Modern toplumda ebeveyn olmak geleneksel toplumda ebeveyn olmaktan daha zor; bu zorluk modern toplumda insanın daha uzun bir "çocukluk evresi" içine hapsedilmesi nedeniyledir.
Bugün hangi görüşten kişilerle konuşursanız konuşun insanın 18 yaşında "reşit" olmadığı, yani "18 yaşında gençlerin evlenemeyeceği, aile kuramayacağı" fikrini kabul ettiğini göreceksiniz.
Yasal olarak 18 yaşında reşit olan kişilere modern Türkiye'de evlenmek, yuva kurmak bakımından reşit olmadığı muamelesi yapılmakta ve ebeveynler bu "çocuklara (18 yaşını doldurmuşlara)" 30 yaşına kadar ana-babalık yapmaktadır.

Gençlik, "ebeveyn"den bağımsızlaşamamaktadır.
Ebeveyn-evlat ilişkisininde modern toplumlar geleneksel toplumlardan oldukça geriye düşmüştür.

Geleneksel toplumda evladın evlilik yoluyla evden ayrılması, onları "adam" ve "kadın" kılmakta iken, modern toplumda "genç" aslında "bakıma muhtaç" biri gibi kabul edilmektedir.
Düşünün ki hem toplum hem devlet hem de ebeveynler gençliği çalışan, emeğinin gelirini yiyen, kendi ayakları üstünde duran bir kategori olarak göremiyor.

Bu durum ciddi bir sosyal buhrandır.
Geleneksel toplumda 40 yaşında bir babanın torunları bulunmaktaydı. 40 yaşında dede olan bu adamın oğlu/kızı evlenmiş, iş-güç sahibi olmuşlardı.

Modern toplumda 60 yaşında bir babanın 30 yaşına gelmiş ve hâlâ harçlık bekleyen, devletten öğrenim kredisi alan evladı var.
Modern toplumda ebeveyn olmak gerçekten zorlaştı.

Aslında bu süreç nüfusun kendini yenilemesini de imkânsız kılan bir kısırlaşmayı ifade eder.
Modernleşme sürecini benimseyen muhafazakârlık üniversite sınavlarındaki başarı ile göneniyor.

Oysa bu başarı tersinden bir okumayla şu anlama gelir: Toplum ailesizliğe doğru yokuş aşağı hızla gidiyor ve gaza basıyor.
Kentleşme sürecinde artan dindarlık, eğitim süreçlerine eklemlenerek sekülerleştiği ve nüfusun kendini yenileyememesi nedeniyle merkeze yerleşemeyeceği niçin görülmüyor?
Muhafazakâr ailelerin çocukları artık aileleri ile birlikte oturmuyor.

60 yaşına gelen bir anne veya babanın evladı başka bir şehirde okuyor. Muhtemel ki okuduğu şehirde iş bulacak ve aile dağılacak.

Bu adam/kadın 70 yaşına geldiğinde çocuklarını bayramda bile göremeyecek.
Muhafazakârlar dini değerlerle bir dünya (şehir ve toplum) kurmaya yöneldiler.

Ancak bunda başarılı olamadılar.

10 yıl sonra muhafazakâr ebeveynler 70 yaşına basacak.
Onları yaşlılar evinde yalnızlık bekliyor.
Üzgünüm.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with lütfi bergen

lütfi bergen Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @BergenLutfi

9 Jul
Topluluk ile toplum farklı kavramlar.

Topluluk "grup" kavramının karşılığı olmadığı gibi, "cemaat" kavramının da karşılığı değil.

Topluluk değerleri temel alan birlikteliklerdir.
Aynı apartmanda yaşayan kişiler "grup"tur.

Aynı apartmanda oturmak için bir araya gelen aynı düşündeki (ideolojideki) insanlar cemaat olur.

Aynı apartmanda aynı değerleri yaşamak için birlikteliği seçenler ise topluluktur.
Cemaatler niçin topluluk değildir?

Çünkü cemaatler mürşidin/ideolojinin etrafında toplanan kişilerden oluşur.

Oysa topluluk, değerleri esas alır. Peki bu değerler nedir?
a) Ahde riayet, b) Sözde durmak, c) Kul hakkına girmemek, d) ana-babayı korumak, e) komşu haklarına uymak.
Read 20 tweets
6 Jul
"Katılım ortaklığı" yapıısnda şöyle sorun var:
Diyelim A şirketi X işi yapmak için katılımcılar arıyor. İşi tamamlaması için 100.000 TL para toplaması ve bunu 5 yıl boyunca kullanması gerekiyor.

