"... Böyle bir zamanda particilik olur mu ? Ülke olmazsa parti kaç para eder.
Önce ülke esenliğe çıkmalı ki, partiler de toplumsal dayanaklarıyla birlikte siyasi olarak oluşabilsin.
Önce ülke esenliğe çıkmalı ki, partiler de toplumsal dayanaklarıyla birlikte siyasi olarak oluşabilsin.
... Millî hareket particilik olsaydı, Sivas Kongresi'ne Ferit Paşa Hükümeti'nin çok sıkı engelleme tedbirlerine rağmen, ülkenin her yerinden temsilciler gelir miydi ?
... Anadolu'nun istek ve ihtiyacına uymayan bir hareketin, Anadolu'nun tam göbeğinde barınabilmesi, yardım görmesi mümkün olabilir miydi ?
... Bütün bir milletin, hep birlikte hakkını istemesine particilik denir mi ?
Denirse bu doğru olur mu ?
... Bütün bir milletin, hep birlikte hakkını istemesine particilik denir mi ?
Denirse bu doğru olur mu ?
Kongre'ye katılanlar, particilik teşebbüsünde bulunmayacaklarına dair yemin etmişlerdir.
... Yemin kutsal bir yükümlenme demektir. Namus sahibi bir kimse, verdiği sözden geri dönmez.
... Yemin kutsal bir yükümlenme demektir. Namus sahibi bir kimse, verdiği sözden geri dönmez.
... Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin amacı ; geçmişteki siyasetler nedeniyle bu duruma gelen zavallı ülkeyi ve topraklarını, meşru olmayan emperyalizm ve sömürgecilik siyasetleriyle istila edip parçalamaya çalışan yabancı saldırganlara çiğnetmemektir.
... Dünya, milletimizin hayatına ya saygı gösterip onun varlığını ve bağımsızlığını kabul edecektir ya da reddedilmiş istila hırslarını ; son toprağını son insanının kanıyla sulayan bir milletin naaşı üzerinden geçerek tatmin etmek zorunda kalacaktır !.."
Mustafa Kemal ATATÜRK,Amasya, 24 Ekim 1335 (1919)
📖"Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Amasya'da, Tasviri Efkar Gazetesi'nden Ruşen Eşref'le ikinci görüşmesini,
24 Ekim 1335 (1919) günü yaptı.
Giriştiği ulusal mücadeleyi, "kutsal bir amacı olmayan particilik" olarak suçlayanların bulunduğu sorusuna bu yanıtı verdi ...
24 Ekim 1335 (1919) günü yaptı.
Giriştiği ulusal mücadeleyi, "kutsal bir amacı olmayan particilik" olarak suçlayanların bulunduğu sorusuna bu yanıtı verdi ...
📖KENDİNİ GELECEĞE HAZIRLAMAK :
Yalnızca askeri okullarda değil, tüm eğitim kurumlarında okuyan Türk öğrenciler ; Fransız İhtilâli, Sanayi Devrimi, batı aydınlanması, sömürgecilik gibi, dönemlerine damgasını vuran olayları bilmiyorlardı ...
Yalnızca askeri okullarda değil, tüm eğitim kurumlarında okuyan Türk öğrenciler ; Fransız İhtilâli, Sanayi Devrimi, batı aydınlanması, sömürgecilik gibi, dönemlerine damgasını vuran olayları bilmiyorlardı ...
▪️Bilgiye aç bu kuşak,başlangıçta sezgilerini ve edindikleri bilgileri birbirlerine aktarmakla yetindiler.Manastır İdadisi'ndeki geleceğin kurmayları da,çoğu gizli;kitap alış verişleri,küçük küme tartışmaları ya ++
+da güzel konuşma toplantılarıyla kendilerini yetiştirmeye çalışıyorlardı ...
▪️Mustafa Kemal ATATÜRK bu tür etkinliklerde hep en öndedir. Özgürlük için bilginin önemini kavrayan ve bilimin heyecan veren aydınlığına kapılan bir genç olarak, öğrendiği her şeyi çevresine yaymayı görev edinmişti ...
▪️Öğrenir ve öğretir. Bu iki eylem, onun için bir yaşam biçimi ve giderek yoğunlaşan bir tutku haline gelecektir. Mustafa Kemal ATATÜRK araştırmalarıyla ünlü ve onun telgrafçılığını yapan Sadi Borak, Manastır Askeri İdadisi günleri için şunları yazar :
"... Ve Mustafa Kemal ; ta İyonya'dan gelecek kültüre, insan hak ve özgürlüklerine, güzel, yüce ve erdemli her şeye karşı, Çin Seddi gibi yükselen yasak duvarlarının simsiyah karanlığı ardında bir ışık aramaktadır.
Olağanüstü önsezisiyle sezmektedir ki, karanlıkların ardında bilime açık, aydınlık bir dünya vardır.
... O, artık hep bu aydınlığa doğru koşacaktır"…
... O, artık hep bu aydınlığa doğru koşacaktır"…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
