1) Babalar günü olması dolayısı ile kendi babamla yaşadıklarım ve onun kardeşimle beni Hizmet'e yönlendirmesi gibi bazı şeyler aklıma geldi. Sizlerle paylaşmak istedim. Allah tüm kardeşlerimize sadaka-i cariyeye sebep olacak salih evlad nasip eylesin.
2) 17-18 yaşlarında iken bir yaz tatilinde babam ile dedemi birlikte gördüğüm bir hal vardı.. Dedem kanepede oturuyordu, babam ise onun ayaklarının bitişiğinde yerde..Dedem bir şey dese, tamam baba, olur baba, bunu da ister misin gibi sözlerle mukabelede bulunuyordu.
3) Babam tahsilli bir insan, kafamda bunu oturtamıyordum ..Gençliğin verdiği dengesizlikle babasından korkuyor mu diye içimden bir şeyler geçirmiştim. Fazla geliyordu bana. Oysa bu hürmetti. Çünkü peder hazretleri babasına olduğu gibi, ihtiyarlara da hürmet gösteren bir insandı..
4) Bir kere beraber dışarıdaydık. Ayakkabılarımı boyatayım demiştim. Boyattıktan sonra bana demişti ki, "sen neden o ihtiyar insana ayaklarını uzatıyorsun, ayıp değil mi?" Boyacı yaşı ilerlemiş bir insandı..
5) Ben de dedim ki, "onun mesleği o, para kazanmış da olur". Olsun dedi, "para vereceksen yine ver ama koskoca adama insan ayaklarını uzatır da ayakkabılarını boyatır mı?" Bunu edep dışı bir hareket görüyordu.
6) O insanlar daha böyle titizlerdi. Yine bir keresinde şehir merkezinde bir işimiz vardı, ben de yanındaydım. "Şuradan ekmek yaptıralım ister misin" demişti. Ama şart koştu; "sardırıp evde yiyeceğiz, kimi alır, kimi alamaz, ayıp olur.."
7) Evde kendisine ait Gazzali'nin kitapları vardı. Yanlış hatırlamıyorsam, yeşil ciltli Kimya-i Saadet kitabı vardı. Ben koltukta o kitap elimdeyken biraz geniş oturmuşum herhalde, dedi ki, "o kitap öyle okunmaz, biraz toparlansan.."
8) Sonra hizmetlere gelip gitmeye başlayacağımız bir zaman diliminde, evimize peder ile konuşmak için abiler geldi. "Bu çocuklar ile biz ilgilenelim, bize gelip gitsinler " demek için.. hem müsaade almak, hem tanışmak kastıyla..
9) Onlar gittikten sonra, "bunlar Nurcu zarar gelmez, gidin" dedi. Kendisi de çok eski zamanlarda talebeyken Nur sohbetlerine katılmış. Ben sonradan kitaplarının arasında Hocaefendi'nin ilk çıkan eserlerini gördüm. O zamandan beri zaten okuyormuş.
10) Üstad İhlas Risalesi'nde diyor ya: "Evet, hakikat ve âhiret için çalışanlara karşı bu millet bir hürmet ve bir muavenet fikrini daima beslemiş. Ve bilfiil onların hakikat-i ihlaslarına ve sadıkane olan hizmetlerine bir cihette iştirak etmek niyetiyle,
11) onların hâcat-ı maddiyelerinin tedarikiyle meşgul olup, vakitlerini zayi etmemek için sadaka ve hediye gibi maddî menfaatlerle yardım edip hürmet etmişler".

Bunu doğrular şekilde bir hadise de başımdan geçti.
12) Bir gün ortaokul sonda dershanede (ekseriya evlere böyle denirdi) kalıyordum. Gece böyle biraz geç olmaya yakın zamanda babam geldi. Babaannem hastaneye gitmek icin bize gelmiş, "yarın benim işlerim var, sen onu hastaneye götür diyerek", beni almak için dershaneye uğramıştı.
13) Neyse hazırlanırken cebinden bir miktar para çıkardı. Babaannem gelmeden önce onlara haber etmiş, "zekatları toplayın getirin" diyerek. Sonra onları saya saya verdi. Malum zekat, miktarı belli olması lazım..Aslında ondan bir şey de talep edilmemişti.
14) Ben sabah babaannemi hastaneye götürdüm. Üzerinde mahalli kıyafetler, başında hem bir örtü, hem de onun üzerinde büyükçe "car" denilen bir örtü daha var. Elinde de tesbih var, başını öne eğmiş, örtünün içinden tesbihini çekiyor.
15) Sıra bize geldi, bir doktor hanımefendinin yanına girdik. Doktor hanım biraz da garipser bir şekilde "sen bu kadar örtünün içinde nasıl rahat ediyorsun" demişti. Babaannem de "kızım ben böyle rahatım ama sen bu kadar erkeğin arasında nasıl böyle rahat ediyorsun" demişti.
16) Aslında hamiyetine dokunacak bir şey denmese, karışmaz. Ama aksi bir durumda mukabelede bulunuyor. Pederdeki bazı hasletler kendisine aileden tevarüs etmiş. Çünkü o da öyle karakterde bir insan.
17) Son bir hatıramı anlatayım. Biz evlere gelip gitmeye başladıktan sonra, ebiler bir gün bize yemeğe gelmişlerdi. Biraderle biz, pederin biten yemekleri veya ekmekleri yenilemek için mutfağa annemin yanına gittiğini farketmemişiz.
18) Belki de çocukluğun verdiği bir umursamazlık ve bilmemezlik de olabilir. Sonra misafirleri yolcu ederken, bizle ilgilenen abimiz biraz sitemkar bir şekilde vedalaştı. Birader "bir şey var" dedi.
19) Ertesi gün eve gittiğimizde bizle ilgilenen abi ve yanında bir arkadaşı vardı. Arkadaşı dışarı çıkınca, başladı abi bize laf etmeye..siz nasıl Risale-i Nur şakirdisiniz, insan babasına hizmet ettirir mi, bir dolu söz...
20) O zamanlar siz nasıl Risale-i Nur şakirdisiniz gibi bir sözü duymak, ağır gelirdi insana. Kendisi bir kanepede, bizler karşı kanepede ağlatana kadar söz etti. Yaşımız 14..Şimdi o abilerden birisi Londra'da, birisi Kanada'da..süreç.. yıllar sonra insanlar nerelere dağıldılar..
21) Üstad diyor ki: “Evet dünyada en yüksek hakikat, peder ve vâlidelerin evlâdlarına karşı şefkatleridir. Ve en âlî hukuk dahi, onların o şefkatlerine mukabil hürmet haklarıdır. Çünkü onlar, hayatlarını kemal-i lezzetle evlâdlarının hayatı için feda edip sarfediyorlar.
22) Öyle ise, insaniyeti sukut etmemiş ve canavara inkılâb etmemiş herbir veled; o muhterem, sadık, fedakâr dostlara hâlisane hürmet ve samimane hizmet ve rızalarını tahsil ve kalblerini hoşnud etmektir.” (21. Mektup)

