Türkiye’deki sağlık eğitiminin gelişmesinde önemli bir katkısı bulunan, kadın doğum, hemşirelik, ebelik, hastabakıcılık gibi pek çok alanda kurucu olan, tıbbi yayıncılığı başlatan ve Darülfünun’un ilk emini olan Besim Ömer Akalın'ı (1 Temmuz 1862 - 19 Mart 1940) tanıyalım. 🔎
Besim Ömer Paşa, 1 Temmuz 1862 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Babası ilk Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında mebus olan Nardalı Ömer Şevki Paşa, annesi ise Afife Hanım’dır. Priştine’de eğitim hayatına başlayan Besim Ömer, Kosova Mülki Rüştiyesi’nde ortaöğrenimine devam etmiştir.
Ailesinin İstanbul’a taşınması nedeniyle son senesini Gülhane Askeri Rüştiyesi’nde tamamlamıştır. Çocukluğundan itibaren doktor olmayı isteyen Besim Ömer Paşa bu konuda şöyle der: “Doktor olmama başlıca sebep ebeveynimin, bilhassa babamın hekimlere karşı gösterdiği muhabbettir.”
Bu isteğini gerçekleştirmek üzere ilk olarak Kuleli Askeri Tıbbiye İdadisi’ne giden Besim Ömer Akalın, ardından Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de askeri tıbbiyeyi 1885 yılında bitirdi.
Tıbbiyeyi bitirdikten sonra Haydarpaşa Tatbikat Hastanesi’nde hekimliğe başlayan Akalın, bir süre çalıştıktan sonra Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de açılan sınava girmiş ve Muallim Vahit Bey’in yanında yardımcı olarak göreve başlamıştır.
Vahit Bey’in teşvikleri ile doğum alanında uzmanlık eğitimi için Paris’e giden Besim Ömer Paşa buradaki deneyimlerini kitap haline getirdi. Türkiye’de doğumla ilgili ilk çağdaş metin olan "Doğum Tarihi" adlı kitabı yazdı.
Paris’ten döndükten sonra 1892 yılında Türkiye’nin ilk doğum kliniğini açtı. Kadın doğum alanının yanı sıra ebelik alanında da bir öncü olan Paşa, 1895 yılında Ebe Okulu’nda öğretmenlik yapmıştır.
“Doğurduktan Sonra”, “Ebe Hanımlara Öğütlerim” ve “Ebelik” adlı kitapları yayınlayarak Türkiye’deki çağdaş ebeliğin kurucusu olmuştur. Ayrıca hemşirelik alanında da Avrupa ve Japonya’daki gelişmeleri takip etmiş ve Gönüllü Hastabakıcılık Kursu’nu yürütmüştür.
1911 yılında Hilal-i Ahmer’in yapılandırılmasında görev alan Besim Ömer Paşa, cemiyette hemşire yetiştirmek amacıyla dersler vermiştir. Çanakkale Savaşı sırasında ise Kızılay’ın genel müdürlüğünü yapmıştır.
3 Mart 1913 tarihinde Sağlık Genel Müdürlüğüne getirilen Paşa, bir yıl sonra Veremle Mücadele Osmanlı Cemiyeti’nin kurulmasında görev almış ve ilk başkanlığını yapmıştır.
Besim Ömer Paşa’nın vereme karşı verdiği mücadelede hatırlanabilecek diğer bir bilgiyse 1906'da Paris’te yapılan ilk Uluslararası Tüberküloz Kongresi’nde Osmanlı Devleti’ni temsil etmiştir. 8 Haziran 1918'de cemiyetin girişimiyle ayrıca İstanbul’da ilk dispanser açılmıştır.
Besim Ömer Paşa tıbbiyede müderris olarak görevine devam ederken 1914 yılında Tıp Fakültesi Reisliğine seçilmiştir. 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla oluşan süreçte tıp eğitiminin aksamaması için gayret göstermiştir.
Savaşın zorlu koşullarına rağmen 1916 yılında fakülte bünyesinde Tıp Fakültesi Mecmuası adında bir dergi çıkarılmaya başlanmıştır.
Darülfünun Müdüriyet-i Umumiliği makamı kaldırıldıktan sonra 1 Kasım 1919'da ilk Darülfünun Emini olmuş, 5 Kasım’da da göreve başlamıştır. 16 Kasım 1923’e kadar iki dönem rektörlük yapmış ve 1922 yılında tıbbiyede Türkiye’nin ilk kadın doktorlarının yetişmesine destek olmuştur.
Darülfünun emini İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun aktardığı bilgilere göre 1919 yılında Darülfünun için iki önemli olay yaşanmıştır. Birisi Darülfünun tüzüğünün kabulü, diğeri ise Şûra-yı Saltanat’ın toplanmasıdır.
Yeni tüzüğün gereğince oy çokluğu ile Besim Ömer Akalın ilk emin olmuştur. Bu görevi 1923 yılına kadar iki dönem yerine getiren Besim Ömer Paşa’dan sonra emin olarak İ. Hakkı Baltacıoğlu seçilmiş, 8 Aralık 1923’te Besim Ömer Paşa onuruna Darülfünun’da çay toplantısı yapılmıştır.
Baltacıoğlu, bu toplantıda Paşa hakkında şöyle der, “Paşa hazretlerinin fikir ve kültür alanındaki verimli eserlerini bütün genişliği ve yönleriyle söz konusu etmeye maalesef zaman yeterli değildir. Bununla beraber bunlardan yalnız ikisini vurgulamakla yetineceğim.+++
Çocuk eğitiminin ne demek olduğu bilinmeyen eski devirlerde, sağlık edebiyatı ile ülkenin sağlık hayatında büyük etki yapan insan, Besim Ömer Paşa Hazretleri’dir. Besim Ömer Paşa, Türk kadınının sosyalleşmesi sorununda, gizli ve güçlü bir akımın önderidir.”
