📌Bilgisel: İskandinav Mitolojisinde Dünyanın Sonu ~ Ragnarok
Tarih sayfası olarak şimdiye kadar hep geçmiş yılların hikayesini anlattım. Bugün size gelecekten bahseceğim. Her şeyin sonundan. Dev kurt Fenrir'den, Midgard Yılanı Jormungand'dan... Ölülerin tanrıçası Hel'den...
Zamanın sonunun yaklaştığını nasıl bileceğimizin hikayesi bu. Biz insanlığın zamanında yaşanacak olan tüm bu olaylar tanrıların çağının çok uzağında. Her şeyi gören Heimdall hariç... her şey tanrılar uykudayken başlayacak, o tüm kıyameti izleyecek ama engelleyecek gücü olmayacak.
Kış ile başlayacak her şeyin sonu. Büyük bir kış. Game of Thrones'dan hatırlarsınız o şanlı ölüler ordusunu. İşte buradan ilham aldılar. Hel'in ölüler ordusundan. Ölenlerin uyandığı gün, büyük kışın ilk günüydü.
Normal bir kış olmayacak bu. Buzul çağlarından beri gelen efsane. Kış bitecek ama çiçekler açmayacak ve yeniden kış gelecek. Bütün doğaya ölümün o isli kokusu sinecek. İnsanlar acıkacak, üşüyecek, hiddetlenecek. Midgard'da savaşların sonu gelmeyecek...
Kardeş kardeşin kanını akıtacak. Babalar oğullarını öldürecek. Anneler ve kız kardeşler birbirine düşecek. Öyle bir zaman gelecek ki analar kendi çocuklarının birbirini öldürdüğünü izleyecek. Ölen çocuklar uyanıp yaşayan çocukları annelerinin gözü önünde tekrar tekrar öldürecek..
Bu zalim rüzgarların çağı olacak, kurt gibi yaşayanların çağı, Fenrir'i kalbinde hissedenlerin çağı... Bitmeyen alacakaranlık başlayacak, güneş eskisi gibi parlamayacak, dünya harap olacak, önce yanacak dağlar, sonra küller çökecek her yere. Bulutlar kara olacak. Fimbulwinter.
Her gün kar yağacak, evler gömülecek, öyle soğuk olacak ki, insanlar nefes almaktan nefret edecek ciğerleri yanacak soğuktan, gözleri donacak rüzgardan, bir daha bahar olmayacak. Sadece kış, ardından yine kış, yine kış ve tekrar kış...
Sonrasında büyük depremlerin zamanı başlayacak. Dağlar sallanacak ve paramparça olacak. Ağaçlar devrilecek, insanların yaşayacağı hiçbir şehir ayakta kalmayacak. Depremler büyük kurt Fenrir'in zincirini kırmasını sağlayacak. Dağlar kadar büyük olan kurt serbest kalacak.
Ağzını açtığında başı bulutlara değecek. Ağzıyla yok edemeyeceği hiçbir şey olmayacak. Gözlerinden alevler çıkacak. Kurt yürüdüğü her yere seller ve yıkımı getirecek, deniz taşacak ve kardeşi Loki'nin çocuğu Midgard yılanı Jormungundr karaya çıkacak.
Dişlerinden akan zehir sudaki tüm yaşamı öldürecek. Siyah zehrini havaya da karıştıracak. Havayı soluyan tüm kuşlar ölecek. Denizdeki tüm hayatların çürümüş cesetleri kıyıya vurmaya başlayacak...
Loki'nin iki çocuğu Fenrir ve Jormungandr'ı gören herkes ölümün soğuk nefesini tadacak. İşte son böyle başlayacak. Sisli gökyüzü, çığlık atan bir kızın sesine benzer şekilde ateş devi Surtr'ın kılıcıyla yarılacak ve Muspell'in çocukları gökten inecek.
Gökkuşağı köprüsü Freya'nın güzelliği gibi parlayan köprü, devlerin hışmıyla paramparça olacak ve bir daha gökkuşağı olmayacak. Kül rengine dönecek, tüm renkler solacak.
Loki zincirlerinden kurtulacak ve ölülerin tırnaklarından yapılmış olan Naglfar gemisinin dümenine geçecek. Şimdiye kadar yapılmış en büyük gemi okyanusta süzülürken cesetler sudan taşacak.
Hayatta kalan buz devlerinin en kötüsü Hrym, Loki'nin yardımcısı olacak.
