1)İlk Suud devleti, bugünkü İŞİD gibi vahşet ve barbarlık eylemleriyle ortaya çıktı.
Padişah İkinci Mahmut, Suud'lara çok kızdı. İlk Suud Devleti'nin lideri Abdullah Bin Suud, İstanbul'a getirildi.
2)Padişahın emriyle Abdullah Bin Suud`un kafası kesilip, kellesi denize atıldı... Padişah hızını alamadı ve hemen ardından Bin Suud'un üç oğlunu, İstanbul'da üç ayrı meydanda idam ettirdi. Cesetler padişahın emriyle ibret olması için çürüyene kadar bekletildi. Tarih: 1818.
3)Yıllar sonra yine bir Suud devleti kuruldu ama Osmanlı İmparatorluğu bu devleti de kanlı biçimde devirdi. Tarih: 1891.
Aynı yıllarda petrolün geleceğin en önemli hazinesi olduğu ve bu hazinenin de Arabistan'da bol bol bulunduğu fark edildi.
4)Osmanlı, Almanya ile ittifak içinde olduğu için, İngiltere muhteşem bir plan yaptı.
O tarihte Arabistan'da işinde gücünde normal, ılımlı insanlar yaşıyordu. Dini baskı çok az düzeydeydi.
5)Osmanlı tarafından iki kez bastırılan ve en vahşi şekilde cezalandırılan Vahabi Selefi Suudi ailesi, adlarının söylenmesinden korkar biçimde sindirilmişti.
6)İngilizler Arabistan'ı doğrudan işgal etseler sadece Osmanlı`yla değil, ülkedeki ılımlı çoğunluk Müslümanlarla da savaşmaları gerekecekti.
7)Bu sırada bazı İngilizlerin aklına artık kaybolmuş bu Vahabi ailelerinin artıklarını bulma fikri geldi. Arabistan'a dağılmış güçsüz Vahabi Selefi kabileleri bulundu.
8)Bunlarla tek tek anlaşıldı. Hepsine silah temin edildi. Ve İng*ltere, beslediği uş*klarına emretti: Herkesi kesin, öldürün, yok edin.
9)Arabistan yarımadası insanlık dışı katliamlarla kana bulandı. Arkalarında silah ve sermaye gücü olan acımasız çöl katilleri, önce kendi topraklarındaki tüm ılımlı Müslümanları öldürdüler ve itaat ettirdiler.
10)Ardından Osmanlı ile savaşa giriştiler. Bu savaş akıl almaz bir savaştı. Cephenin her iki tarafı birbirine "Allah Allah" diye saldırıyordu.
11)Vahabiler,İngilizlerin sonsuz silah ve para yardımıyla Osmanlı'yı yendiler.Arabistan'daki son Osmanlı Komutanı Fahreddin Paşa İngiliz komutanlı Suudi ordusuna yıllarca direndi.
12)En sonunda peygamberin mezarında iki gün dua ettikten sonra kutsal toprakları İngiliz egemenliğine bıraktı. Fahreddin Paşa ömrünün geri kalanını ibadetle geçirdi. Atatürk onun için "Sağlığında tarihe altın harflerle yazılmış nadir insanlardan" demiş ve ++
13)+ölene kadar kendisini sürekli ziyaret etmiştir.Katar, Abu Dhabi, Dubai, Suudi... Bunların tamamı, yüz küsur yıl önce İngilizler tarafından silahlandırılan ve İngiltere'ye bağlılık yemini edip Osmanlı'yı sırttan vuran kabile reisleridir.
14)Bu ülkelerin tamamı, başlarındaki şeyh ve kralın iki dudağının ucunda diktatörlük, faş*zm devletleridir.Komik bir ayrıntı:
Suudi Arabistan'da kadınlara seçme hakkı tanındı. Bu hak henüz uygulanmadı.
