1)Çanakkale geçilemedi;o pak bedenler toprağa düştü ama geçit vermedi;
Rahmetle,minnetle..
SORU:Peki ordumuzu başka devletin komutanlarına teslim edip,yine
bir başka devletle(lerle) savaşarak birçok cephede niye kırdırıldık?
Hata&sevaplarıyla iyi niyetle kahraman ordumuza hizmet etmiş askere,Paşalardan erata kadar minnetle..
Ancak,geçmişten ders almak adına azcık 1.Dünya savaşına girişimiz,Sarıkamış,Çanakkale,Galiçya & Enver Paşayı irdelemekle inşallah ayıp etmeyiz
Ak/kara diye uçlara gitmeden objektif; insaflı ve adil bir bakış açısıyla bakabilmeye başlandı.
15Temmuz’la birlikte; 23Nisan,30Ağustos veya 29Ekim’in önemi yüreklerimize derinden işleniyor.
Halbuki bu gibi tarihler okul sıralarında talebelere ezberletile ezberletile sıradanlaştırılmış,
hatta hafife bile aldırılmıştı.
Yakın tarihite yaşanan tehdit& tehlikelerin hızlıca akışına bakılsa;aradaki İlişkiler birazcık okunsa,herşey belirginleşir.
Hiç şakası yok;bir buçuk asırdır badire üstüne badire.
Tıpkı Anadolu saflığında günlük çabalar verilirken,hırslarının esiri olanların,elalemin savaşına dahil olup devletimizi 1.Dünya savaşına erkenden&şiddetli bir şekilde sokmaları gibi.
Almanlarla gizli anlaşma yapıp,tüm kritik komuta kademesini teslim etmek
Galiçya’da,Sarıkamış’ta tertemiz bedenleri gömüverirsin.
Onlara şehadet hediyesi verilir ama ya kalanlara?
Tıpkı Sarıkamış gibi!
1922’de Orta Asya’da devlet kurmaya, yeniden toparlanmaya çalışıp şehit düşen Enver Paşa’nın kabri Türkiye’ye nakledildi. Tacikistan’daki kabri sapa,dağların içinde;ulaşması güç bir yerde.
Çırpınmış ama ömrü yetmemiş.
1taşla 2kuş:hem kendi askerin yerine binlerce Osmanlı’yı karşı tarafa kırdırıyorsun;sonra da “islam’ın kalesini” zayıflattım diye Haçlı zihniyetine göre hesap yapıyorsun.
Akif’in hatıratında o günlerde Berlin’de olduğunu,Almanların Kudüs’e tekrar Hıristiyan geldi diye kutlamalar yaptığını yazmış.
Hani biz müttefiktik?!
Bundan 5-6yıl önce birkaç Alman arkadaşımızla tarih/siyaset muhabbeti yapıyorduk.Konuyu bir tanesi buna getirmiş, basmakalıp iddialarla suçluyayıp durmuştu:
“Doğru olabilirsin,1915’te Ordumuzun/istihbaratımızın kontolü sizdeydi,haberimiz olmadan ilk soykırımı bizim topraklarda yapmış da olabilirsiniz;sonra o tecrübeyle 2.Dünya savaşında Hitler devam ettirmiş olabilir”demiştim.
Her büyük devletin kendine göre kurmak istediği,geleceğe yönelik halkının güven içinde ilerlemek istediği 21.YY’dayız.Her bir ülke ile ayrı ayrı eşitlikçi, dengeli ve karşılıklı menfaatin gözetildiği bir ilişki sistemini kurmakla mümkün olacaktır.
İşte bekamız için güçlü,istikrarlı&tecrübeli bir yönetim yapısına her zaman ihtiyaç vardır;hafife almamalı!
“Sü uyur,düşman uyumaz!”