Loki'nin insanlığı yok edecek askerleri yarı ölü, yarı yaşayan bir dev tanrıça olan kızı Hel'in ordusu olacak. Huzursuz ölenlerden bir ordu... Utanç verici ölümleri yaşayanlar, Odin'le içki içmemiş olanlar. Her şeyi yok etmek isteyen yürüyen cesetlerdir onlar.
Tüm devler, ölüler, Vigrid denilen savaş alanına gelecekler. Vigrid 500 km boyunca uzanan bir meydandır. Yılan burada karaya çıkacak, kurt burada katliam yaapacak.
Dünyanın görebileceği en kötü düşmanlar o gün orada olacak. Çürüyen devler, ateş devleri, buz devleri, ölüler ordusu, Fenrir, Hel, Jörmungand, Surtr... Her şeyi görecek Heimdall, tanrıların bekçisi, tüm insanların ölümünü izleyecek ve sonunda harekete geçecek.
Bir zamanlar Mimir'in olan boynuz Gjallerhorn'u üfleyecek, tüm gücüyle. Ashard borunun gürültüsüyle sarsılacak ve işte o zaman uyuyan tanrılar uyanacak. Yaşam ağacının altındaki Urd'un kuyusunda toplanacaklar.
Freya'nın kedileri ağlamaya başlayacak. Çığlık atacaklar Freya gözlerini açsın diye.
Odin Mimir'le konuşmak için kuyuya gidecek. Yggdrasiller rüzgarla sallanan bir çalı gibi titreyecek ve şerefiyle ölen tüm askerler Odin'in salonundan çıkıp tekrar dünyaya inecek. Ragnar Lothbrok elinde baltasıyla kahkahalar atarak çıkacak, Lagertha mızrağını parlatmış halde..
Güzel saçlı kral orada olacak, Björn orada olacak. Mavi diş orada olacak. Odin ordusunun başına geçecek, parlak zırhını ve altın miğferini giyecek. Thor da onun yanında olacak elinde cücelere yaptırdığı Mjollnir ile. Savaş alanına ulaşacaklar ve son savaş başlayacak...
Herkesin babası Odin devasa kurt Fenrir'e saldıracak elinde mızrağı Gungrir ile...
Thor gülümserek Midgard yılanına doğru sürecek keçilerini.
Freyr ateş devi Surtr'sa saldıracak. Ateşli devasa kılıcı bereket tanrısı Freyr'ı öldürecek. Freyr ölürken Skirnir'e verdiği kılıcının pişmanlığını yaşacak. Freyr ölünce savaş gürlenecek. Odin'in soylu savaşçıları Loki'nin ölülerine saldıracak.⏬⏬⏬
Cehennem tazısı Garm hırlayarak gelecek. Köpeklerin en kudretlisi. Savaşçıların boğazlarını parçalayacak. Tyr onu durduracak. Ancak her ikisinin sonu da ölüm olacak. Garm dişleri Tyr'in boynuna kilitlenmiş olacak ölecek. Beraber ölecekler.
Thor asırlardır yapmak istediğini yapacak ve Midgard yılanını öldürecek. Büyük yılanın beynini çekiciyle patlatacak. Yılan ölürken tüm zehrini Thor'un üstüne akıtacak ve gökgürültüsünün tanrısı Thor acı içinde kıvranacak ölecek.
Güneşten daha büyük olan Fenrir, Odin'le çarpışmaya devam edecek. Odin mızrağıyla kurdun ağzına atlayacak ve Fenrir çenesini kapatacak, mızrak yok olacak. Bir başka ısırık daha çiğneyecek ve yutacak herkesin babası Odin de ölecek ve bir daha görülmeyecek hiçbir canlı tarafından.
Odin'in oğlu Vidar babasının ölümünü izleyecek. Fenrir zevk içinde ulurken Vidar tüm gücüyle kurdun ağzına saldıracak ve parçalayacak böylece babasının intikamını alacak. Vigrid denilen meydanda tanrılar ve buz devleri birbirini öldürecek.
Hel'in huzursuz ölüleriyle kahramanlar birbirini öldürecek ve hepsi son kez ölecek. Loki'nin birliğinden sadece bir kişi hayatta kalacak: Loki'nin kendisi.
Tanrıların bekçisi Heimdall ölmeyecek ve kılıcı Hofud elinde ıslak ve kanlı bedeniyle savaş alanında dikilecek. Cesetlerin üzerinde koşarak Loki'ye ulaşacak.
Ah diyecek Loki, tanrıların gözcüsü Heimdall çok geç uyandırdın dostlarını! Kahkaha atarak soracak "dostlarının ölümünü izlemek keyifli miydi?" Loki hep bir zayıflık arayacak ama Heimdall hiç zayıflık göstermeyecek.
