1) Modern dünyanın en önemli özelliklerinden birisi, her şeyin çok çabuk değişmesi olsa gerek. Mesela bazı kitaplar vardır, eski çağlarda yüzlerce yıl referans alınmışlardır. Günümüzde ise aynı kitabın farklı baskılarında dahi içeriği değişmektedir.
2) Pierre Bourdieu günümüzde çetin ve belirsiz koşullar altında yaşayan insanların geç­miş ve gelmekte olan [forth-coming] arasında bağ kurmakta zorlanacağını ileri sürer. Geçmişin birikimi, aynı zamanda gelmekte olanı tahmin etme, ona etki edebilme gücüdür.
3) Oysa her gün bir başkalığa uyanmak yeniden mevzilenmek zorunda olmak, olayların altında kal­mak, muhasebe yapamamaya, geçmiş kuramamaya, dolayısıyla geleni kestirememeye neden olur. Bourdieu'ye göre zamanın bu şekilde akması ça­resizliğe, dünyadan kopmaya, hayaller
4) ve illüzyonlar dünyasına savrulmaya yol açabilir.(Bourdieu Pierre, Pascalian Meditations, s. 213-222, Bugunun Distopyasi, 33). Önemli bir düşünür Phlipp Frank'ın" Pozitivizmi Eleştirmek" kitabını çeviren Yılmaz Öner diyor ki:
5) Peki, bize, dönüşmez ya da değişmezmiş, mutlak kalıcı ya da doğru imiş veya töz(asıl) imiş gibi gelen şeyler aslında nedir? Değişmeme, mutlaklık ya da doğrulanma yeteneği «tarihin belli bir döneminde yüksek» olan şeylerdir (fonksiyonellerdir) bunlar.
6) Bu şeylerin (fonksiyonellerin) değişmezlik, kalıcılık ya da doğ­rulukları sarsılmaya başladığı zaman, onların içerikleri boşalmaya, değişmeye başlar. Daha doğrusu, yerlerini bize değişmez, kalıcı ya da doğru imiş gibi görünen başka şeylere bırakırlar ki
7) bu başka şeyler artık yeni bir dönemin fonksiyonelleridir (değişmezleri, kalıcıları ya da doğrularıdır).Prodeterminizm, işte değişmezliklerin, «mutlak-kalıcıların»; doğ­ruların ya da tözlerin, bu «imiş gibi», yani fenomenik belirimlerin, tarihsel saat boyunca birbirlerinin
8) yerini nasıl dönem dönem aldık­larını ve her dönemin, kendi doğru’sunun doruğuna «gerçeğin bir şahikası» gibi nasıl tırmandığını ve ardından çöküşünü, işte tarihin içine içine doğru bu dalga dalga yürüyüşünü sergilemektedir.(Pozitivizmi Eleştirmek, sf. 20)
9) Kuşkusuz bu düşüncelerde devrimci bir mantık yattığı açıktır. Önemli muhafazakarlardan Edmund Burke'un, sosyal değişimler ile alakalı Fransız Devrimi ekseninde düşünceleri şunlardır:
10) Soyut akıl yürütmeyle veya deneysel bilgiye dayalı olarak toplumun yeniden tasarlanamayacağını düşünür. Ona göre toplumsal hayat karmaşık bir kurallar ağına dayanır. Bu kurallar, toplumsal konvansiyonlar olarak uzun tecrübenin sonucunda ortaya çıkmışlardır.
11) Onlara rasyonalizm veya bilim temelinde müdahalelerde bulunmak öngörülemeyecek maliyetlere yol açabilir. Hiç şüphesiz bu muhafazakâr bir bakış açısına karşılık gelir. Gelenekler hiç kimsenin icat ettiği şeyler değildir.
