AYM, Yargıtay ve derece mahkemeleri "Suçüstü hali" konusunda verdikleri kararlar ile hem hukuku katlettiler, hem de çok sayıda meslektaşlarının ve aile fertlerinin ölümlerine neden oldular. @ECHR_CEDH@hrw@amnesty@UN@coe
BuSuça OrtakOlma
2-Hakimlik teminatının bir gereği olarak yargı mensupları "ağır cezalık suçüstü hali" bulunmadığı sürece özel soruşturma usulüne tabi olduğu halde 15 Temmuz ve sonrasında binlerce yargı mensubu hakkında bu hükümler kasıtlı ve planlı olarak askıya alındı.
BuSuça OrtakOlma
3-Rejim hakimleri "Örgüt üyeliği mütemadi suçtur, kişinin yakalanması ile temadi kesilir, hakim-savcılar yakalandıkları anda suçüstü hali vardır" şeklinde lise talebesi düzeyinde bir mantık önermesiyle hüküm kurdular. Suçüstü hali kesinlikle yoktu. Bkz
4-Hakim-savcılar 15 Temmuz'da adliyelere gönderilen isim listelerine göre hiçbir delil olmadan tutuklandı
Bu hukuk cinayeti zamanla can almaya başladı. Özel soruşturma usulü uygulansaydı bu ölümler olmayacak, öncesinden hastalığı olanlar iyileşecek veya daha uzun yaşayacaktı.
5-Suçüstü cinayetlerinin ilki 16 Eylül 2016'da işlendi.
15 Temmuz'da tutuklanan savcı Seyfettin Yiğit cezaevinde intihar etti(!).
Ailesi intiharı şüpheli buldu ve Yiğit'in Gülen Cemaati ile ilgisinin olmadığını açıkladı.
Bu cinayet suçüstü hilebazlarını durdurmaya yetmedi.
6-Eski Yargıtay üyesi Mustafa Erdoğan 20 Aralık 2016 günü beynindeki tümörden dolayı ameliyat oldu.
Ameliyat başarılı geçmedi ve felç oldu. 10 gün yoğun bakım sonrası ifadesi alındı ve hakim serbest bıraktı.
Zaten felçli ve yatalak haldeydi.
BuSuça OrtakOlma
7-Antalya savcısı Sinan Tür karara itiraz etti. Savcının itirazını hâkim olan eşi Gülpınar Tür kabul etti ve Erdoğan 3 Şubat 2017'de tutuklandı. 6 ay boyunca yatağa bağımlı bir şekilde tutuklu kaldı.
Cezaevinde gereken tedavi ve bakım sağlanamadı.
BuSuça OrtakOlma
8-12 Ağustos’ta yoğun bakıma alındı ve bilinci kapandı. Ölümün kapıya dayandığı anlaşılınca 18 Ağustos’ta tahliye edildi.
Tahliyeden 4 gün sonra 22 Ağustos 2017'de hayatını kaybetti.
Zalimlerin suçüstü ısrarı yaşam hakkının önüne geçti ve bir can daha aldı.
BuSuça OrtakOlma
9-HSYK eski üyesi Teoman Gökçe 15 Temmuz'da gözaltına alındı, tutuklandı. Sürekli tek kişilik hücrede tutuldu.
Yorgun vücudu ve psikolojisi bu şartları kaldıramadı ve 2.4.2018'de hücresinde kalp krizi geçirerek vefat etti.
BuSuça OrtakOlma
10-Hakimlik teminatı elinden alınanlardan birisi de Hakim Mehmet Tosun'du.
Kanser hastası idi.
15 Temmuz sonrasında ihraç edildi ve özgürlüğünden mahrum bırakıldı.
Yaşatılan bu mağduriyetlerin ve üzüntünün de etkisiyle 6 Mart 2017'de vefat etti.
BuSuça OrtakOlma
11-Hakim Lale Yıldız 17.11.2016 tarihinde ihraç edilerek hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
Kalp hastasıydı.
Bu mağduriyetle beraber kalbi daha fazla dayanamadı ve 23 Mayıs 2019'da görevinin başında kalp krizi geçirerek vefat etti.