15)İşin komik yanı şu: Suudi Arabistan'da seçim yapılmıyor. Bizdeki apartman yöneticisi kıvamında yerel yöneticiler göstermelik olarak seçiliyorlar ama kral istediği anda bunları görevden alıp başkasını atayabiliyor.
16)Yani bütün dünya, kadınlar yapılmayan seçimlere katılma hakkı kazandığı için sevinmiş oldu.
Suudi kralın sarayının girişinde, ana kapının üzerinde altından dev bir tuğra görürsünüz. Bu tuğra, 1818'de Osmanlı tarafından kafası kesilen Abdullah Bin Suud'a aittir.
17)İki yüz yıl önce, Osmanlı, adamların dedesinin kafasını kesip, en aşağılayıcı biçimde denize atmış.
Siz bu ailenin bizim hayrımıza bir şey yapacağına inanıyor musunuz❓
18)Ben Suudi Arabistan halkını, orada yaşayan ve kralın diktatoryası altında ezilen kadınlar ve "çocuk kadınlar" başta herkesi sevgiyle kucaklıyorum.
Arap halkını, Vahabi ter*rizminin baş mağduru olarak görüyor ve onlarla dayanışmak istiyorum.
19)Öte yandan hepsi aynı ailenin ferdi olan Katar,Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt gibi kabile devletlerin başındaki İngiliz, İsrail ve ABD uş*ğı faş*st diktatörlerden;onların kirli ilişkilerinden ve ülkemdeki işbirlikçilerle elele vatanımı ele geçirme gayretlerinden tiksiniyorum...
20)Bu heriflerin Türkiye'deki her bankayı, her şirketi satın alma çabasını bilinçli bir işgal faaliyeti olarak görüyorum.
Ve yine bu heriflerin kuyruk acısının sadece Atatürk'le, Fahreddin Paşa ile sınırlı kalmadığını, esas kinlerinin kurucularının kafasını kesen Osmanlı'ya ++
21)+olduğunu da gayet iyi biliyorum.Türkiye projesi yok olmadıkça, hepimiz kesilmedikçe, son ocağımız sönmedikçe bu kindar diktat*rlerin rahat etmeyeceğine eminim.
Özetle Ar*p halkına değil ama bu iğrenç Ar*p diktat*rlerine karşı hepimiz uyanık olmalıyız.
22)Bunlar ülkemizi işgal etmek için Türkiye'ye para basıyorlar, bizi sevdikleri için değil.
İşbirlikçileri ya durumu anlamıyorlar veya daha beteri anlıyorlar... Uğur Mumcu bu ilişkileri yazmaya başladıktan sonra İsrail tarafından öldürüldü.
23)200 yıl öncesine kadar Vahabilik diye bir şey yoktu. Yani Suriye`yi işgal eden IŞİD, İslam'a değil, İngiltere'ye ve siyonizme hizmet ediyor.Çünkü bu katilleri yaratan ve emirleri altına alan bizzat İngiltere, İsrail ve ABD...
24)Bir Suud gencinin söylediği cümle aklımdan çıkmaz:"Abu Dhabi Emiri çok saf. Çölde bir kent yaratmak için Dubai`ye trilyon dolarlar akıttı... Oysa bizim kral (Suud Kralı) çok zeki.
25)Abu Dhabi Emiri`nin harcadığı paranın onda birini bile harcamadan, (sözcüklerin üstüne tek tek basarak)
DERELERİ, DAĞLARI, ORMANLARI ve KADINLARIYLA tüm Türkiye'yi satın aldı.Olan zaten önce derelere, dağlara, ormanlara ve kadınlara oluyor; olacak.
Kaynak:Ateş İlyas Başsoy
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
“Paşa Hazretleri’nin hükümet dairesinden dönüşleri esnasında Rize ve Atina (yeni adı Pazar-SY) müftüleri tarafından kendilerine bir dilekçe verilmiştir. Dilekçede Okul yerine medreselerin tekrar açılması talep ediliyordu.