Loki sürekli bir şey söyleyerek nefretini kusacak ama Heimdall hiç cevap vermeyecek sadece saldıracak. Dövüşecekler. Kesecekler, bıçaklayacaklar birbirini. Savaşacaklar ve ölecekler. Heimdall ile Loki yan yana düşecek toprağa. Bitti diye bağıracak Loki, "ben kazandım!"
İşte o zaman Heimdall ilk defa tepki verecek. Gülecek. Ölürken tükürük ve kan kaplı dişlerini göstererek gülecek... "Senin gördüğünden fazlasını görüyorum..." diyecek. Odin'in oğlu, oğlun Fenrir'i öldürdü ve Vidar hayatta kaldı. Keza kardeşi Vali de öyle..."
Thor öldü ama çocukları Magni ve Modi hala yaşıyor. Çekici babalarının soğuk elinden aldılar. Onu kullanacak kadar kudretli ve soylular..." dedi.
Loki de sırıtarak hiçbir önemi kalmadı artık bunların. Tüm alemler yanıyor ve faniler öldü. Midgard'ı yok ettim. Ben kazandım. diyecek...
Heimdall tekrar "Senin gördüğünden fazlasını görebiliyorum." diyecek. Dünya ağacına kadar uzanan tüm yol parlayacak. Heimdall son nefesini verirken Surtr'ın ateşi ağaca zarar veremez, ayrıca iki insan hayat ağacının gövdesinde kendisini sakladı diyecek...
"...Kadının adı Hayat, erkeğinki ise Özlem... Onların çocukları Midgard'ı dolduracak. Bir son olmayacak. Yalnızca eski zamanın sonu geldi. Yeni bir başlangıç bu. Loki, ölümün ardından diriliş gelir. Başarısız oldun."
Loki yine bir şeyler söylemeye çalıştı ama ağzı kan dolmuştu artık söyledikleri anlaşılmıyordu. Sivri dili ve zekasıyla sözler söylemeye çalışıyordu. Ancak sesi kesiliverdi. Zalimliği ve tüm zekasıyla artık asla bir şey söyleyemeyecekti. Buz gibi toprakta yattı soğuk bedeniyle...
Dev Surtr dünyayı yok etmeye karar verdi tüm ormanları yaktı. Öyle bir ateş yükseldi ki sıcaktan tüm sular buharlaştı. Küller yağmaya başladı dünyaya. Yaşayanların ve ölülerin ordusunun cesetleri, tanrıların cesetleri yan yana ve hiçbir şey yok artık.
Fenrir güneşi yedi sonsuz bir karanlık başladı. Ayı yuttu geceler daha karanlık artık. Fazla zaman geçmeden kabarmış okyanus tüm dünyayı temizledi. Alem işte böyle son buldu. Kül ve sel içinde. Karanlık ve buz içinde. Tanrıların yazgısı bu şekilde sona erecek...
Her şeyin sonunda, Ragnarok'ta... Sonuna kadar gelip okuyan herkese teşekkür ederim. Hepinize güzel mitler diliyorum.🌋🌋
Kaynak📚Neil Gaiman, İskandinav Mitolojisi
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bilgisel: Bugün sizlere Ortaçağ'daki cadılardan bahsedeceğim... Neden lanetlendiler? Nasıl yakıldılar? Büyü gerçekten var mı? Dilimizdeki "Cadı Avı" terimi nedir? Hepsinin üzerinde duralım ve güzel bir seri olsun... Şimdiden keyifli okumalar.
Şimdi hemen hemen herkesin aklına Tatlı Cadı gelir. Peki bizim bu cadılar gerçekten tatlılar mıdır yoksa sivri burunlu garip şapkalı yaşlı kadınlar mıdır? Şeytanla seks yapıyorlarsa Lucifer seçici değil midir?...
Tarihte cadılar elbette vardır, bizim kültürümüzde onların karşılığı büyücülerdir. Cadı denilince akla hemen kötü amaçla sihir yapan kadınlar gelir. Süpürgesiyle uçar, siyah pelerini vardır, tiz sesleriyle çığlık atarlar vesaire +
Dün birçok sayfa ve kişi ölüm yıldönümünde meşhur Kaplumbağa Terbiyecisinin ressamı Osman Hamdi Beyi andı. Ancak onun hikayesi aslında pek de bize öğretilen gibi parlak değil ve sanat tarihimizin yüz karalıklarıyla dolu...
