Türkiye ekonomisini bugünkü duruma getiren hazin süreçte üç büyük kırılma noktası var. Ve bunları tarih de kaydedecek.
1) 15 Mayıs 2018
2) 25 Mart 2019
3) 19 Mart 2021
15 Mayıs 2018:
CB Erdoğan Londra’da katıldığı yatırımcı toplantısında; “faiz sebep-enflasyon sonuçtur, bu konudaki bilgilerinizi gözden geçirin…Merkez Bankası yürütmenin başındaki cumhurbaşkanının verdiği sinyalleri bir kenara koyamaz” dedi.

bbc.com/turkce/44134215
O zamana kadar Erdoğan bu sözleri zaman zaman sarfediyordu. Ama yönetimde yer alan sağduyulu ve yatırımcıların güvenilir gördüğü isimler, piyasaları, bunun dünyanın her yerinde politikacılardan duyabileceğiniz seçmene yönelik retorik olduğuna ikna ediyordu.
Ayrıca uygulamalar, bu söylem doğrultusunda değildi. “Siz bir siyasal toplantıda sarf edilen ateşli söyleme değil uygulamaya bakın” denilebiliyordu.
Son olarak, sistemde denge ve fren işlevi görecek isimler vardı.
Yasalar, az-çok dikkate alınıyor, kapı arkası işler yapılmıyordu.
Oysa bir ay sonra geçilecek Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bütün yetkinin bir elde toplayan, denge ve denetim yapısını tamamen işlevsiz kılan, her türlü akıl dışılığı mümkün hale getiren bir yapısı vardı.
Bu Türkiye ekonomisinin ilk yol ayrımıydı. Yanlış yola girildi.
2) 25 Mart 2019:
Türkiye iktisat tarihi ile ilgili analizlerde 2019 yılı bir dönüm noktası olarak kaydedilecek.
Ekonomi yönetiminde rasyonellikten ve şeffaflıktan bu kadar kısa zamanda bu kadar uzaklaşılabileceğini sanırım kimse tahmin etmezdi.
25 Mart burada bir dönüm noktasıdır
O dönemin cin fikirli ekonomi yönetimi Bakanın hırslarını tatmin etmek için yurt dışı TL piyasasını fiilen kapattı. Piyasaya olağan yollardan TL vermeyerek bankaları, ellerindeki bütün dövizi; swapla Merkez Bankasına getirmeye mecbur bıraktı.
Böylece son kalan güven de yok oldu.
Sonradan kamuoyunu aylarca meşgul eden ve iktidarın bir türlü cevap veremediği, belki de söylem üstünlüğünü muhalefete ilk kez bu kadar kaptırdığı ve altında ezildiği
#128MilyarDolarNerede konusu,
rezervlerin şeffaf olmayan yöntemlerle hesapsızca satılması böyle başladı.
Aşağıdaki akış hem 25 Mart’ın neden ikinci kırılma noktası olduğunu anlamamıza hem rezerv konusunu anımsamamıza yardımcı olabilir.
3) 19 Mart 2021:
7 Kasım 2020’de bir krizin ortasında Naci Ağbal TCMB Başkanı olmuştu. İzlediği şeffaf, öngörülebilir, rasyonel, sağduyulu ve doğru para politikası hemen sonuç verdi. Ama 4 ay sonra 19 Mart’ta Ağbal görevden alındı.
Bu kaybedilen son umut ve son dönüm noktasıydı.
Süreci hatırlatmakta yarar var. Ekim 2020’de ekonomi gemisi karaya oturdu. Erdoğan ilk kez durumun, kendine anlatıldığı gibi olmadığını, Merkez Bankası’nda rezerv kalmadığını, faizlerin aslında Ağustos’tan beri fiilen artırılmış olduğunu fark etti.
TCMB Başkanını görevden aldı.
84 milyonun, hatta gelecek kuşakların huzurunu, refahını ve yaşamda mutluluğa ulaşma umudunu adeta “pokerde masaya sürercesine” bir kumara konu eden, çılgınlığa kapılmış birinin fantezilerini gerçekleştirmek ve egosunu tatmin etmek uğruna her çılgınlığı yapan yönetim çekip gitti.
2020 Kasım başında yaşanan krizin ardından Bakan ve başta Merkez Bankası’ndakiler olmak üzere adamları görevden uzaklaştırıldı. Naci Ağbal TCMB Başkanı oldu.
Bu arada iktidar, değişen küresel dengeler doğrultusunda bir açılım yapma, çıkış yolu bulma arayışına girmişti.
Bizzat CB’nın ağzından “Bu görev değişiklikleri küresel düzeyde yaşanan siyasi ve ekonomik değişimlere uygun şekilde ülkemizde de hukuk ve ekonomi alanında köklü reformlara hazırlık yaptığımız bir dönemde gerçekleşti” ifadesi, bu çabanın göstergesi olarak okunabilir.
Ama içerideki ve dışarıdaki dengeler, girilmiş olan ilişkiler, angajmanlar, Hükümetin verebildiklerinin muhatapları tatmin etmemesi bu arayışı işlevsiz kıldı. Siyasal-moral üstünlüğü kaybetmiş, birçok alanda yıpranmış koalisyon hükümetinin yaralı psikolojisi reforma izin vermedi.
Oysa atılan -sınırlı da olsa- birkaç doğru adım olumlu sonuç vermişti. Diğer bütün yanlışlıklara karşın sadece Merkez Bankası’nın düzgün işleyeceği kanısı, kuru (bu koşullardaki) denge düzeyine çekmiş, enflasyon beklentileri %10’a gerilemişti.
Ama akıl ve sağduyu yine kaybetti.
Son olarak önemli bir hatırlatma:
Görüldüğü gibi 2018 ve hatta 2019’a kadar, küresel yatırımcılar Türkiye piyasası ile rasyonel ve ekonomik temelli ilişkilerini azalarak da olsa sürdürdü.
“Yükselişte olan bir ekonomi nasıl çökertilir” diye derste okutulacak bu örneği biz yarattık
Dolayısıyla yaşanan büyük trajediye “dış güçler, üst akıl” diye mazeret arayacaklarına dönüp yakın geçmişle yüzleşmelerinde yarar var.
İstenirse ben dersini de açarın.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ibrahim M. Turhan

