AYM'nin C.A.(3) kararına dayanak yaptığı AİHM'in Polyakh ve Diğerleri/Ukrayna kararı KHK'lılar lehinedir.
AYM'nin aksi yöndeki kararı yapılan zulmü ve soykırımı kamufle etmeye yöneliktir, keyfi ve maksatlıdır.
BuSuça OrtakOlma
2-AİHM Ukrayna'da başvurucuların "Arındırma Yasası" ile kamu görevinden ihracını AİHS m.8'deki "özel hayata saygı" kapsamında incelemiş ve ihlal kararı vermiştir.
3-i)AİHM başvurucuların demokratik yönetimi, hukukun üstünlüğünü, ulusal güvenliği, savunmayı veya insan haklarını zedeleyen belirli eylemlerde bulunduklarına ilişkin herhangi bir iddianın bulunmadığını belirtmektedir.
BuSuça OrtakOlma
4-Ülkemizde ise gerek KHK'larda, gerekse KHK ile ihraç kararlarından sonra ortaya atılan (ByLock, Bank Asya vb) iddialar kapsamında, suç oluşturan veya yasa dışı ya da demokratik toplum gereklerine aykırı düşen hiçbir eylem/suç iddiası yoktur.
BuSuça OrtakOlma
5-Eskiden beri demokratik düzenin gereklerine uygun görülen bir eylemin (ör. dernek üyeliğinin) 15/7 sonrasında buna aykırı hale geldiğini iddia etmek hukuk devleti ilkesine aykırıdır.Böyle bir iddia için, demokratik düzeni bozucu, somut ve belirli bir eylemin varlığı zorunludur.
6-AİHM, tarımda çalışan bir yerel görevli olan başvurucunun yeni kurulmuş demokratik rejime bir tehdit oluşturabileceğine dair herhangi bir ciddi argüman yöneltilmediğine vurgu yapmıştır.
KHK'lılar ve AYM kararına konu sözleşmeli belediye işçisi C.A. bakımından da durum aynıdır.
7-Yasal izinle açılan, denetim altında olan ve hiçbir yasa dışı faaliyeti gösterilemeyen bir derneğe üye olmanın (ve diğer benzer eylemlerin) demokratik yönetimi, hukukun üstünlüğünü, ulusal güvenliği, savunmayı veya insan haklarını zedelediği söylenemez.
BuSuça OrtakOlma
8-ii)AİHM "Arındırma Yasası" kapsamındaki tedbirler uygulanırken başvurucuların bireysel davranışlarının değerlendirilmemesini ihlal nedeni saymıştır.AYM'nin binlerce başvuru arasından maksatlı olarak seçtiği dosyada başvurucu C.A. özelinde tekli ihraç işlemi söz konusu ise de, +
9-genel olarak KHK'larda bireyselleştirmeden söz etmek mümkün değildir. KHK'larda kişilerle ilgili herhangi bir bilgiye/belgeye yer verilmeksizin “ekli listede yer alan kişiler kamu görevinden çıkarılmıştır" denilerek toptancı bir hüküm kurulmuş, yargısız infaz yapılmıştır.
10-iii)AİHM uygulanan tedbirlerin çok kısıtlayıcı ve kapsamı itibarıyla çok geniş olduğunu, "Arındırma Yasası" ile güdülen amacın, sadece suça karışan kişilerin ihracı veya bu kişilerin daha az önemli bir göreve atanması gibi daha basit tedbirlerle sağlanabileceğini belirtmiştir.
11-KHK'ların gerek ihraç kararları, gerek ilave tedbirler bakımından olağanüstü şekilde kısıtlayıcı ve geniş kapsamlı olduğu tartışmasızdır.
KHK'ların başvurucu C.A. gibi sözleşmeli işçilere varıncaya kadar geniş olması ihlalin varlığını net olarak göstermektedir.
12-iv)AİHM'e göre tedbirlerin uzun süreli (10 yıl) olarak belirlenmesi acil olduğu iddiasına ters düşmektedir.
Uygulanan tedbirlerin sözde acil niteliği, tedbirlerin başvuruculara geçici şekilde değil, 10 yıllığına uygulanmış olmaları ile yalanlanmıştır.
BuSuça OrtakOlma
13-KHK'larda ise ömür boyu bir yasaklanma söz konusudur.
Bu yasaklama muhtemel bir ceza süresinden bile fazladır.
Örneğin örgüt üyeliğinden 6 yıl 3 ay ceza alan bir kişi pişmanlık beyan ettiğinde 1 yıl erken tahliye ile 3 yıl 8 ay hapis yatmaktadır.
