1) Avrupa'nın değişik ülkelerindeki gençler ile arada görüşüyoruz. Mutat olarak belirli aralıklar ile zoom üzerinden sohbet de ediyoruz. Arkadaşlardan müsaade istedim, bazı gözlemlerimi aktarmak istiyorum.
2) Evvelen şunu söylemem gerekir ki, her geçen gün Türkçe sohbet etme imkanı azalıyor. Muhacir gençlerden süreç başlangıcında 13-14 yaşında olanlar ekseriyetle bulundukları ülkelerdeki lisana da artık hakimler.
3) Burada yapılması gereken, yaş gruplarına göre bulunulan ülkenin lisanında müfredat oluşturmak. Yani bir bireyin, çocukluktan başlayarak Üniversite yıllarına kadar bilgiye ulasabileceği sağlam kaynaklara sahip olması gerekiyor.
4) Artık Türkçe veya başka dillerden tercümeler çok standart kalıyor ve fazla da tesirli olmuyor. Ve bilgi günümüzde çok çabuk tüketildiği için bunun devamlılığının olması gerekiyor.
5) Muhacirlerin Türkçe bilgisi yeterli ama onların da bazı değişik problemleri var. Mesela bir bayan talebe bir keresinde, anne ve babasının 17 Aralık'tan sonra problem yaşadığını, ardından 15 Temmuz'dan sonra evden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.
6) Akabindeki süreçte, babanesinin yanında kalmış ve ilerleyen zamanlarda Yunanistan'a geçip, oradan da bir Avrupa ülkesine yerleşmişler. Tabi bu periyotların hepsi kendi içinde stres barındırıyor.
7) Anne-babadan ayrı kalma ve onların tutuklanmaları korkusu, Yunanistan'a geçip geçememe korkusu, Yunanistan'dan diğer tarafa geçme stresi, hedef ülkeye varıldığında da oturum alma bekleyişi, sonra hayata tutunma telaşı vesair..
8) Böyle gençler, kız olsun, erkek olsun bırakalım herhangi bir dini eğitimi, dindar görünümlülerden nefret ederek büyüyorlar. Bahsini ettiğim bayan talebe bazı meselelerde açıkça zorlandığını ifade etmişti ki, bunun sadece kendisine münhasır bir sorun olmadığı malumdur.
9) Geçen sene itibari ile bayan ve erkek talebelere akıllarına gelen soruları sormaları gibi bir alternatif düşünülmüştü. Cevaplandırmak üzere sorular bana iletilmişti. Hemen hemen her iki gruptan- bayanlar biraz fazla olmak üzere- toplamda 400-450 civarında soru sordular.
10) Soruların içeriğinden bahsedecek olursak, belirli bir kısmı kader ve başa gelen musibetler ile alakalı. Yani gündemin sebep olduğu sorular. Yaklaşık %30'u da Avrupa'da yaşarken karşılaşılan sorunlar ile alakalı.
11) Az bir kısmı Hizmet içindeki bazı uygulamalar ile alakalı, diğer bir kısmı da internet üzerinde rast gelinen bilgilerin doğru olup olmadığı ile alakalı. Yani internette akidevi olsun, ameli olsun bazı iddiların talebeler tarafından okunup, dinlenildiği belli oluyor.
12) Bu sorunları aşabilmek için en başta temel meselelerin iyi anlatılması gerekiyor. Yani bir insanın yanlış/ doğru bilgi ile karşılaştığı zaman, bunu tahkik veya tetkik edecek veya bilmese dahi araştırmayı nereden yapabileceğine dair donanıma sahip olması şart.
13) Şöyle bir öğrenme yöntemi ile de karşılaştım. Özellikle Hollanda ve İskandinav ülkelerinde gençler İngilizce biliyorlar, Almanya'da Realschule ve Gymnasium seviyesinde egitim görenler de biliyorlar. Bunların icinden internet üzerinden İngilizce kanalları takip edenler oluyor.
14) Burada iki türlü bir etkileşim var, bu yayınları yapanlar genelde selefiler olduğu için, selefi fikrinden az da olsa etkilenler oluyor, ayrıyeten İslam aleyhtarı yayınlara da aşina olanlar oluyor.
15) Mesela bir talebe TEDx'den başörtüsü ile alakalı bir konuşma hakkında görüşümü sormuştu. Veya bayan talebelerin eksiye nazaran kadınların konumu ile alakalı meseleleri çekinmeden sorduklarını gördüm. Çekinmemekten kastım, eskiden böyle sorular sormaktan sakınanlar oluyordu.
16) Bunu kötü bir şey görmüyorum. Açık yüreklilikle konuşmak kuşkuyu içinde tutmaktan evladır. Ama böyle soran - sorgulan sayısı yine de azınlıkta. Diğer taraftan acayip şekilde manevi yöne ağırlık verenler de var.
17) Yani mesela, Kalbin Zümrüt Tepelerini gerçekten kendilerine rehberlik yapsın diye okuyanlar da var. Bu minvalde sürecin içinde gördüğüm çok değişik insanlar da oldu, sanki her şeyden yılgınlık getirip de zahidane bir hayatı tercih ediyorlar..
18) Problem olarak gördüğüm bir mesele işe şudur, rehberlik hizmetlerinde koşturan insan sayısı azalmış bulunmakta. Yekün olarak Avrupa'da %80-85 personelde azalma olduğu için, eskisi gibi sadece işi rehberlik ve benzeri hizmetler olan insan sayısı malumdur ki azaldı.
19) Bazı yerlerde bundan sebep koordineli hareket edilemiyor. Özellikle bayan rehberlik hizmetlerinde bu daha net görülüyor. Ama zannedilenden daha fazla insan, elan bu hizmetlere personel olarak olmasa da iştirak ediyorlar.
20) Fakat şunu da söylemem gerekir ki, herkese de ulaşılamıyor. Belki ilerleyen zaman diliminde biraz daha toparlanma olur. 15 Temmuz sonrasınraki trübülans belirli seviyede atlatılmış.
21) Geri dönüşler de oluyor. Mesela eskiden rehberlik içinde bulunmuş, sonradan dışarıda çalışma imkanı bulmuş, iki-üç sene çok da meselelerle içli dışlı olmamış insanların dönüş yaptıklarını gördüm.
22) Bu insanlar Avrupa'da doğup büyüdükleri için, herhangi bir dil problemi yaşamayıp, çoğunluğu itibari ile yüksek okul seviyesinde eğitime sahip olduklarından iş bulmakta zorlanmadılar.
23) Hatta şunu da söyleyim özellikle 2016 sonrası Avrupa'da görülen ekonomik ilerleme tam bu arkadaşların iş sahasına atılma zamanına denk geldiği için, çoğunluğu iş bulmuş veya iş kurmuşlar.
24) Ama bir diğer problem, dünyevileşme oranları artmış. Çarkın içine eskisi kadar kolay alışamıyorlar. Hizmet kondisyon gerektiren bir organizasyon. Ara verdiğiniz zaman sonradan adapte olmakta zorlanıyorsunuz. Ama bazı insanların gönül bağı kolay koly silinmiyor ve dönüyorlar.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with FatihKumas