Örneğin kendisi Pensilvanya Üniversitesi'nden fahri doktora aldıktan hemen sonra Assos eserlerinin Boston ABD'ye gönderilmesine izin verir... Kendisi 1881~1910 arasında eserleri korumakla görevliydi. '84 yılında yürürlüğe giren Eser Yasası tarihi mirasın çalınmasını engelliyordu.
Yasanın uygulayıcısı konumunda bizim Osman Hamdi Bey bulunuyordu. Tabi Fransızlara tablolarını binlerce franka sattığında yasayı uygulamayı pek istemiyordu. Onlarca eser onun gözetiminde taşındı ve bu durumdan gayet memnundu ki itiraz sesi hiç çıkmadı.
📌Flood: İskandinav Mitolojisinde Dünyamızın Yaratılışı🌍 Odin'in çocukları toplanın...
Başlangıçtan önce hiçbir şey yoktu: Ne toprak vardı ne gök kubbe, ne yıldızlar vardı ne gökyüzü. Şekilsiz ve şemalsiz, sisten bir alemle, durmadan yanan ateşten bir alemdi var olan...⤵️
Kuzeyde karanlık alem Niflheim uzanır. Orada on bir zehirli nehir, sisi boylu boyunca keser ve hepsinin kaynağı da ortalarında bulunan, gürüldeyen girdap Hvergelmir’dir, Niflheim soğuktan da soğuktur ve her şeyi gölgeleyen kasvetli sis burada çok yoğundur.
Sis gökleri saklarken, serin pus ise toprağı gölgeler. Güneyde Muspell vardır. Ateştendir. Oradaki her şey korlaşmış ve yanmıştır. Niflheim’ın karanlığında Muspell ışıktır, puslar diyarının buz tuttuğu yerde onun erimiş lavları vardır.
📌Bugün sizlere Balkan Türklerinin uğradığı korkunç soykırımlardan bahsedeceğim. İnanın okurken kiminiz ağlayacak, kiminizin tüyleri diken diken olacak, kiminizse şaşkınlık içinde kalacaktır. Bu bilgiselin tamamını akademik kaynaklarla yayınlıyorum ve yazı içinde belirteceğim..⤵️
Mısır’ın ünlü şairi Ahmet Şevki katliamları anlattığı şiirinde şu sözlere yer veriyor:
“Yeryüzü yetmedi onlara, dar geldi
Ve gökyüzüne gömdüler şehitlerini...”
İşte bilgisel fikrini bana veren en büyük ilham bu sözdü aslında... Başlayalım...
📌10 bin üzerinde Türk öldürüldü. Paralarını sakladığı şüphe edilen tutsaklar işkence edildi. Kolları ve bacakları kesildi ve ateşin üzerinde yavaş yavaş kızartıldılar. Hamile olan kadınların karınları kesildi, kafaları kesildi ve köpek kafaları bacaklarının arasına sokuldu...
🇸🇦Bukra, ene seezhebu ile’l-hammam. (Sami)
🇫🇷Demain, j’irai au bain. (Hint-Avrupa)
Tenkit ve örneklerle devam edelim... Ne kadar zayıf bir dil teorisi olduğunu akademik olarak kanıtlayacağım. Bunun gibi tarihçi müsveddelerinin suratına vurursunuz.
Hint-Avrupa terimi, ilk defa 1813 yılında İsa’nın dualarının çeviri metinlerini karşılaştırarak dünya dilleri arasındaki dil benzerliklerini ortaya koymayı amaçlayan Adelung’un çok ciltli Mithridates’ini gözden geçiren Thomas Young tarafından ortaya atılan bir saçmalıktır...++
📌Flood: Osmanlı İmparatorluğu’nda Soylu evlerinde eşcinsel partiler, gay ilişkiler ve lezbiyenler.
(internette çok dolaşan zincir ilişkinin çevirisiyle birlikte)...⤵️⤵️⤵️
Yavuz Sultan Selim dönemin şeyhülislamı Kemal Paşazade’ye bir seks kitabı yazdırmış. Osmanlı döneminde padişahların gerek yazdırdığı gerek çevirtip okuttuğu bu kitaplara bahname (kamasutra benzeri kitaplar) ismi verilmekte. Bahnamelerde küçük uzuvların nasıl büyüyeceğinden,
gebelik pozisyonlarına kadar farklı konular işlenmekte. Yavuz Sultan Selim’in yazdırdığı bahname bu konuların dışında oğlancılığa dair bir çok minyatür barındırmakta. (elbette diğer bahnamelerde de oğlancılıkla ilgili minyatürker ve metinler bulunmaktadır.)