4-Bekir Altun, İslam Çiçek, Hulusi Pur, Recep Uyanık, İsmail Yavuz, Fikret Demir; 17-25 Aralık, Selam Tevhid ve Tahşiye gibi soruşturmalarda polisler ve gazeteciler hakkında tutuklama/devam kararlarına imza atan, sonrasında terfi eden isimler.
7-Bu isimlerden bazılarının, gazeteci Canan Coşkun'un "Yargıda tartışılan konut satışı" haberinde lüks konutlara sahip oldukları iddia edilen yargı mensupları arasında yer aldığını da hatırlatalım.
Yani aynı zamanda mekan sahibi de olmuşlar.
CovideKarşı SiyasilereTahliye
8-Adı geçen soruşturmalarda imza sahibi olan diğer hakimlerin isimleri şöyle:
Durmuş Karaçalı, Cevdet Özcan, Fevzi Keleş, Atilla Öztürk, Hüseyin Kürşat Serbest ve Necmettin Kafalı (bkz. Yargıtay 16. CD'nin Özçelik&Başer kararı).
17-25 Aralık'ta ortaya saçılanları gördü. Bunların suç olduğunu bildiği halde, Peygamberimizin(SAV) "Rüşvet alan da veren de mel'undur" beyanını da unutarak, rüşvete, yolsuzluğa, silah ticaretine vs bulaşmış bu topluluğu ++
11-defalarca iktidara taşıdı. İktidar ortakları ve Ergenekon yapılanmasının ötekileştirme kampanyaları, 15 Temmuz kumpası gibi senaryoları sonrasında "FETÖ" yalanıyla hipnotize edilen halk eylemli olarak veya sessiz kalarak zalimin safında yer aldı.
CovideKarşı SiyasilereTahliye
12-Planlı ve sistemli soykırımın bir sonucu olarak 17-25 Aralık gibi soruşturmaları yürüten polisler, eş ve çocuklarına varıncaya kadar tutuklandı.
Bu soruşturmaları Gülen Cemaati ile ilişkilendiren iktidar, yeni ortağı Ergenekon ile birlikte ++
13-yüzbinlerce insana soykırım yaptı. 17-25 Aralık'ta hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvetle suçlananların yanında yer alan halk, 15 Temmuz sonrasında da aynı kumpasçıların ve soykırımcıların yanında yer almayı tercih etti.
15-İktidara taşıdığı; "kuru ekmek yiyorsa aç değildir" görüşündeki arsızlar, bir yandan kendisini fakirliğe mahkûm ederken, diğer yandan Diyanet'in ve bazı medyatik ilahiyatçı isimlerin fakirliğe alıştırma/sevdirme propagandalarına muhataplar şimdilerde.
Öyle görünüyor ki hırsızlık ve zulüm/soykırım karşısında zalimden yana taraf olan halk, bu gayrimeşru muhabbetinin cezasını aynı zalim eliyle (en çok da ekonomik yönden) 2021'de de çekecek.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin tarafsız olmadığının, davanın taraflarına göre farklı karar verdiğinin, çifte standardının, soykırıma yönelik kastının açık kanıtı olmasıdır.
2-Daire'nin Ergenekon Davası'nda uyguladığı hukuku ByLock konusunda uygulamadığı, aynı kriterlerin ByLock'ta uygulanması halinde bu davalarda mahkûmiyet çıkmayacağı pek çok değerli hukukçu tarafından ifade edilmiştir.
3-Ergenekon, Balyoz ve diğerleri için "Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" (yasa dışı delil) iken, ByLock'a gelince zehirli ağaç da, zehirli ağacın meyvesi de "bal" olmuş, bu sayede yüzbinlerce insan zulme, soykırıma maruz bırakılmıştır.
2-AYM, başvurucunun derece mahkemeleri önünde buna ilişkin açık bir itirazının bulunmadığını, bu nedenle derece mahkemelerince bu konuda ayrıca bir inceleme yapılmamış olmasının güvenceler için tek başına aykırılık oluşturmayacağını belirtiyor (P. 129).
