenin " eline geçiyordu. Artık MİLLİ TARIM ARAZİLERİMİZİ ÇOĞU DA ELİMİZDE DEĞİLDİ.
38-Ve gelelim belki de yapılan en kritik operasyona... 3.şart olarak sunulan İnşaat sektörünün finansmanı ile aslında inşaat sektörüne bağlı 102 farklı sektörü kontrol etme imkanını altın tepsi ile Küresel Güç Odaklarına sunmuştuk...
39-Bir anda ortaya lüks ve konsept konut projeleri, lüks ofis projeleri çıkmaya başladı... Bankalar ile anlaşan müteahhitler kredi de sağlıyordu... Uzun vadeli krediler ile vatandaşlar, bilinçli bir strateji ile ABD'nin 1990'LARIN BAŞINDA çekildiği tuzağa çekiliyordu....
40-Bu arada müteahhitler ve inşaat firmaları da kredi finansmanı ile rahat rahat proje yapıyorlardı...Ama aslında felakete sürükleniyorduk...
41-2011 itibariyle Erdoğan'ın tavırlarında değişim daha da keskin bir hal alınca YEŞİL GLADİO ile ilk hamle 7 ŞUBAT 2012'de yapıldı... MİT KRİZİ... Bu bir uyarıydı...
42Ancak Küresel güçler bir şeyi eksik hesap ediyorlardı:Türkiye'nin sosyolojisini... Bu ülke coğrafyasının insanı mağduru severdi... Hele de güçlü ve karizmatik liderse arkasında dururdu.Erdoğan bunu "dini referanslar" ile gayet iyi kullanıyordu ve yaptıkları ters tepiyordu...
43-YEŞİL GLADİO çalışmaya dersane krizi,17/25 ile devam etti Erdoğan çok yıpranmış, çok darbe almış ama yıkılmamıştı.Küresel güçler kafalarındaki "Erdoğansız AKP" projesini hayata geçirmek için ekonomik krizin şart olduğunu artık görmüşlerdi...
44-44-Ve Türkiye için "Gizli Ekonomik Kuşatma" kararı alındı...Erdoğan geldiği gibi "Ekonomik Krizle" gidecekti.Türk halkı Osmanlı'dan beri "cebine dokunulduğunda" padişahı bile tanımamış ayaklanmıştı....
45-45-Küresel Dizayn Ediciler kendilerine ait bankaların uluslararası merkezlerine Türkiye'de TÜM KREDİ MUSLUKLARININ KAPATILMASINI ve SADECE TAHSİLAT YAPILMASI talimatını verdiler...
46-Bu yüklü kredi finansmanı ile proje yapan inşaat firmalarını batma noktasına getirirken inşaata bağlı 102 sektör daha kilitlendi...
47-Pek çok yabancı şirket peşi sıra Türkiye'den çıkmaya başladılar... Döviz fırladı...Katar'dan gelen sıcak para ile müdahale edildi ama...
48-48-OPEC'in en büyük "ALICI MÜŞTERİSİ" konumundaki ülkeleri olan ABD ve AB ülkeleri üzerinden küresel güçler hala bir şekilde Erdoğan'ı finanse eden KATAR'ı kendisinden petrol ve en büyük üreticisi olduğu likit doğal gaz almamakla tehdit etti...KATAR DA PES ETMİŞTİ...
49-Döviz ve altın rezervi dibe vuran Türkiye yakın tarihte kısa vadeli borçların faizini anca çevirebilecek,orta vadeli borçları ödemekte ise zorlanacak hale geldi...Piyasadan nakit para çekildi...
50-İşte 2007'YE kadar 1994'ten başlayarak planlanan ve gergef gibi işlenen bir planla Türkiye'nin adeta ekonomik omurgasını kıranlar 2007 sonrası yeni bir siyasal dizaynı da yine ekonomik kriz ile yaratarak yapmak için Türkiye üzerinde büyük bir oyuna başladılar...
51-Bakın dostlar bugün "GÜNCELLEDİĞİMİZ" bu flood serimizi ilk yayınlama tarihimiz Mart 2018... Aylardır bir ekeonomik kriz geleceğini ve bunun ekonomik temelli olmadığını, KÜRESEL ODACAKLARCA alınan "siyasal bir tasfiye" kararının sonucu olduğunu yazıyoruz...
52-İşte Türkiye'nin "Siyasal İslam" ile imtihanı ve 1994'ten 2007'ye dizaynı ve talan tablosu bu şekildedir ve bu çapraşık ilişkiler ağını barındırır dostlar.NED,IRI,NDI,BİLDERBERG,CFR,ARI HAREKETİ ne ararsanız bu süreçte...
53-Bu yazdılarımız krizi "dış mihrakların üzerine atmak" değil o dış mihraklara bizi nasıl mahkum ettiklerinin acı hikayesidir...
54-Bizi bugün o dış güçlerin operasyonlarına açık hale getirenler, uyguladıkları basiretsiz ,liyakatsiz ve tavizkar politikaları ile bugün yaşananların 1 numaralı müsebibidirler...
55-Ve bu müsebbip olan yönetim anlayışının yanlış ve Dünya gerçeklerinden kopuk politikaları sonucunda maalesef bu güzel ülkeyi gözümüzün önünde "Ekonomik ve finansal" sömürgeye çevirdiler....
56-Şimdi son aşama kaldı:Siyasal sömürge yapmak... Geçmişten ders alınırsa buna geçit vermeyeceğimizi ümid ederek, geçmişi ilişkiler ağını da bilerek nasıl adım adım planlandığını görmemiz adına bu serimizi kaleme aldık...
57-Umarız bu hatalardan ders çıkartılarak bir mücadele gerçekleştirilir ve bir daha bu sıkıntılı günler yaşanmaz... Ancak bedel ödenmeden bu sıkıntıları aşabileceğimiz hayalciliğine de kimse kapılmasın...
58-Evet dostlar belki acı, belki can sıkıcı ama sizler için yine sadece ama sadece gerçekleri yazdık... Bizlerle birlikte olan yahut bizi daha sonradan okuyan tüm dostlarımıza selam olsun diyoruz...
59-Ve klasikleştiği gibi bitiriyoruz floodumuzu "Takdirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT'lere yolculuk etsin"
