1- Para sadece altın ve gümüştür. Tarih boyunca da hep böyle olmuştur. 1000'lerce yıl.
Bugün devam eden kağıt para sisteminin ise ilk temelleri 1789’daki Fransız ihtilalinden sonra, endüstri devrimi ile atıldı.
Yeni başlayan bu çağa “aydınlanma” çağı dendi.
2- İlk zamanlarda herşey güzeldi. Kıymetli metallere karşılık gelen çekler bankalar tarafından, gerçek para (altın/gümüş) sahiplerine veriliyordu.
Ve bu kağıtlar gerçek bir değeri ifade ediyordu.
Bunu şöyle bir örnekle anlatmaya çalışalım!!
3-;Pantolonuzu kuru temizlemeciye götürdünüz. Kuru temizlemeci bunun karşılığında size bir teslim fişi verdi. O kağıdı götürüp pantolonuzu geri alacaksınız.
Normalde o kağıdın hiçbir değeri yoktur; değeri olan pantolonuzdur. Eğer pantolon olmazsa kağıt hiçbir işe yaramaz.
4- Kağıt para da böyledir. Aslında para değil, gerçek parayı (altını/gümüşü) temsil eden bir fiştir. Arkasında gerçek para olmadığı sürece hiçbir gerçek değeri yoktur.
Bu para sistemi 1913 yılında #FED kuruluşuna kadar güzel bir şekilde devam etti ve ticarete de katkı sundu.
5- FED’i kuranlar özel bankaların sahipleri, yani bugünkü küresel sermaye elitiydi.
Nam-ı diğer “faiz lobisi”.
Ardından kağıt paranın arkasındaki altın oranı 10/6 olarak değiştirildi.
Artık kısmi şekilde “fiat” para sistemine geçilmiş oldu.
6- “Fiat” Latincede “olsun” anlamına gelen bir kelimedir. Birileri paraya “ol” der ve o da sözde oluverir.
Bunun Türkçe'deki kullanımı ise “iradi para” sistemidir. Yani altın ve gümüşe değil, sadece iradeye dayalı “para”.
7- Bu, menatorların kurguladığı üç aşamanın birincisiydi. Artık dolar’ı onlar basıyordu.
İkinci aşamada ise dolar’ı dünyanın ortak döviz rezerv birimi haline getirdiler.
Bu 1944 yılında 44 ülkenin imza attığı Bretten Woods anlaşmasıyla oldu.
8- 1971’e gelindiğinde, Başkan Nixon döneminde #dolar'ın arkasındaki altın oranını sıfıra indirdiler.
Yani keyfi olarak istedikleri kadar para basabileceklerdi. Buna “Nixon Shock” dendi. Bretten Woods anlaşması resmen feshedildi ama Bretten Woods sistemi fiili olarak devam etti.
9- Şimdi gelelim işin en rahatsız edici boyutuna:
Şu an dünyadaki bütün ülkeler “fiat” yani “iradi para” basıyorlar. Yani gerçek bir karşılığı olmayan, sadece iradeye dayalı kağıtlar.
10-Fiat (iradi) para üretimi devletler eliyle yapılan bir nevi kalpazanlıktır. Buna "fiat" para sistemi denir.
1971'den beri sürdürülen bu sistemin çöküşü yaklaştı ve sonu hiç iyi olmayacak.
11- Şöyle bir örnekleme yapalım;
Diyelim ki piyasada sadece 2 lira var. Yani hükümet, merkez bankasına 2 liralık tahvil vermiş ve karşılığında bu 2 lira basılıp, piyasaya sürülmüş.
Ama tahvilin bir de faizi vardır.
12-Öyleyse soru şu olmali:
Piyasada sadece 2 lira varken, bu 2 liranın faizini hükümet hangi parayla ödeyecek??
Diyelim ki faiz de 1 lira olsun
Cevap: Faizi ödemek için 1 lira daha basacak… Ama şimdi 3 liranın faiziyle karşı karşıya kaldı ve piyasada sadece 2 lira var. ++
13-Öyleyse 3 lira daha basılıp piyasaya sürülmesi gerek. Bu yapıldı diyelim, bu sefer de 6lira daha basmak zorundasınız.
Bu böyle sürer gider, sürekli faiz ödersiniz.
Bu tür bir sistemin sürdürülebilirliği var mıdır?
Sadece bir süre yaşar ve sonunda hiperenflasyonla son bulur !
14- Şu an içinde bulunduğumuz sistemi de korkunç bir son bekliyor.
Fiat (iradi) para sisteminde “para” BORÇ olarak yaratılır.
Bu borç devlet tarafından üstlenilmiş gibi görünür ve adına tahvil denir. Ve tabii ki bunu ödeyecek olanlar her zaman halklardır, toplumlardır.
15- Bir ülkede yaratılan iradi para tabanı, o toplumun ödeyebileceği sınırı aştıktan sonra artık öyle bir noktaya gelmiştir ki;
basitçe üç kelimeyle tanımlanabilir: "Gelecek nesilleri borçlandırmak.”
Peki ne hakla? Ve şu anda tüm dünyada yapılan tam da budur.
16- Fiat para sistemi tarihte birçok kez uygulandı ama şimdi ilk kez küresel boyutta ve sistemin bütün çarkları iç içe geçmiş.
Tarihte 11.y.y.'da Çin'de, 12. y.y.'da Britanya'da, 18. y.y.'da Fransa'da, vs. çeşitli defalar altın ve gümüş diskalifiye edilerek, fiat para...++
17- ++ ...uygulamaları gerçekleştirildi.