FatihKumas Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @FatihKumas4

19 Dec
1) Hocaefendi'nin gerek dini, gerekse bilimsel konularda araştırmacılığa önem verdiği malumdur. Bu konuda eserlerindeki bazı açıklamalara bakalım:

Batının eşya ve hâdiseleri didik didik ederek ciddi bir araştırma aşkıyla ilim ve fende belli bir noktaya ulaştığı bir gerçektir.
2) Belgesellerde görüyoruz. Meselâ Güney Kutup’taki penguenlerin, bilmem neredeki vahşi balinaların hayatı günlerce takibe alınıyor. Bir araştırmacı, “25 senedir kobraların hayatını izliyorum” diyor.
3) Bu insanlar, bu kadar emek ve gayret sonucunda ileride ne elde edeceklerini bile belki tam olarak bilmiyorlar. Fakat merak duygusu ve araştırma iştiyakıyla vahşi dedikleri tabiatı didik didik ediyor; söküyor, bozuyor sonra yeniden örgülüyor; örgünün keyfiyetine bakıyor;
Read 21 tweets
17 Dec
1) Büyük müfessir Fahreddin-i Razi Allah'in rahmetinin enginliğini gösteren Zümer 53. ayeti ile alakalı on tane incelik cikarmistir. Bu zorlu günlerde Allah'in hem ahirette hem de dünyada bizim icin rahmet tecellisini bekleyerek, önce meala bakalım:

CovideKarşı SiyasilereTahliye
"Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere haddi aşan kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir.'"(Zümer/53)
2) 1. Allahü teâlâ günahkârı "kulum" diye adlandırmıştır. Kulluk ise, kişinin ihtiyaç içinde olduğunu, zillete düştüğünü anlatır. Rahim ve Kerîm'e uygun düşen ise, miskin ve muhtaç kuluna, hayır ve rahmetini bol bol vermesidir.
Read 17 tweets
7 Oct
1) Önemli düşünürlerden ve İslami kaynaklardan insanın ümit beslemesi ve gelecek adına umutlu olmasına dair bazı görüşler derlemiştim:

Evvelen Üstad diyor ki, yeis en dehşetli bir hastalıktır. Hatta seretan (kanser) diyor. Hutbe-i Şamiye/43.