12)Onlar yüzlerce yıllık tecrübe sonucunda ortaya çıkmış, insan ihtiyaçlarını karşıladıkları, bir fayda sağladıkları için de muhafaza edilmiş şeylerdir.Bunların bugünden yarına bıçakla keser gibi bir devrimle ortadan kaldırılması toplumun işleyişinde büyük yaralara yol açacaktır.
13) Kaynak : (Neo-Modern Meydan Okuma II: Edmund Burke ve İmmanuel Kant’ın Düşüncesi, sf.2). Clinton Rossiter’e göre yalnızca güvenlik ve düzen arayışı içinde olan insanlardan oluşan bir topluluk çok can sıkıcı, gerilemeye (hatta çökmeye) mahkum belki zalim olurdu.
14) Ama bu tür insanları barındırmayan toplum da anarşik olurdu. Ne iş bölümü, ne yasa ve düzenin sürekliliği, ne de bilgi ve deneyimin birikimi ve kuşaktan kuşağa aktarımı mümkün olabilirdi.
15) Hele muhafazakar mizaç örgütselliği destekleyen bir eğilim taşımasa, toplumsal yapıların kalıcı olmaları çok zorlaşırdı. Kaynak: (Clinton Rossiter, “ conservatism “ International Encyclopedia of Social Sciences, sf. 290-291, Doğu Ergil, Muhafazakar Düşüncenin Temelleri).
16) Hocaefendi diyor ki: Dine ve imana hizmet için kullanılan vesilelerde bir kısım yeniliklere gidilebilir; çağa, şartlara ve konjonktüre göre bazı şeylerin formatıyla oynanabilir.Şayet, yer yer format değişikliği yapmaz ve mesajınızı sunmak için farklı farklı şekiller
17) kullanmazsanız zamanla hem kendiniz ülfetten kurtulamazsınız hem de muhataplarınızın bıkkınlık yaşamalarına mani olamazsınız. (06/05/2012.| BAMTELI) : Hizmet bunu geçmişinde gerçekleştirdi. Değişik değişik branşlarda iş yapılarak hareket aslında hep motivasyon yeniledi.
18) Şimdi bu okuduklarımızdan sonra bence diyebiliriz ki, değişim insan için modern çağda kaçınılmaz bir unsurdur. Biz zaten değişmek istemesek de yaşadığımız sosyal hayatın hızlı akışının tazyiki altında kalmaktayız.
19) Elbette her değişim de yerinde olmayabilir veya iyi hesap edilmemiş değişimler faydadan çok zarar getirebilir. İnsanların yeni şeylere alışması, gözlemlemesi, doğru bulması ve kabullenmesi, zaman alacak hususlardır.
20) Bu dönemler aslında sentezci insanların çıkması için uygun zamanlardır. Hem eskiyi bilip, hem yeni olarak neyin iyi olabileceğinin kestirebilen, toplumun güvenebileceği ve onların hassasiyetlerinden de haberdar olan kişiler, yeni hale geçişi kolaylaştırırlar.
21) Fakat biz şu an bunu başaramadık. Özellikle Twitter'da ifrat-tefrit sarmalında karşılıklı atışmalar yapıyoruz. Belki travma yaşadığımız için bunlar oluyor olabilir ama bunun kültüre dönüşmesi hiç bir şeye fayda sağlamaz.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with FatihKumas