Ibrahim M. Turhan Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @ibrahimmturhan2

19 Oct
Bugünkü TÜSİAD toplantısı bana
4 Şubat 2020’de Gazete Pencere’de yayımlanan yazımı çağrıştırdı.
Twitter hesabından paylaşılmaya çok uygun olmasa da son kısmını ilgilenenler için bir akış olarak paylaşıyorum.
Tekerlek, tarım ve yazı devrimlerini yerleşiklilik; sanayi ve bilgi devrimlerini kentlilik yaptı. Demokrasi de yine kentli orta sınıfın eseriydi. Bu toplumsal sınıf Batıdaki bütün değişimlerin itici gücü oldu.
Orta sınıfın zenginliği, meslek sahipliği ya da rasyonel ticaret kazancı yoluyla oldu.
Birincisi seküler bilginin sistemleştirilmesini, ikincisi bilimsel buluşları, dolayısıyla araştırma ve geliştirmeyi gerektiriyor ve orta sınıf bunlara parasal destek sağlıyordu.
Read 11 tweets
19 Oct
100 TL banknotunuz…
Siz 100 TL’niz var sanıyorsunuz ama hükümetlerin eli cebinizde…
Enflasyon yoluyla paranızı size fark ettirmeden ‘tırtıklıyorlar’.
İşte Ocak 2009’da dolaşıma çıkan yüz liralık banknotun hazin hikayesi… Image
Ağustos 2014:
Ocak 2009’dan beri birikimli enflasyon %51,3
Siz hâlâ cebinizde 100 TL var sanıyorsunuz ama Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapıldığı gün o banknotun satın alma gücü ilk günkü değerine göre sadece 66 TL 10 krş.
Paranızın üçte biri gitti❗️
2016 Ağustos:
Aradan iki yıl geçmiş…
İki seçim yaşanmış. Biri seçim hükümeti olmak üzere dört hükümet gelip geçmiş. Ülke hain bir darbe girişimini halkın dirayeti sayesinde atlatmış. Sular durulduysa da riskler artmış.
Birikimli enflasyon %75,1.
100 TL olmuş 57 TL 10 krş.
Read 9 tweets
19 Oct
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Üniversite, evrensel değerler temelinde bilimsel bilginin üretimi, öğretimi ve öğrenimiyle uğraşan hocalar ve öğrenciler birliğidir. Akıl, özgürlük ve çeşitlilik üniversiteyi tamamlayan, niteleyen temel kavramlar.” demiş.
En üst yargı organının başkanı @AYMBASKANLIGI Arslan’ın
“aklı kullanmak zihinsel bir kimlik ve ergenlik meselesidir” vurgusuyla Aydınlanmaya ve düşünsel vesayete atıfta bulunmasını çok umut verici buldum. İflah olmaz bir iyimserim.