ÜmitvarOlunuz Çocuklar
2) Yine Üstadın dediği gibi şedid bir düşman olan yeis, insanın faaliyet şevkini kırar ve atalet(tembellik) zindanına düşürür (Münazarat). Hocaefendi: Geleceği karanlık görmek, geleceği gerçekten karanlık hâle getirebilir ve kemalâta giden yolları yürünmez kılabilir.(Herkul/2019)
3) Erich Fromm diyor ki: Umut, daha büyük bir canlılık, daha büyük bir duyarlılık ve akılcılık sağlamak yönünde gerçekleştirilmek istenen her toplumsal değişimin, belirleyici öğesidir. (Umut Devrimi, sf.21)
Read 22 tweets
7 Oct
1) Modern dünyanın en önemli özelliklerinden birisi, her şeyin çok çabuk değişmesi olsa gerek. Mesela bazı kitaplar vardır, eski çağlarda yüzlerce yıl referans alınmışlardır. Günümüzde ise aynı kitabın farklı baskılarında dahi içeriği değişmektedir.
2) Pierre Bourdieu günümüzde çetin ve belirsiz koşullar altında yaşayan insanların geç­miş ve gelmekte olan [forth-coming] arasında bağ kurmakta zorlanacağını ileri sürer. Geçmişin birikimi, aynı zamanda gelmekte olanı tahmin etme, ona etki edebilme gücüdür.
3) Oysa her gün bir başkalığa uyanmak yeniden mevzilenmek zorunda olmak, olayların altında kal­mak, muhasebe yapamamaya, geçmiş kuramamaya, dolayısıyla geleni kestirememeye neden olur. Bourdieu'ye göre zamanın bu şekilde akması ça­resizliğe, dünyadan kopmaya, hayaller
Read 21 tweets
5 Oct
1) İslamiyette insanların yaptıkları anlaşmalara riayet etmeleri çok önemlidir. Bu konuda değişik ayetler bulunmaktadır. Öncelikle İsra suresinden başlayalım. 34. ayette deniyor ki: "Ahde vefa gösterin; çünkü ahid sorumluluk doğurur". Müfessirlerin görüşlerine değinecek olursak;
2) Fahreddin-i Razi diyor ki: Bil ki bir işi belgelemek ve onu iyice sağlama almak için, önceden yapılmış olan anlaşma, "ahid"dir. O halde ayetteki, "Ahdi yerine getirin "emri, "Ey iman edenler, bağlandığınız akidleri yerine getirin" (Maide. 1) ayetinin bir benzendir.
3) Binâenaleyh, "Ahidleri yerine getirin" ayetinin muhtevasına, alış-veriş, ortaklık, yemin, nezir (adama), sulh (barış) ve nikâh gibi bütün ahidler girer. Bu hususta sözün özü şudur: Ayetin muktezasına göre, iki kimse arasında geçen ve yapılan her akid ve ahde,
Read 23 tweets
5 Oct
1) Bazı önemli alimlerin dahi, arkadaşlarının veya yakın çevrelerinde bulunan diğer alimlerin telkin ve teşvikleriyle eser yazdıkları veya ilim yoluna girdikleri görülüyor. Mesela bunlardan birisi İmam-ı Buhari'dir.
2) Bazı arkadaşları Buhârî’ye "Keşke Efendimiz'in hadislerini muhtasar olarak bir kitapta toplasan” diye telkinde bulundular, İmâm Buhâri de: “Kalbime ‘yapabilirim’ düşüncesi hâsıl olunca kitabı hazırlamaya başladım.” demişti (Ebûbekir Kâfi, Menhecu’l-İmâm el-Buhârî, s. 55).
3) Eserini yazma sebebine dair başka rivayetler de nakledilmiştir... Tabiin’in büyük alimi Şa’bi, Ebu Hanife hazretlerini telkiniyle ilim yoluna sokmuştu. Kendisine diyor ki “sen uyanık, zeki bir gençsin çarşı pazarı bırak, bir alimin dersini takip et”.
Read 12 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!