BuSuça OrtakOlma
12-Gerçekleri görmekten veya dile getirmekten aciz bazı kişiler Yıldız'ın "Mor beyin" mağduru olduğunu söyledi.
Ancak gerçekte Yıldız'ı mağdur edenler suçüstü hokkabazlığı ile hakimlik teminatına aykırı olarak ihraç ve gözaltı kararları verenlerdi. Bkz
13-Hakim Fatma Işık 15 Temmuz ertesinde ihraç edildi.
Gözü dönmüş zalimler Işık'ı 2016 Ağustos'ta hamile olduğu halde tutukladı.
Hakim adayı olan eşi Nazir Işık da ihraç edildi.
Yapılan hukuksuzluklar ve zulümler Türkiye'de nefes almalarını zorlaştırmıştı.
BuSuça OrtakOlma
14-Özgürlük arayışı neticesinde Yunanistan üzerinden Avrupa'ya gitmeye karar verdiler.
Bulundukları tekne 27 Eylül 2019 günü Ege Denizi'nde Sakız Adası açıklarında alabora oldu.
2,5 aylık Mahir ile 3 yaşındaki İbrahim isimli çocuklarını kaybettiler.
BuSuça OrtakOlma
15-Mahir ve İbrahim'i Sakız Adası'nda Türkiye'ye nazır bir araziye defnederek tarihe kazınan o acı fotoğrafı bıraktılar.
Zulüm yargısının "Suçüstü hilesi" masum yavruların da canına kıydı. "Suçüstü cinayetleri" yukarıda anlatılanlarla sınırlı kalmadı..
BuSuça OrtakOlma
16-Hukuksuzluğa maruz kalan yargı mensuplarının aile fertlerinden intihar eden, cezaevi yolunda trafik kazasında veya diğer sebeplerle vefat eden onlarca kişi var. "Suçüstü hilesi" olmasaydı düzenleri bozulmayacak, bu üzücü olaylar yaşanmayacaktı.
BuSuça OrtakOlma
17-AİHM Alparslan Altan ve Hakan Baş kararlarında suçüstü kavramının aşırı şekilde geniş yorumlandığını ve yargı mensuplarına sağlanan güvencelerin etkisiz hale getirildiğini belirterek ihlal kararı verdi.
AYM, Yargıtay ve derece mahkemeleri bu karara uymadı.
BuSuça OrtakOlma
18-Alparslan Altan dosyası Yargıtay CGK'nın önünde. CGK, yaklaşık 4500 yargı mensubunun aile fertleriyle beraber zulüm ve soykırıma uğramasına neden olan bu hukuksuzluktan bir an önce vazgeçmeli ve AİHM kararına uyarak suçüstü cinayetlerine son vermeli..
BuSuça OrtakOlma
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
2-AYM, başvurucunun derece mahkemeleri önünde buna ilişkin açık bir itirazının bulunmadığını, bu nedenle derece mahkemelerince bu konuda ayrıca bir inceleme yapılmamış olmasının güvenceler için tek başına aykırılık oluşturmayacağını belirtiyor (P. 129).
AİHM içtihatlarında ve Avrupa Konseyi ilkelerinde Orta ve Doğu Avrupa Devletleri’ndeki post-komünist "arındırmaların" cezalandırma, karşılık veya intikam olarak kullanılamayacağı belirtilmektedir.
AydınlarHapis SuçlularÖzgür
2-AYM'nin "Arındırma"ya dayanak yaptığı AİHM'in Polyakh ve Diğerleri/Ukrayna kararında başvuruculara uygulanan tedbirlerin geniş kapsamının, bu tedbirlerden bazılarının daha önceki hükümetlerle bağlantılı olan kişilere karşı kindarlıktan ileri geldiği ++
3-ihtimalini ortaya koyduğuna değinilerek, eğer durum böyleyse, "arındırma" tedbirlerinin, demokratik yönetimi koruma amacını gütmek bir yana, kamu hizmetinin siyasallaştırılması ile tam da bu yönetime zarar veriyor olarak görülebileceği belirtilmiştir.
