Beden sağlığı için oldukça önemli ve gerekli 5 besin öğesi:
📌Magnezyum: Özellikle kas, sinir ve enzim fonksiyonları için gereklidir. Eksikliğinde aritmi gibi kalp problemleri, diyabet, hipertansiyon, osteoporoz, uykusuzluk ve adet öncesi sinirlilik- depresyon oluşur.
Parasempatik sinir sistemini uyararak, vücut ve beyninizin rahatlamasını sağlar.
Aşağıdaki çalışmaya göre: Günlük 400 mg Magnezyum; sinir sistemi koordinasyonunu sağlar, huzursuzluğu önler, konsantre olmanızı sağlar, sinir iyileşmesine yardımcı olur.
📌C vitamini: Kollajen sentezi, protein metabolizması ve nörotransmitter sentezi gibi önemli fonksiyonlar için gerekli; güçlü bir antioksidandır.
Bağışıklık sistemi ve yara iyileşmesi için anahtar rolündedir. Vücutta depolanmadığı için yiyecekler (veya takviye) ile alınmalı.
Eksikliğinde skorbit hastalığı, çabuk yorulma, halsizlik vs olur.
Suda çözünen vitaminler boş mideyle alınır. Ancak C vitamini asidik olduğu için; yemekten hemen önce veya yemek esnasında alınmalıdır.
📌 B vitamini: B1,2,3,5,6,7,12 ve folik asit B -kompleksi oluşturur. Beyin ve kalp sağlığı için gereklidir. Eritrosit yapmını, gıdalardan enerji üretimini ve stresin hafiflemesini sağlar.
En iyi aç karnına alındığında emilir. Ancak mide şikayeti olanlar hafif bir yemekle almalı.
Gün boyu enerji vermesi için, en uygun alım; sabah uyandıktan sonradır.
Yatmadan önce alınması (B6) uyku kalitesini bozabilir ve sabah yorgunluğuna yol açabilir.
📌 Balık yağı-Omega 3; Kardiovaskuler, sinirsel, metabolik ve göz sağlığı için faydalı yağ asididir.
Maalesef çoğu yetişkin yeterli miktarda alamaz. Vücut yapamadığından, dışarıdan alınmalıdır(özellikle deniz ürünlerinden). Sardalya ve somon önemli bir kaynak.
En doğru kullanım ve en iyi emilim yemek esnasında alınmasıdır.
Reflü ve sindirim sistemi problemi olanların, yemekten hemen önce alması daha doğrudur.
📌 Demir: özellikle kadınlarda çok önemli. Yemekten 1 saat önce alınmalı.
Kalsiyum hapları, süt, kafein, antasit ilaçlar emilimini azaltır. Bu ürünlerle aynı anda almamalı. C vitamini ise ( mesela 1 bardak portakal suyu) emilimini arttırır.
Gelecek sorulara toplu cevap;
- Bu floodun amacı, saydığım maddelerin faydalarına ve eksikliğinde zararlarına dikkat çekmek.
- Nasıl kullanılması gerektiğini anlatmak.
- Kullanmanız gerekip gerekmediğini ancak doktorunuz bilebilir.
* Umarım okuyanlara faydası olur.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Salgın döneminde sağlıklı ve yeterli uyku çok önemli. Günde 7-7.5 saat uyumaya özen gösterin. Daha az uykunun zararlarını duyunca şaşıracaksınız.
* Uyku eksikliği bağışıklığı zayıflatır; Viral hastalıklara, yüksek tansiyona, obeziteye, diyabete, bazı kanserlere zemin hazırlar.
* Grip olma riskinizi 3 kat arttırır. Diğer viral hastalıklar için de benzer riskler oluşturur.
* Grip aşısının tutma olasılığını yarı yarıya düşürür.
Bunları nasıl yaptığına dair sadece bir örnek vereyim:
Normalde kanımızda natürel killer(katil hücre) ve bazı özel lenfositler var. Bunlar dışarıdan giren mikroplarla ve kanserle savaşır.
Dr Michael İrvin’in deneysel çalışması; sadece 1 günlük uykusuzluk bu hücreleri %70 azaltır
Kahveyi severek içiyoruz; faydalarını bilseydiniz daha çok severdiniz.
#Kahve ; Enerjinizi arttırır, mutluluk verir, şeker hastalığından korur, zayıflatır, Alzheimer ve demans riskini azaltır.