AYM, Yargıtay ve derece mahkemeleri "Suçüstü hali" konusunda verdikleri kararlar ile hem hukuku katlettiler, hem de çok sayıda meslektaşlarının ve aile fertlerinin ölümlerine neden oldular. @ECHR_CEDH@hrw@amnesty@UN@coe
BuSuça OrtakOlma
2-Hakimlik teminatının bir gereği olarak yargı mensupları "ağır cezalık suçüstü hali" bulunmadığı sürece özel soruşturma usulüne tabi olduğu halde 15 Temmuz ve sonrasında binlerce yargı mensubu hakkında bu hükümler kasıtlı ve planlı olarak askıya alındı.
BuSuça OrtakOlma
3-Rejim hakimleri "Örgüt üyeliği mütemadi suçtur, kişinin yakalanması ile temadi kesilir, hakim-savcılar yakalandıkları anda suçüstü hali vardır" şeklinde lise talebesi düzeyinde bir mantık önermesiyle hüküm kurdular. Suçüstü hali kesinlikle yoktu. Bkz
AİHM içtihatlarında ve Avrupa Konseyi ilkelerinde Orta ve Doğu Avrupa Devletleri’ndeki post-komünist "arındırmaların" cezalandırma, karşılık veya intikam olarak kullanılamayacağı belirtilmektedir.
AydınlarHapis SuçlularÖzgür
2-AYM'nin "Arındırma"ya dayanak yaptığı AİHM'in Polyakh ve Diğerleri/Ukrayna kararında başvuruculara uygulanan tedbirlerin geniş kapsamının, bu tedbirlerden bazılarının daha önceki hükümetlerle bağlantılı olan kişilere karşı kindarlıktan ileri geldiği ++
3-ihtimalini ortaya koyduğuna değinilerek, eğer durum böyleyse, "arındırma" tedbirlerinin, demokratik yönetimi koruma amacını gütmek bir yana, kamu hizmetinin siyasallaştırılması ile tam da bu yönetime zarar veriyor olarak görülebileceği belirtilmiştir.
AYM'nin C.A.(3) kararına dayanak yaptığı AİHM'in Polyakh ve Diğerleri/Ukrayna kararı KHK'lılar lehinedir.
AYM'nin aksi yöndeki kararı yapılan zulmü ve soykırımı kamufle etmeye yöneliktir, keyfi ve maksatlıdır.
BuSuça OrtakOlma
2-AİHM Ukrayna'da başvurucuların "Arındırma Yasası" ile kamu görevinden ihracını AİHS m.8'deki "özel hayata saygı" kapsamında incelemiş ve ihlal kararı vermiştir.
3-i)AİHM başvurucuların demokratik yönetimi, hukukun üstünlüğünü, ulusal güvenliği, savunmayı veya insan haklarını zedeleyen belirli eylemlerde bulunduklarına ilişkin herhangi bir iddianın bulunmadığını belirtmektedir.
1-Adalet Bakanının "Temizlik hareketi" olarak nitelediği Gülen Cemaatine yönelik soykırım AYM'nin C.A.(3) kararıyla "ARINDIRMA İŞLEMLERİ" olarak tarihteki yerini aldı.
Oybirliği ile verilen kararla AYM'nin faşizmin kalesi olduğu da tescillenmiş oldu.
DahaNe Bekliyorsunuz
2-AİHM bir ihraç başvurusu ile ilgili olarak AKP Hükûmetine "kişinin ihracının ARINDIRMA kapsamında olup olmadığını" sormuştu.
AYM C.A.(3) kararıyla AİHM'den aldığı bu pası gole çevirerek kamudan ihraçlara dönüş yolunu neredeyse tamamen kapattı.
DahaNe Bekliyorsunuz
3-Başvurucu C.A. belediyede temizlik işçisi olarak çalışmaktadır. 667 s. KHK ile kapatılan Akdeniz Çalışanları Derneği'nde Denetim Kurulu üyesidir.
Bu nedenle "FETÖ/PDY" ile iltisakı ve irtibatı olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesi bildirimsiz ve tazminatsız şekilde feshedilmiştir.