AYM'nin C.A.(3) kararına dayanak yaptığı AİHM'in Polyakh ve Diğerleri/Ukrayna kararı KHK'lılar lehinedir.
AYM'nin aksi yöndeki kararı yapılan zulmü ve soykırımı kamufle etmeye yöneliktir, keyfi ve maksatlıdır.
BuSuça OrtakOlma
2-AİHM Ukrayna'da başvurucuların "Arındırma Yasası" ile kamu görevinden ihracını AİHS m.8'deki "özel hayata saygı" kapsamında incelemiş ve ihlal kararı vermiştir.
3-i)AİHM başvurucuların demokratik yönetimi, hukukun üstünlüğünü, ulusal güvenliği, savunmayı veya insan haklarını zedeleyen belirli eylemlerde bulunduklarına ilişkin herhangi bir iddianın bulunmadığını belirtmektedir.
1-Adalet Bakanının "Temizlik hareketi" olarak nitelediği Gülen Cemaatine yönelik soykırım AYM'nin C.A.(3) kararıyla "ARINDIRMA İŞLEMLERİ" olarak tarihteki yerini aldı.
Oybirliği ile verilen kararla AYM'nin faşizmin kalesi olduğu da tescillenmiş oldu.
DahaNe Bekliyorsunuz
2-AİHM bir ihraç başvurusu ile ilgili olarak AKP Hükûmetine "kişinin ihracının ARINDIRMA kapsamında olup olmadığını" sormuştu.
AYM C.A.(3) kararıyla AİHM'den aldığı bu pası gole çevirerek kamudan ihraçlara dönüş yolunu neredeyse tamamen kapattı.
DahaNe Bekliyorsunuz
3-Başvurucu C.A. belediyede temizlik işçisi olarak çalışmaktadır. 667 s. KHK ile kapatılan Akdeniz Çalışanları Derneği'nde Denetim Kurulu üyesidir.
Bu nedenle "FETÖ/PDY" ile iltisakı ve irtibatı olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesi bildirimsiz ve tazminatsız şekilde feshedilmiştir.
1-Darbeyle alakası olmayan, ama darbecilerden bile önce açığa alınan, tutuklanan ve ihraç edilen yüksek yargı mensupları Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yargılanıyor ve temyiz incelemesini de Yargıtay Ceza Genel Kurulu yapıyor. Davaların çoğu karara çıktı.
2-Suçüstü hali yok, özel soruşturma usulü uygulanmadı ve bu nedenle yargılama görevleri de yok. AYM'nin konu ile ilgili AİHM kararlarına (Alparslan Altan, Hakan Baş) uymayacağını açıklamasıyla birlikte elbirliğiyle hukuksuzlukların üzerini kapattılar.
3-Bunlardan biri de Danıştay eski üyesi Bülent Olcay kararı.
CMK hükümleri, AİHM kararları, adil yargılama ve diğer evrensel ilkeleri anayasal hakimlik teminatı ve yasal haklar ihlal edilerek siyasi intikam niteliğinde bir kararla 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bu bölümde ByLock kararından sonra doğrudan AİHM veya BM-İHK başvurusu yapılabilir mi?
AYM kararı diğer başvurular için emsal olur mu?
ByLock sorunu AİHM'de çözülebilir mi?
sorularına cevap vermeye çalışacağım.
FatihTerzioğluna Tahliye
2-AYM, başvuru sınırlarını aşarak, Yargıtay ve ülke genelindeki ilk derece mahkeme kararlarını değerlendirmek suretiyle oluşturduğu ByLock kararı ile genel bir içtihat oluşturmuş ve görüşünü belli etmiştir.
FatihTerzioğluna Tahliye
3-Karar emsal içtihat niteliğindedir.
Nitekim diğer başvuruları bu kararı emsal göstererek sonuçlandırdığı görülmektedir (bkz M.T. 2018/10424, 04.06.2020).
Dolasıyla bu karardan sonra AYM'nin etkin bir iç hukuk yolu olarak tüketilmesi beklenemez.