Buradan hareketle biraz serbest çağrışım…
Totaliter düşünceler insanı düşük görür, ona güvenmez. Dayattıkları dogmaların sorgulanmasından korkan sistemler akla düşmandır, insan aklını vesayet altına almayı amaçlar. Bu vesayet, “üst otoritenin” yönlendirmesine bağlı olmadan insanın kendi aklını/mantığını kullanamamasıdır.
Read 25 tweets
27 Sep
Merkez Bankası Başkanı, basında yer alan mülakatta; “Türkiye'nin risk priminin bu kadar yüksek olmasına çok anlam veremediğini” söylemiş.
Zaten anlayabilse sorunun en az bir kısmı çözülmüş olurdu.
İşe yarayacağından kuşkuluyum ama iyi niyetle anlamasına yardımcı olmaya çalışalım.
Kredi temerrüt takası primiyle ölçülen ülke risk primi de kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği kredi notu da aynı şeyin göstergesidir; borçları zamanında ve tam olarak geri ödeyebilme gücü.
Bankacılık mesleğinden olduğu için kendisinin de iyi bileceğini tahmin ettiğim üzere kredi değerliği beş başlıkta incelenir.
Bunlara (İngilizcedeki karşılıklarının baş harflerine atfen) “kredinin 5 C’si” adı verilir.

1)Capacity
2)Capital
3)Collateral
4)Character
5)Conditions
Read 25 tweets
27 Sep
Küresel likidite koşulları bir belirsizlik unsuru haline geldi.
Çin’deki gelişmeler Asya’daki bütün gelişen piyasa ekonomileri için risk algısını olumsuz etkiliyor.
Üretim maliyetleri bir süre daha yüksek kalmaya devam edecek.
Küresel ölçekte bir enerji sorunu yaşayacağız.
Üretici fiyat enflasyonu son 9 ayda 25 puan artış kaydetti.
Ocak’tan beri son 36 aylık birikimli tüketici fiyat enflasyonu yüzde 50’nin üzerinde.
Para politikasının fiyat istikrarı ve finansal istikrar için -çapa olmak bir yana- ilave bir güvensizlik unsuru olacağı anlaşılıyor.
Ekonomide, Kasım sonuna kadar sürecek çalkantılı bir dönem bizi bekliyor. Politikalarda öngörülebilirliğin azalmış ve enflasyon başta olmak üzere makro kırılganlıkların artmış olması, Türkiye’yi fırtınalı sulara doğru pusulasız seyretme zorluğuyla karşı karşıya bırakıyor.
Read 4 tweets
26 Sep
Evrendeki varlığın sadece yüzde 5’ini gözlemleyebiliyoruz. Geriye kalan yüzde 95’in ise var olduğunu biliyoruz ama ne gözlemleyebiliyoruz ne niteliği hakkında bilgi sahibiyiz.
*
Uzay boşluğu dediğimiz şey gerçekte boşluk değil.
*
Parçası olduğumuz varoluş gerçeğinin muhteşemliği!
Einstein’ın 1915’te ortaya koyduğu Genel Görelilik kuramı, uzay ve zamanın aslında tek bir doku olduğunu, kütleli nesnelerin uzay-zamanı eğip büktüğünü, kütleçekimini cisimlerin kütlelerinden kaynaklanan bir kuvvet değil, uzay-zamanın eğilmesinden kaynaklandığını gösterdi.
O dönemde genel kabul gören görüş, galaksimiz Samanyolu’nun durağan ve sonsuz bir boşlukla olduğuydu. Evrenin bir başlangıcı yoktu. Einstein, kütleçekim kuvvetinin evrensel bir yasa olduğunun farkındaydı ve bu durum durağan-ezelî evren kabulü ile bir çelişki yaratıyordu.
Read 23 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(