BuSuça OrtakOlma
14-Yine TCK m.53'e göre mahkûmiyetin bir sonucu olarak kişinin kamu görevinden yoksun bırakılması hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanır.Buna karşılık KHK'larda kişinin ceza mahkûmiyeti dahi aranmamıştır ve geçici/belirli bir süre sınırı da yoktur.
BuSuça OrtakOlma
15-İlave tedbirlerle beraber KHK'larla getirilen görevden ihraç, bir daha kamu hizmetinde istihdam edilememe, doğrudan veya dolaylı görevlendirilememe hükümlerinin "OHAL'in gerektirdiği" bir tedbir olduğu söylenemez.
Bu tedbirler "arındırma" değil, açık bir soykırımdır.
16-v)AİHM başvurucuların bu tedbirlerin denetimini sağlayamadan (itiraz etmelerine fırsat verilmeden) kamu hizmetinden ihraç edilmelerini ve bu konudaki bilgilerin kamuya ilan edilmesini de ihlal nedeni saymıştır.
KHK'larda da aynı durum söz konusu olmuştur.
BuSuça OrtakOlma
17-Yasal prosedürler işletilmemiş, savunma ve itiraz hakkı verilmemiştir.
İhraç edilen kişilerin isimleri Resmi Gazete'de/medyada ve üstelik "terör örgütü üyeliği" vurgusuyla ilan edilmiş ve kişiler ihraçlardan ancak bu ilanlarda isimlerini görünce haberdar olmuşlardır.
18-Sonuçta AİHM, Ukrayna'daki ihraçların demokratik bir toplumda gerekli olduğu konusunda ikna olmamış ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Açıklandığı üzere KHK'larla yapılan ihlal ise çok dahi vahim boyutlardadır.
BuSuça OrtakOlma
19-AYM, AİHM'in sadece bu kararındaki ihlal gerekçelerini emsal kabul etseydi bile C.A.(3) kararında ihlal kararı vermesi gerekirdi.
Oysa AYM maksatlı ve keyfi bir şekilde AİHM kararına aykırı hüküm kurmuş, verdiği kararı haklı çıkarmak için tersine kullanarak göz boyamıştır.
20-Söz konusu AİHM kararı KHK'lılar lehine olduğu halde AYM'nin bu karara atfen "Arındırma İşlemleri" adı altında ihraçları meşru gösterme çabası hukuka, insan haklarına ve ahlaka aykırıdır.
Bu karar bir utanç vesikası ve suç delilidir.
BuSuça OrtakOlma
21-Zira KHK ile yapılan şey sadece zulüm ve planlı bir soykırımdır.
AYM'nin hak ve özgürlüklerden yana karar vermek yerine bu zulümleri ve faşist devlet uygulamalarını meşru gösterme çabasını hukuk ve tarih affetmeyecektir.
BuSuça OrtakOlma
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
AİHM içtihatlarında ve Avrupa Konseyi ilkelerinde Orta ve Doğu Avrupa Devletleri’ndeki post-komünist "arındırmaların" cezalandırma, karşılık veya intikam olarak kullanılamayacağı belirtilmektedir.
AydınlarHapis SuçlularÖzgür
2-AYM'nin "Arındırma"ya dayanak yaptığı AİHM'in Polyakh ve Diğerleri/Ukrayna kararında başvuruculara uygulanan tedbirlerin geniş kapsamının, bu tedbirlerden bazılarının daha önceki hükümetlerle bağlantılı olan kişilere karşı kindarlıktan ileri geldiği ++
3-ihtimalini ortaya koyduğuna değinilerek, eğer durum böyleyse, "arındırma" tedbirlerinin, demokratik yönetimi koruma amacını gütmek bir yana, kamu hizmetinin siyasallaştırılması ile tam da bu yönetime zarar veriyor olarak görülebileceği belirtilmiştir.
1-Adalet Bakanının "Temizlik hareketi" olarak nitelediği Gülen Cemaatine yönelik soykırım AYM'nin C.A.(3) kararıyla "ARINDIRMA İŞLEMLERİ" olarak tarihteki yerini aldı.
Oybirliği ile verilen kararla AYM'nin faşizmin kalesi olduğu da tescillenmiş oldu.
DahaNe Bekliyorsunuz
2-AİHM bir ihraç başvurusu ile ilgili olarak AKP Hükûmetine "kişinin ihracının ARINDIRMA kapsamında olup olmadığını" sormuştu.
AYM C.A.(3) kararıyla AİHM'den aldığı bu pası gole çevirerek kamudan ihraçlara dönüş yolunu neredeyse tamamen kapattı.