Besim Ömer Akalın, Türkiye’de kadın, aile, çocuk sağlığı ve bu konuların nüfusla ilişkisi üzerine eserler vermiş bir bilim insanıdır. Bilgi ve deneyimlerini yalnız tıbbi yayınlarla aktarmakla yetinmemiş konuların halk sağlığı boyutuyla da ilgilenmiştir.
Bu hususta toplumu aydınlatmak üzere çalışmalar yapmış ve bu alanlarda fayda sağlayacak kurumların kurulması için girişimlerde bulunmuştur.
1925 yılında Ankara’da ilk defa düzenlenen Milli Türk Tıp Kongresi’nde “Doğumdan Evvel ve Doğum Esnasında Çocuk Kayıpları” adlı bildiri sunmuş ve bu konuda alınacak tedbirler hakkında bilgilendirme yapmıştır. Çalışmalarında çocuk ve nüfus siyaseti üzerine ilgilenmiştir.
Dengeli bir nüfus siyaseti için ailelerin en az üç çocuğa sahip olmaları gerektiğini öneren Besim Ömer Paşa, devamlı nüfus kaybının salgın hastalıklardan ve savaşlardan daha kötü olduğunu düşünmektedir.
Bir eserinde Besim Ömer Paşa şu sözleri söyler: “Sağlam bir nüfus siyasetinde başlıca iş çok sayıda çocuk yetiştirmek, ölümleri önlemek ve bunları sağlamak için sosyal kurumlar kurmaktır. Bir ülkenin en sağlam ve sarsılmaz sermayesi çocukların sağlığıdır.”
Dr. Besim Ömer sağlık konularında halkı bilgilendirmek, dünyada meydana gelen tıbbi gelişmeleri anlatmak aracılığıyla 1899-1906 arasında, Türkiye'de tıbbi yayıncılık anlamında bir öncü olan, Nevsal-i Afiyet dergisini çıkarmıştır.
Aykut Kazancıoğlu, Paşa hakkında şöyle der: “Denilebilir ki Hüseyin Remzi Bey’den sonra halk sağlığını büyük kitlelere iletmekte ikinci büyük isim Besim Ömer Paşa’dır.Yeni bilgileri getirmenin lüzumuna inanan Besim Ömer Paşa’nın yayın faaliyeti bu boşluğu hakikaten doldurmuştur."
Ayrıca Hilal-i Ahmer’in kurumsallaşmasında önemli bir payı olan Besim Ömer Paşa, uluslararası Salib-i Ahmer toplantılarında Hilal-i Ahmer’i temsilen toplantılara katılmış, haç yerine hilal sembolünün kullanılmasını önermiştir.
Dr. Besim Ömer’in Hilal-i Ahmer için yaptığı çalışmalar neticesinde cemiyetin teşkilat yönü geliştirilmiş ve yeniden yapılandırılmasıyla birlikte kırmızı aylı sembol cemiyet tarafından kabul görüp kullanılmaya başlanmıştır.
Sivil toplum alanında da bir öncü olan Akalın, Veremle Mücadele Cemiyeti, Türk Tıp Tarihi Kurumu, Himaye-i Etfal Cemiyeti, Süt Damlası, Hilal-i Ahmet Kadınlar Kolu gibi pek çok oluşumun kurucuları arasında yer almıştır.
1933 yılında yapılan üniversite reformu sonrası üniversitedeki görevine son verilen Besim Ömer Paşa iki yıl serbest hekimlik yaptıktan sonra 1935-40 yılları arasında Bilecik milletvekilliği yapmıştır.
Besim Ömer Akalın 19 Mart 1940 tarihinde Ankara’da vefat etmiştir. Kabri Merkezefendi Mezarlığı’nda yer almaktadır.
Vefatından bir gün sonra İstanbul Üniversitesi rektörlük binasının zemin katına naaşı getirilmiş ve tören yapılmıştır.
Törende yakın arkadaşı Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, Besim Ömer Paşa hakkında şu sözleri söyler: “O bütün insanlığıyla iyi bir hekim, kıymetli bir hoca, iyi bir muharrir, şefik bir aile şefi, dostlarına sadık, etrafına nur saçan yüksek bir insandı.”
“İkdam Gazetesi, 21 Mart 1940, Besim Ömer Paşa’nın vefatının ilanı.”
3. Sağlık Tarihi ve Müzeciliği Sempozyumu'nda sunulan "Besim Ömer Paşa ve Ailesinin Hususi Evrakı" adlı makale:
academia.edu/42314323/Besim…
Dr. Besim Ömer Paşa’nın “Hanımefendilere Hilal-i Ahmer’e Dair Konferans” adlı metin için: kizilay.org.tr/Upload/Dokuman…
Besim Ömer Paşa bu konferansta, Hilal-i Ahmer kurulmadan önce yaşanan gelişmeleri, Hilal-i Ahmer’in kuruluş amacını, Kızılhaç ile ilişkilerini anlatıyor. Ayrıca Paşa’nın bu metni 1914 yılına kadar Kızılay’ın tarihine değiniyor.
“Osmanlı’dan Cumhurı̇yet’e Geçı̇ş Sürecı̇nde Bı̇r Aydının Portresı̇ (1861-1940) Dr. Besı̇m Ömer Akalın” adlı makale için: researchgate.net/profile/Yesim_…
“Cumhurı̇yet’ı̇n İlk Dönemlerı̇nde Dr. Besı̇m Ömer Paşa’nın Ülkemı̇z Nüfus Sı̇yasetı̇ Hakkındakı̇ Görüşlerı̇” adlı makale için: tttk.org.tr/wp-content/upl…
“Dr. Besim Ömer Paşa’nın Nevsâl-i Âfiyet’inde Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane” adlı makale için:
dergipark.org.tr/en/pub/sbuhems…
“Besim Ömer Paşa’nın Gözünden 1912 Yılında Washıngton’da Yapılan Uluslararası Kızılhaç Kongresi” adlı makale için:
dergipark.org.tr/en/pub/mutftd/…
Besim Ömer Paşa üzerine yapılmış bir tez çalışması için:

katalog.marmara.edu.tr/eyayin/tez/eTe…
“Türkiye’de Modern Hemşireliğin Kurulmasında Etkili Bir Lider: Profesör Besim Ömer Akalın” adlı makale için:

dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfed…
“Dr. Besim Ömer Paşa ve Kadın Hastabakıcı Eğitiminin Nedenleri” adlı makale için: kizilaytarih.org/makale-tez/mk0…
14 Mart Tıp Bayramı’nda Dr. Besim Ömer Akalın’ın gençlere hitabı:
earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstrea…
Sağlık alanında önemli çalışmalarda bulunan ve sivil toplum alanında kurucu bir isim olan Dr. Besim Ömer Akalın’ı saygı ve rahmetle anıyoruz.
Besim Ömer Paşa (Akalın) paylaşımını arkadaşımız Hasan Basri Yapıcı @hbasriyapici hazırladı.

Çok teşekkür ederiz.

Hasan Basri Yapıcı farklı isimlere ilişkin paylaşımlarla sayfamıza katkı vermeye devam edecek.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with İstanbul Sosyoloji

İstanbul Sosyoloji Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @iuefsosyoloji

17 Oct
"Benim anılarım, hayaletlerle dolu bir galeridir. Belki ben kendi hayatımı değil de, başkalarının hayatını yaşadım."

Pablo Neruda (12 Temmuz 1904-23 Eylül 1973) yaşadığını itiraf ediyor!

