belki genç takipçilerden bir kısmı henüz babasının yediği portakaldı :) iran ve ırak amansız bir savaş sürdürdüler yıllarca.. takatleri kesildi. sonra bir gün saddam'ın ordusu çöle battı ve birkaç gün içinde buhar oldu! neticede ırak bölündü ve kuzey ırak ayrı bir statü kazandı.
sonra suriye'de kafa kesen deaş diye bir örgüt türedi. hem islam'dan soğuttu, hem ifsat etti. sonuçta milyonlarca insan canından, yurdundan, namusundan, ve haysiyetinden oldu.. müteakiben pkk'dan bozma pyd vb gruplar deaş balonunu patlatıp, onunla bir derece meşruiyet kazandılar.
ne çare ki, ülke demografisinde geri dönüşü zor kaymalar da yaşanmış oldu. pyd ve benzeri gruplar, boşalan arap bölgelerini zaptetti, sahiplenmekte tereddüt göstermediler. büyük çoğunluğu kendilerine ait olmayan bölgelere el uzattı, k.ırak benzeri bir oluşumun içine girdiler.
onlar da özerk yönetim kuracaklarını iddia ediyordular ama sözleri ancak barzani'nin bağımsızlık istemediklerine dair yemin-billahları kadar güvenilirdi. eş zamanlı olarak petrol zengini iran'ın ekonomisi felç oldu. arap nato tarafından hedef alındı. daha başına gelecekler de var
teolojik açıdan baktığımızda bölgelerin "vadedilmiş topraklar" olduğunu görüyoruz. yıllar içerisinde filistini ele geçiren israil, bu bölge ile ilgisini de hiç saklamadı. bağımsızlık teşebbüsü ve sonrasında açıktan barzani'nin yanında oldu. barzani'lerin kökeni da zaten sır değil
yani filistin'lilerin devletini başına yıkanlar, nedense kürtlere pembe panjurlu bir devlet kurmak için istekli duruyorlardı. eğer bir yahudi-kürt devleti kurulursa, müslüman kürtlerin devlet içindeki konumları, filistinlilerin mevcut durumuna bakarak rahatlıkla tahmin edilebilir
nedense müslümanlarla arası şekerrenk olan israil, onlardan sadece kürt olanları seviyordu. şia iran'la bile al takke ver külah durumu söz konusuydu. sadece savaş konuşuluyordu. ağzına bir parmak bağımsızlık balı çalınmış ayrılıkçı kürt guruplar da o sevgiyi karşılıksız bırakmadı
bunlar bölge ile ilgili herkesin bildiği sırlar. hadiselerin birinci cihan harbinden itibaren kısa hikayesi, osmanlının parçalanması, ermeni tehciri vb detaylar eski bilgisellerde bulunabilir. halihazırda sr'de, bir ülkenin stratejisi diğerinin silahıyla iş gören bir yapı mevcut
sırada türkiye'nin olduğu da yine herkesin bildiği başka bir sır. arz-ı mevud'un önemli bir kısmı ülkemizde kalıyor. bölge ermeniler için de mukaddes. neticede ülkenizin bir bölümünü kendilerine ilahi hediye gören gruplar var. ne onlar dinlerinden, ne siz vatandan geçebilirsiniz!
neticede türkiye ya "dur bakalım ne olucak" stratejisi ile hareket edecek, ya da "oyunu gördüm" diyecekti. suriye operasyonu ile oyunu gördüm dediğini değerlendiriyorum. işte "devlet aklı" dediğimiz husus budur! tsk'nın oraya kürt öldürmeye gittiği propagandası yapan talihsizdir!
tsk suriye'ye, beynelmilel güçlerin sofistike metodlarla boynuna dolamaya çalıştığı yağlı ipi koparmak, bölgeye kendi hesaplarına göre yeni düzen getirmeye çalışanlara hayır demek için oradadır! operasyonu isabetle öngörmemizin sebebi de tsk'nın buna mecbur kalacağı kanaatimizdi.
diliyorum ki ne mehmetçiğimiz, ne bölgenin çileli ve mazlum kürt halkı bu harekattan olumsuz etkilenir. fakat realiteler de ortada. malesef canlar yanacaktır. ve daha kötüsü pandoranın kapağı yeni açılmış oldu. sarhoş milletin savaşı daha çok hissedeceği zor günler yakın olabilir
bu konular üzerinde bizim kadar çok durmuş, operasyonun tehlikeleri hakkında uyarmış kimse olduğunu sanmıyorum. fakat herbiri birer şehit namzedi mehmetçiğe çiğ laf edilmesine de gönlüm razı değil. hz mevla türk, kürt, ve tüm masumları muhafaza buyursun. esenlik dileklerimle..
yazmıştık gerçi ama, bütünlük açısından bir iki not daha paylaşalım: kürtlerde bir bölünme yaşanacağını, türkiye ve türkiye'yi bölmek isteyen ülkeler arasında ayrışacaklarını tahmin ediyorum. bu tür kader birlikteliklerinde sonuç da paylaşılır; kazanç veya kayıp için de böyledir.
burada hz. bediüzzaman'ın "kürtlerin saadeti ancak türkler iledir" beyanını hatırlatmış olalım. ayrılıkçı kürt grupların akibetinin de karşı tarafla ortak olacağını belirtmeye herhalde gerek yok. bu işin dünyevi sonucu.. işin elbette herkes için manevi bir mesuliyeti de vardır.
tsk'nın afrin ve diğer bölgelerde olduğu gibi sivillere karşı fevkalade hassas ve şefkatli davranacağına inanıyorum. bu konuda bir ihmalkarlık büyük bir mesuliyettir. yine hz bediüzzaman'ın "zulme rıza zulümdür, taraftar olsa zalim olur" ifadesine atıfta bulunmak istiyorum.
bölgedeki ayrılıkçı silahlı kürt gruplar, parçası oldukları plan çerçevesinde canı, malı, haysiyetinden edilen milyonlarca müslüman suriyeli'ye yapılan zulme birinci derecede ortaktır. burada onları savunanlar da zulme taratfarlıkları cihetiyle zalim ve mesuldürler. vesselam!..