"... Böyle bir zamanda particilik olur mu ? Ülke olmazsa parti kaç para eder.
Önce ülke esenliğe çıkmalı ki, partiler de toplumsal dayanaklarıyla birlikte siyasi olarak oluşabilsin.
... Millî hareket particilik olsaydı, Sivas Kongresi'ne Ferit Paşa Hükümeti'nin çok sıkı engelleme tedbirlerine rağmen, ülkenin her yerinden temsilciler gelir miydi ?
... Anadolu'nun istek ve ihtiyacına uymayan bir hareketin, Anadolu'nun tam göbeğinde barınabilmesi, yardım görmesi mümkün olabilir miydi ?
... Bütün bir milletin, hep birlikte hakkını istemesine particilik denir mi ?
Denirse bu doğru olur mu ?
1)Avrupa pantolonu ilk kez 18. yüzyılda yani Türklerden #bin#yıl#sonra giyinmeye İtalyan komedyen Pantolone aracılığı ile başlamıştır.
2)Bilindiği üzere yeryüzünde atı ilk evcilleştiren ve atı binek hayvanı olarak kullanıp, eğeri, üzengiyi kullanan kavim Türklerdir.
3)Onlar için çalılara,taşlara,soğuğa ve uzun at yolculuklarına dayanıklı giysiler gerekliydi.Yeryüzünün ilk atlı milleti olan Türkler, pantolon ve ceketi ilk kullanan kavimde olmuşlardır.Çünkü pantolon süvari giysisidir ve bir süvarinin içinde en rahat edeceği giysi pantolon.
İslamiyetten önce Araplar ''Azad edilmiş kölelere'' Mevali diyordu.
İslamiyetten sonra, Mevali kavramı, Arap olmayan Müslüman Milletler için kullanıldı. Kullanılıyor.
Arap geleneğine göre; Mevali'nin malı, parası,karısı,kızı Araba helal sayılıyor.
Mevaliden doğan çocuk veliaht olamıyor.
Arap tarihinde,Mevali denildiği zaman akla Türkler geliyor.
Tükler, islamiyet dünyaya indiği 612 yılından,üç asır sonra,934 yılında Müslüman olmuşlardı.
Metehan'ın askeri bir tatbikat esnasında, at binmesini beğenip,
“Çağırın yanıma gelsin...”
diye buyruk verdiği binicinin, genç bekar bir kız olduğu anlaşılınca...
KIZIN;
"Töre mi değişmiştir ki hatunlar er kişilerin ayağına gidecektir?“
çıkışı üzerine, Metehan'ın kızın ayağına gitmesi, kadına verilen değerin en üst düzey göstergesidir, Türk'ün asaletinin tecellisidir...
Özbenliğini yitiren, kadının üç adım geriden gelmesini isteyen ar*p sevicilere ders niteliğindedir...
Kemâlistler kimlerdir❓
1)Yobazların, devşirme ve türedilerinin sık sık dillendirdiği;‘Kemalistleri’dinsiz hâtta ve hâtta vatan haini olarak gösterip milyonlarca gencin beyinlerini yıkadığı günümüzde‘Kemâlistlerin’ aslında kim olduğu sorusunun cevabını gelin hep beraber bulalım:
2)17 Eylül 1922’nin L’Illustration dergisi…
Yani Büyük zaferden yalnızca birkaç gün sonra dış basında zaferi anlatan yazılı ve görsel bir belgeyi görüyoruz. Kapağında Mustafa Kemâl ve İsmet Paşa var. ++
3)+Fransızlarca notlandırılmış bu fotoğrafın altında yer alan ‘Kemâlist‘ yazısına dikkât!
Açıkça görülmektedir ki Kemalistler, İzmir’e giren Türk Süvari birlikleridir, Türk halkıdır, Fransızların deyimiyle Mustafa Kemâl Paşa’dır, Türk milliyetçileridir..