İşte kendi kelimelerinden ve dizelerinden Şair'in hayatı.🌿
"Annem, daha onu hatırlamadan, gözlerimle ona baktığımı bilmeden ölmüş. Adı Dona Rosa Basoalto'ydu. Beni 12 Temmuz 1904'te dünyaya getirmiş. Babamın adı José del Carmen'di. Çok genç yaşta baba evini terk ederek Talcahuano Limanı'ndaki doklarda işçiliğe başlamış."
"14 yaşındayken babam, biraz da kuşkuyla edebiyat çalışmalarımı izliyordu. Dergilerde yayımlanan ilk şiirlerimi gizlemek için kendime bir takma ad bulmalıydım. Derginin birinde bu Çek ismine (Neruda) rastladım ve büyük bir edebiyatçının adı olduğunu bilmeden kendime seçtim"
Read 43 tweets
16 Oct
Homeros’un Ilias ve Odysseia destanları her edebiyatseverin bir şekilde haberdar olduğu metinlerdir. Çünkü bu destanlar klasik edebiyatın başlangıç noktasıdır ve Batı edebiyatları için de temel teşkil ederler. Gelin Homeros’a ve bu destanların tarihine birlikte bakalım… 🔎
Ilias ve Odysseia, antikçağ kültürünü ve edebiyatını anlamak isteyen her araştırmacının, her edebiyatseverin aralayacağı ilk kapıdır. Ne de olsa bu destanların müellifi olarak bilinen kişi, yani Homeros, Platon’un Devlet’teki deyişiyle, “bütün Yunanistan’ı eğiten şair”dir.
Peki sözlü geleneğin bir ürünü olarak kabul edilen bu destanlar, ilk ne zaman söylenmiştir? Homeros’a gelinceye değin ne kadar kılık değiştirmiştir? Homeros’un bu destanlara katkısı ne olmuştur?
Read 26 tweets
15 Oct
✍️Bir şair düşünün ki Eski Roma’nın mitolojik tarihini yazmış, eserleriyle Dante’den Ursula Le Guin’e kadar nice yazara, savaş karşıtlığı dâhil nice ideolojiye ilham vermiş olsun: Publius Vergilius Maro, kısaca Vergilius, MÖ 70 yılında bugün, Kuzey İtalya’nın bir köyünde doğdu. Image
“Gözyaşı her yerde.” Roma’nın iç savaş yüzünden, o zamanki tabiriyle ateşe ve kılıca teslim olduğu bir dönemde yaşayan Vergilius’un bu ifadesi, sadece kendi çağını ya da efsanevi Troia’nın, şiirinde aktardığı trajik düşüşünü değil, insanlık durumunu özetler adeta.
Antik biyografilerde, sessiz, içine kapanık hatta karamsar biri olarak tasvir edilir. Zayıf bünyesi nedeniyle ömür boyu sağlık sorunları yaşamıştır. Buna rağmen, dildeki ustalığı ve derin hayal gücü Vergilius’u şiirin merkezine, dünya edebiyatının zirvesine taşıyacaktır.
Read 38 tweets
10 Oct
📌📝Bugün akademik çalışmalarımızı ve hayatımızı oldukça kolaylaştıran, verimli kılan Referans Yönetim Sistemlerinden bahsetmek istiyoruz. 🔎
Reference Management Systems (Referans Yönetim Sistemleri [RYS]), akademik çalışmalarda kullandığımız kaynakları/referansları bir merkezden etkin ve verimli bir şekilde yönetmek ve kullanmak üzere geliştirilmiş kullanışlı programlardır.
Bu sistemlerin en temel işlevi, akademik çalışmalarımızda kullanacağımız kaynakları bir veri tabanında atıf formatlarından (APA, Chicago, MLA, Harvard vb.) bağımsız bir şekilde kaydetmemize imkân tanımasıdır.
Read 21 tweets
8 Oct
Romanları ile fırtınalar koparan, günümüzde de tartışılmaya devam eden Kemal Tahir ve romancılığı birçok çalışmanın konusu olduğu gibi belgesel, panel, sempozyum ve TV programlarının da konusu olmuştur. Bu çerçevede Kemal Tahir ile ilgili yapılan programlara birlikte bakalım. 🔎 Image
10. ölüm yıl dönümünde TRT tarafından yapılan belgeselde Kemal Tahir, hayatı ve romanları ile ele alınır. Kemal Tahir biyografisine ilişkin önemli bilgilerin verildiği belgeselde Kemal Tahir’e ait ses kayıtları da kullanılmaktadır:
TRT’nin Kırk Ambar adlı programının 8. bölümünde konu Kemal Tahir’dir. Programda Baykan Sezer, Hulki Aktunç, Levent Köker, Mehmet Doğan, Halit Refiğ’in görüşlerine başvurulur. >>> Image
Read 19 tweets
26 Sep
“İnsan, olması gerektiği şeye ancak Bildung sayesinde ulaşabilir,” diyor Hegel. Alman kültür hayatının en önemli kavramlarından biri olan Bildung’a gelin birlikte bakalım. 🔎
Bildung tanımlarında dikkati çeken ilk şey, Bildung’un Almanlara özgü bir kelime olduğunun ısrarla vurgulanmasıdır. Grimm kardeşler meşhur sözlüklerinde Bildung tanımını vermeden önce “Mesela Hollandalılar ‘abbildung’ için ‘afbeelding’ derler ama ‘beelding’ demezler” diye uyarır.
Kelimenin kökeninde resim, imaj, biçim anlamlarındaki “Bild” vardır. –ung son eki kelimeye bir oluş anlamı kazandırmaktadır. Aynı kökten “bilden” fiili ise şekillendirmek, oluşturmak anlamlarında kullanılmaktadır.
Read 26 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!