Ve hepsi sonunda #hiperenflasyon yaşayarak çöktü. Basılan bütün kağıt paralar pul oldu ve insanlar bütün varlıklarını kaybettiler.
Bu durum fiat para sisteminin kaçınılmaz sonucudur.
Ama bunların hepsi yereldi.
18- Aynısını bu sefer küresel ölçekte yaşayacağız. Devrilen bono piyasalarının yarattığı domino etkisiyle; tüm dünyada, aynı anda. Üstelik yakın bir gelecekte. Bütün balonlar patlayacak ve uyuyan toplumlar acı içinde uyanacak ama o gün geldiğinde ellerinden hiçbir şey gelmeyecek.
19- Bunun doğuracağı sonuçları hep birlikte izleyeceğiz. Tarihin çok önemli bir dönüm noktasındayız. Mevcut sistem, geri döndürülebilecek kritik sınırı çoktan aştı.
Çünkü ödenemeyecek kadar borç yaratıldı. Ayrıca türev balonu, bonolardan cok daha tehlikeli boyutlara ulaştı.!
20- 2018 verilerine göre dünya piyasalarındaki türevler 1.5 katrilyon doların üzerinde. Türev bir çeşit kontrattır. Mesela altın ve gümüş kontratları.
Ortada gerçek metal olmadığı, sadece ödeme taahhüdü olduğu için bunlara "paper gold" (kağıt altın) ve ++
21- ++"paper silver" (kağıt gümüş) da diyorlar. Türetilmiştir. Bunlar bir örnekti, bunun gibi milyon çeşit türev kontratı var.
Peki dünyadaki bütün reel varlıkların (evler, arabalar, araziler, fabrikalar, makinalar, üretilmiş mallar ve diğer her şeyin) toplam değeri ne kadar??
22- ~300 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
Türevler ise 1.5 katrilyonun üzerinde, yani dünyayı 5 kere satsanız, yine de türev kontratlarıyla verilen taahhütleri ödeyemezsiniz.
23-Bono balonunun patlamasıyla yaşanacak bir küresel krizin ikinci aşamasında devletler piyasaları yaşatmak için daha fazla para basmak zorunda kalacak.
Sonra türev balonunun patlaması ve devaminda benzeri görülmemiş bir hiper enflasyonu tetikleyecek.
23- Geçmiş örneklerinde yaşanmış olduğu gibi. Ama çok ve çok daha büyüğü.
Şu an elinizdeki kağıt paralar tarihe karışacak. Ve dünya yeni bir para sistemine geçmek zorunda kalacak.
Ya bu değişime hazır olacağız, ya da bu değişimle dibe vuracağız.!
H.Yardimcioglu Via..
2-◾ Yaşım 65... SGK emeklisiyim ve 14 yaşımdan beri de çalışıyorum.
Siyasal Bilgiler mezunu ikiz kızlarım var.
◾Kredi kartımız yoktu. O yüzden bakkala falan borç yazdırırdık. Bakkallar süpermarket olmadığı için haciz falanda gelmezdi.
3- ◾Sendika vardı. Tamam korkutmasa da adamı öyle kapının önüne beş parasız koymaya patron potkası sıkmazdı!.
◾Devlet memuruna imtina edilirdi. 657 sıkı kanundu
◾Öğretmen saygı görürdü. Ana baba gelip lafa luga edemezdi.
Onlar da öğrencilere taciz ve istismarda bulunmazdı.
2. Olasılık
Piyasayı rahatlatan söylemlere devam ederek faizlere müdahale etmeyecekler
10 yıllık faizler belli bir seviyeye geldiğinde kredili pozisyonlar taşınamaz hale gelecek, bono/hisse piyasalarında istenmeyen fiyatlamalar oluşacak ve bunun sonucu ayı piyasası hortlayacak.
#Bitcoin altı haneli rakamlar,
altcoin'lerde 3-4 haneli kârlar telaffuz edilecek.
Dolar'da büyük bir değer kaybı başlayacak. #Enflasyon durdurulamaz boyuta gelene kadar bu senaryo sürdürülecek
1-Yani ekonomilerde üretilen paranın karşılığı altın filan değil. Paranın tek karşılığı borç.
Siz kredi için imza attığınızda para var olur..
Şimdi gelelim paranın borç olarak bankalar tarafından üretilmesinin sonuçlarına.
Para borç olarak üretilince sonu neden felakettir?
2- Daha önce paranın hiç olmadığı bir ekonomi düşünün. İnsanların takasla döndürdüğü bir ekonomi.
Ve bir gün geliyor bunlar takas yerine paraya geçmeye karar veriyorlar. İçlerinde parayı bilen kimse yok.
Diyelim ki Paranın gücünü bilen uyanık biri talip oluyor.
1-Yunan ordusu, Pasaport’tan karaya çıkmış, #İzmir Metropoliti Hrisostomos, "evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girersiniz" diyerek, yere kapanmış, ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu...
1-Çin ile ABD arasında yaşanan ekonomik hegemonya savaşı, 2018 yılının başlarından itibaren yeni ve daha etkili bir evreye girdi. 2000’lerden bu yana dünya hegemonyasında ekonomik üstünlüğü ele geçirmiş olan Çin, bu hegemonyasını pekiştirecek yeni adımlar attı.
2-Trump, Mart ayının ilk günlerinde, “çok aptalca olan ticaret anlaşmaları ve politikaları nedeniyle”, ABD’nin yıllık 800 milyar$ bütçe açığı verdiğini ve buna bir son vereceğini söyledi. Ardından, çelik ithalatına %25, alüminyum ithalatına ise %10 ek gümrük vergisi getirdi..