FatihKumas Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @FatihKumas4

7 Oct
1) Önemli düşünürlerden ve İslami kaynaklardan insanın ümit beslemesi ve gelecek adına umutlu olmasına dair bazı görüşler derlemiştim:

Evvelen Üstad diyor ki, yeis en dehşetli bir hastalıktır. Hatta seretan (kanser) diyor. Hutbe-i Şamiye/43.

ÜmitvarOlunuz Çocuklar
2) Yine Üstadın dediği gibi şedid bir düşman olan yeis, insanın faaliyet şevkini kırar ve atalet(tembellik) zindanına düşürür (Münazarat). Hocaefendi: Geleceği karanlık görmek, geleceği gerçekten karanlık hâle getirebilir ve kemalâta giden yolları yürünmez kılabilir.(Herkul/2019)
3) Erich Fromm diyor ki: Umut, daha büyük bir canlılık, daha büyük bir duyarlılık ve akılcılık sağlamak yönünde gerçekleştirilmek istenen her toplumsal değişimin, belirleyici öğesidir. (Umut Devrimi, sf.21)
Read 22 tweets
5 Oct
1) İslamiyette insanların yaptıkları anlaşmalara riayet etmeleri çok önemlidir. Bu konuda değişik ayetler bulunmaktadır. Öncelikle İsra suresinden başlayalım. 34. ayette deniyor ki: "Ahde vefa gösterin; çünkü ahid sorumluluk doğurur". Müfessirlerin görüşlerine değinecek olursak;
2) Fahreddin-i Razi diyor ki: Bil ki bir işi belgelemek ve onu iyice sağlama almak için, önceden yapılmış olan anlaşma, "ahid"dir. O halde ayetteki, "Ahdi yerine getirin "emri, "Ey iman edenler, bağlandığınız akidleri yerine getirin" (Maide. 1) ayetinin bir benzendir.
3) Binâenaleyh, "Ahidleri yerine getirin" ayetinin muhtevasına, alış-veriş, ortaklık, yemin, nezir (adama), sulh (barış) ve nikâh gibi bütün ahidler girer. Bu hususta sözün özü şudur: Ayetin muktezasına göre, iki kimse arasında geçen ve yapılan her akid ve ahde,
Read 23 tweets
5 Oct
1) Bazı önemli alimlerin dahi, arkadaşlarının veya yakın çevrelerinde bulunan diğer alimlerin telkin ve teşvikleriyle eser yazdıkları veya ilim yoluna girdikleri görülüyor. Mesela bunlardan birisi İmam-ı Buhari'dir.
2) Bazı arkadaşları Buhârî’ye "Keşke Efendimiz'in hadislerini muhtasar olarak bir kitapta toplasan” diye telkinde bulundular, İmâm Buhâri de: “Kalbime ‘yapabilirim’ düşüncesi hâsıl olunca kitabı hazırlamaya başladım.” demişti (Ebûbekir Kâfi, Menhecu’l-İmâm el-Buhârî, s. 55).
3) Eserini yazma sebebine dair başka rivayetler de nakledilmiştir... Tabiin’in büyük alimi Şa’bi, Ebu Hanife hazretlerini telkiniyle ilim yoluna sokmuştu. Kendisine diyor ki “sen uyanık, zeki bir gençsin çarşı pazarı bırak, bir alimin dersini takip et”.
Read 12 tweets
28 Jul
1) Mehmet Efe Çaman beyin İslam ve Tarihi ile alakalı değerlendirmelerini bilgi açısından zayıf buluyorum. Genelde yazılarının ortalaması Türkler ve Müslümanların tarihi hep kötülüklerle dolu gibi bir tezi savunmaktan öteye geçmiyor. Argümanları ise iyi bir tahlil içermiyor.
2) Sondan ikinci yazısında Hristiyanlıkta teolojik olarak savaşa yer yoktur gibi bir savunma ve Haçlı savaşlarını da teolojik unsurlardan ziyade farklı gerekçelere indirgemesi göz kapatmak olsa gerek.Batı'ya ait ne varsa Mehmet Bey'e göre tarihen de, güncel olarak da iyi duruyor.
3) Dünyanın %85'ini sömürmüş, iki tane dünya savaşının çıkmasına sebep olmuş bir kültüreki şiddet unsurlarını ve yayılma motivasyonunu kabul edememek bana gercekten garip geliyor. Amacım İslamiyet'i savunmak için Hristiyanlığı veya Bati'yi kötülemek değil.
Read 33 tweets
9 Jun
1) Bir kaç gündür, Hanefi mezhebi içinde görülen hadislerin Kur'an'a arzı ile alakalı bir yazı yazacağımı söylemiştim. Kur'an'a arz meselesi eskiden nasıl kullanılıyordu, Hanefiler bunu nasıl yaptı, şu an bunu gerekçe gösterenler nasıl kullanıyorlar, o konuya değineceğim.
2) Evvelen şunu belirtmem gerekir ki, Hanefi mezhebi içinde görülen Kur'an'a arz usulü ile şu an uygulanan Kur'an'a arz arasında uçurum bulunmaktadır. İkinci olarak Hanefi kaynaklarının da bu konuda iyi tahlil edilmediğini düşünüyorum.
3) Mesela Mustafa İslamoğlunu dinleyecek olursanız, Kader ile alakalı bir kaç tane rivayeti değerlendirmeye alır, arkasından da bunlar Kur'an'a uymuyor diyerek reddeder. Evvelen burada şöyle bir sorun ortaya çıkmaktadır:
Read 24 tweets
18 Apr
1) Bu süreçte rast geldiğim ve hakkında konuşmak istediğim bir mevzu var. Arkadaşlarımız sürecin verdiği buhranla birlikte hem kendi aidiyetleri olan kültüre hem de bazen dinin temel yorumuna karşı bir sorgulamaya düştüler.

AymSoykırıma DurDemeli
2) Fakat şunu belirtmem gerekir ki, bu sorgulamanın sağlam ilmi temeller üzerine oturmadığını söyleyebilirim. Buna Cemaat içinde tebaruz etmiş akademisyenler de dahil, değerlendirmeler sathi ve yüzeysel bir bilgi birikiminin varsayımları ile gün yüzüne çıkıyor.
3) Garip şekilde bir de ilahiyatçı ve ilahiyatçı olmayan zıtlaşması da oluştu. Kötü bir örnek olabilir ama kendimin ve yakın çevremin faaliyetleri ile İslami bilgi birikimine dair nasıl bir okuma ve araştırma eylemi yaptığımızı anlatmak istiyorum.
Read 18 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!