Yeterli katılımcı bulundu fakat içlerinde 20.000 TL sermaye koyan bir kesim ayrıldı.
Dolayısıyla henüz "kâr" doğmadı.

Bu durumda ayrılan katılımcı sermayeye neden "kâr payı" ödeniyor?

Bir hususta şu: Katılımcılar şirketin hangi işine yatırım yaptıklarını bilmedikleri için akit "muğlak"tır.
Katılım ortaklığı sistemi, para yatıran her kişiyle 2 hususta anlaşması gerekir ki, kâr ortaya çıksın:

1) Ortaklığa katılan kişiye hangi iş için ortak olduğu belirtilmeli;
2) O belirlenen işin hitamına kadar katılımcının payını çekmemesi gerektiği de baştan kabul edilmeli.
Read 27 tweets
15 Jun
Dindarlık her şeyi aynı anda istiyor.
"2 katlı bahçeli evim olsun" diyor. Ama bu bahçenin otları büyüyünce onu kimin temizleyeceğini düşünmüyor.

"Evdeki bulaşık makinasına tabak-tencere-çatalları dizme sırası sende" diyen karı-kocanın "bahçeli ev" söylemi hevesten ibarettir.
Dindarlar 1969'dan "beri İslâmî hayatı laiklik yüzünden yaşayamadık" dediler.

Konut kredileri düşünce ilk borçlananlar kendileri oldu.
Günümüz dindarlığının "Osmanlı şehri" veya "MEDİNE" inşa etmesi mümkün değildir.

Kredilendirilmiş konutlarla kapitalist toplumların kentsel yerleşme düzeninde "mekân" arayan bir dindarlık nasıl MEDİNE inşa edebilir?
Read 25 tweets
29 May
İstanbul'un fethi Türklerin şehir teorisi ile gerçekleşmiştir. Dİğer ifadeyle "askere hücum emri verelim" denerek gerçekleşen bir fetih tasavvuru yoktur.
İstanbul'un fethi Türk ordu-millet teşkilatlanmasının neticesiydi.

Fetih 1399'da başlamıştı.
Osmanlı Devleti Yıldırım zamanında İstanbul'u kuşatmıştı.

Timur tehlikesi üzerine kuşatmayı kaldıran Yıldırım, Bizans'a bazı şartları kabul etmeyi mecbur kılmıştır.
1) İstanbul'a Türkler yerleştirilecek,
2) Osmanlı'ya ödenen vergi yükselecek,
Read 7 tweets
11 May
Aile meseleleri Medeni kanundan kaynaklanmaktadır.
1) Mal ayrılığı rejimi esas rejim olmalıdır.
2) Evlilik sözleşme ile kurulmalıdır.
3) Süresiz yoksulluk nafakası kaldırılmalıdır.
4) Boşanmalar azami 4 ay sürmeli, boşanmanın feri niteliğindeki ihtilaflar ayrı dava edilmeli.
5) Çocuk teslimi için devlet birimi kurulmalıdır. Çocuğu ile görüşmesini engelleyen eski eşten velayet alınmalıdır.
6) Çocuk icrası kaldırılmalıdır.
7) Boşanma davası derdest iken şehit düşen asker/polislerin eşlerine dul maaşı bağlanması uygulaması kaldırılmalıdır.

Şehidi yetiştiren ana-babalarının mağduriyeti giderilmelidir.
Read 9 tweets
4 May
Üniversite okumanın geniş kitleler için anlamının kalmadığını neredeyse son 10 yıldan beri dile getiriyorum.

"Geçimlik iktisada" dönüş için covid-19 bir fırsattır.
İnsanın en önemli "devrimci" eylemi "helal ekmek kazanmak" idi; helal yaşamak idi.

Bu yaşamı modern kapitalist işletme toplumuna üniversiteyi işçileşmek için okuyarak elde eden hiç görülmedi.
Tarih boyunca bütün peygamberler "sofra iktidarı" kurdular.
Geleceğin dünyası da çobanların ve çiftçilerin, ahilerin ve bacıların fütüvvet hareketiyle kurulacaktır.
Read 7 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!