Karaciğerinizi korur. Hatta kalın bağırsak ve karaciğer kanseri riskini azaltır.
☕️ Kafein % 3-11 metabolizmayı hızlandırır. Yağ yakımını % 10 arttırır. Zayıflamanızı sağlar.
Hem yağ asitlerini serbestleştiretek, hem de adrenalin salınımını sağlayarak fiziksel performansınızı arttırır. Sizi daha dinç yapar.
Kahve içenlerde insülin direnci ve tip-2 diyabet riski azalır. Bunu %23- 50 arasında belirten makaleler var. Fakat en güçlü makale yaklaşık 458 bin kişi dahil edilen bir meta-analiz.
Bu çalışmada; günlük bir fincan kahvenin % 7 oranında tip-2 diyabeti azalttığı belirtilmiş.
Herhangi bir tıp fakültesinin önünden geçmemiş, doktorlukla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlar aşı hakkında ahkam kesiyor. Ne yazık ki insanımızın bir kısmı doktorlara değil; kerameti kendinden menkul bu sağlık otoritelerine(!) inanıyor. O zaman kısa bir flood yapalım:
* Enfeksiyon sonrası oluşan bağışıklığın 6-8 ay koruyucu olabileceği öngörülse de; bireysel farklılıklar var. Aşı daha güçlü ve herkeste homojen bir bağışıklığa neden olur. Hemen olmasa da, enfeksiyondan 5-6 ay sonra yaptırmakta fayda var.
Covid geçirip iyileştim. Bağışıklığım zayıfladıkça yeniden hastalık alevlenir mi?
* Corona virüs; HPV veya HSV virüs gibi vücutta latent (gizli veya uykuda) kalıp, arada alevlenip hastalığa yol açmaz. 2-3 ay boyunca devam edip bazen şiddetlenen bulgular uzamış Covid’e bağlıdır.
Uzamış Covid denen şikayetlerin sürdüğü dönemde bulaştırıcı olur muyum?
* Bu belirtiler sizde canlı virüs olduğunu değil; hastalığın etkilerinin devam ettiğini gösterir. Bulaştırıcı olmazsınız.
1. Dünyada vaka sayısı 70 milyona, vefat sayısı ise 1.6 milyona ulaşmak üzere.
2. Salgın, başlangıcına göre daha şiddetli devam ediyor. Daha önce 1-2 ayda ulaşılan vaka sayısına 1-2 günde ulaşılıyor.
3. Ülkemizde de ağır hasta sayısı ve vefat oranları salgın başladığından beri en yüksek düzeyde. Artık günlük 30 binin üstünde yeni vaka görüyoruz maalesef. Yoğun bakım yatak doluluk oranları bölgeye göre değişmekle beraber %72-80 aralığında.
4. Kuzey YK de havaların soğumasıyla; güneş ışınlarının azalması, soğuk hava, kapalı ortamda geçirilen zamanın uzaması ve nem oranının düşmesi bulaşmayı kolaylaştırıyor.
5. Herkes aynı oranda bulaştırmıyor. %20’si bulaşmanın %80’inden sorumlu. Bunlara süper bulaştırıcı deniyor.
Aşı mı, doğal enfeksiyon geçirmek mi daha koruyucu bağışıklık oluşturur?
* Bazı enfeksiyonları geçirmek daha güçlü-uzun bağışıklık oluşturur. Mesela kabakulak; ama sizin kısır olmanıza neden olabilir.
* Genel olarak aşıların oluşturduğu koruyuculuk daha uzun ve güvenlidir.
* Ben genç ve sağlıklıyım, zaten risk grubunda değilim, Covid olsam da bir şey olmaz, niye aşı olayım diyebilirsiniz.
Öyle değil işte, kimin nasıl geçireceği tam öngörülemiyor. Örn; hastaneye yatırılan; 18-34 yaş aralığında 3000 kişinin %20’si yoğun bakımlık olmuş ve %3’ü ölmüş.
* Bu çalışmada gençlerin çoğu riskli grupta olsa da, hiçbir hastalığı olmayan gençlerde de ağır geçiren nadir değil.
* Covid geçirenlerin büyük çoğunluğunda, yorgunluk, bitkinlik, baş dönmesi, bilişsel bozukluklar gibi aylar süren ve gençlerde de olan etkileri de unutmayalım.