DahaNe Bekliyorsunuz
3-Başvurucu C.A. belediyede temizlik işçisi olarak çalışmaktadır. 667 s. KHK ile kapatılan Akdeniz Çalışanları Derneği'nde Denetim Kurulu üyesidir.
Bu nedenle "FETÖ/PDY" ile iltisakı ve irtibatı olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesi bildirimsiz ve tazminatsız şekilde feshedilmiştir.
1-Darbeyle alakası olmayan, ama darbecilerden bile önce açığa alınan, tutuklanan ve ihraç edilen yüksek yargı mensupları Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yargılanıyor ve temyiz incelemesini de Yargıtay Ceza Genel Kurulu yapıyor. Davaların çoğu karara çıktı.
2-Suçüstü hali yok, özel soruşturma usulü uygulanmadı ve bu nedenle yargılama görevleri de yok. AYM'nin konu ile ilgili AİHM kararlarına (Alparslan Altan, Hakan Baş) uymayacağını açıklamasıyla birlikte elbirliğiyle hukuksuzlukların üzerini kapattılar.
3-Bunlardan biri de Danıştay eski üyesi Bülent Olcay kararı.
CMK hükümleri, AİHM kararları, adil yargılama ve diğer evrensel ilkeleri anayasal hakimlik teminatı ve yasal haklar ihlal edilerek siyasi intikam niteliğinde bir kararla 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
AYM'nin, AİHM kararına karşı fiilen direnç gösterdiği ve uymadığı ikinci husus, tutuklama için aranan suç işlendiğine ilişkin "makul şüphe" nin ilk tutma anında mevcut olması gerektiği konusudur. @ECHR_Press
YargıPaketi AdilOlsun
2-AİHM'e göre "Makul şüphe, yakalama ve ilk tutuklama anında mevcut olmalıdır" (Alparslan Altan/Türkiye, § 130). AYM, Alparslan Altan'ın tutukluluğa yönelik başvurusunu (2016/15586) incelerken tutuklamadan sonra dosyaya giren iki gizli tanığın ve eski AYM raportörünün ifadeleri,+
3-üçüncü kişiler arasındaki ByLock mesajları ve diğer olguları nazara alarak ihlal bulunmadığına hükmetmiştir (§ 25).
AİHM kararında ise, AYM kararının bu delillere dayandığı (§ 137) ancak bu delillerin, başvuranın başlangıç tutukluluğunun çok sonrasında toplandığı (§ 138), ++
Son 6 yıldır adalet binası çok hasar gördü, içinde oturulamaz hale geldi. Hasarı makyajlayıp binayı sağlam gösterme görevi de Anayasa Mahkemesine kaldı. AYM'nin eski hakim Mustafa Özterzi ile ilgili ihlal kararı bunun son örneği.
2-AYM başvurucunun tutuklanmasının hukuki olmaması nedeniyle ihlal kararı verdi. Ancak AYM'nin gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemesi nedeniyle bu karar göz boyamaktan öte bir anlam ifade etmemektedir. Temel hukuka aykırılıklar ve AİHM kararı görmezden gelinmiştir.
HukuksuzAYM
3-AYM, AİHM'in Alparslan Altan/Türkiye kararını 2 temel noktada ihlal etmiştir. Belirtmek gerekir ki, hakim olan başvurucu Özterzi, AYM eski üyesi Alparslan Altan ile aynı tarihlerde, aynı koşullarda ve aynı/benzer delil durumu ve gerekçeye istinaden tutuklanmıştır.
HukuksuzAYM
1-Ankesör soruşturmalarında hakimler baskı altında mı, bağımsız ve tarafsız karar verebilmeleri mümkün mü?
ByLock konusunda yargıya nasıl müdahale edildiğini, resmi görüşe aykırı karar veren hakimlerin sürüldüğünü, ++
YargıPaketine 314Eklensin
2-nihayetinde Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 2015/3 Esas sayılı kararıyla hakimlerin önüne "Yargıtay içtihadı" konularak resmi görüşe aykırı kararların önüne nasıl set çekilmiş olduğunu şurada yazmıştık:
3-Ankesör konusunda gerekçesi 29.4.2019'da basına yansıyan bir beraat kararında "ardışık aramaların terör örgütü üyeliği suçunun oluşumu için maddi ve manevi unsurları kapsamında olduğuna dair dosyada somut ve hukuki bir delil bulunmadığı" belirtilmişti: ahvalnews-com.cdn.ampproject.org/c/s/ahvalnews.…