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with FatihKumas

FatihKumas Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @FatihKumas4

22 Jun
1) Üstadın iktisat anlayışıyla sadece yeme, içme ve harcamada aşırıya kaçmayı engellemek amacında olmadığı, nefsi terbiye ederek mala düşkünlüğün doğrucağı ahlaksızlığı engellemek istediği anlaşılıyor. Bu hali müminler ve ehl-i hizmet için sanki zaruret görmekte. Nurlara bakalım:
2) Üstad diyor ki: Bedâvette bir adam dört şeye muhtaç iken, medeniyet yüz şeye muhtaç ve fakir etmiştir. Sa’y masrafa kâfi gelmediğinden, hileye, harama sevketmekle, ahlâkın esasını şu noktadan ifsad etmiştir.
3) Cemaate, nev’e verdiği servet, haşmete bedel, ferdi şahsı fakir, ahlâksız etmiştir. (Asar-ı Bediyye, Envar Nesriyat, sf. 123). Modern zamanda insanların masrafları gereksiz şekilde çok arttığı için, çalışmalarının karşılığında elde ettikleri ücret harcamalarına yetmemektedir.
Read 27 tweets
21 Jun
1) Hocaefendi, Kalbin Zümrüt Tepeleri'nin Esma-i Hüsna bahsinde, mevzu ile alakalı daha fazla okuma yapmak için tavsiye ettiği kitaplardan birisi, Gazzâlî’nin “el-Maksadü’l-Esnâ" eseridir. Bu seride Esma-i Husna ve ahlaki eğitime dair o eserden bazı bilgiler derlemeye çalıştım:
2) Gazzali diyor ki: Her kimin Esma-i Hüsnâ'dan nasibi, sadece lafızlarını işit­mek, lügat bakımından tefsir ve vaz'ını bilmek ve manasının Al­lah-ü Teâlâ hakkında sabit olduğuna kalbi ile inanmaktan ibaret kalırsa, şüphesiz o insan talihsizdir ve derecesi düşüktür.
3) Halk arasında (böyle insanların) övünecek bir şeye sahip olduğu söylenemez. Çünkü lafızları işitmek, sesleri işitmeye yarayan kulak vasıtasının selame­tine bağlıdır ki, bu meziyet hayvanda bile mevcuttur.
Read 25 tweets
20 Jun
1) Üstad hazretleri, kendisinden önceki İslami ahlaka dair yazılan ana unsurlara kimi yerlerde değinmiştir. "Kuvve-i gadabiye", "kuvve-i akliyye", "kuvve-i şeheviyye"'nin dengede olması gerektiğine dair beyanları var. Bu üç kuvve'nin alt unsurları nelerdir? İbn Sina'dan okuyalım.
2) İbn Sînâ er-risâle fi’l-ilmi ahlak adlı risalesinde, şehvet, öfke ve temyiz gücünün ideal olan noktada olmasına karşılık gelen, temel ve alt erdemleri sıralar (Toktaş, İbn Sînâ’nın “Risâle fî ‘İlmi’l-Ahlâk” risalesinin takdim, tahkik ve çevirisi (2016)). Bu erdemler şunlardır:
3) Şehvet Gücü(Kuvve-i şeheviyye): Temel ve Alt Erdemler

Temel erdem, İffet: Yeme içme ve cinsellik gibi duyusal isteklere karşı kontrollü ve sağlıklı düşünerek hareket etmektir.
Read 25 tweets
20 Jun
1) Galatasaray klübü bir seçim yaşadı. Bu haberi okuduktan sonra eskiden okuduğum bir anıyı hatırladım. Önemli edebiyat tarihçisi Prof. Dr. İsmail Hakkı Ertaylan, Galatasaray Lisesi'nde talebeyken, samimi bir hocanın etkisinde kaldığı, din dersinde yaşanan bir hadiseyi anlatıyor:
2) Ertaylan diyor ki: Bazı yaşlı başlı, ihtiyar temiz yürekli, baba hasletli hocalarımız vardı. Bunlar ekseriya din dersleri hocalarıydı. Bu mübarek adamlara da çocuklar musallat olur, muzipliğin envaını yaparlardı.
3)Adını hatırlayamadığım, bir din dersi hocamız vardı. Uzun ak sakallı,nurlu çehresi,mütevekkil simasıyla, hürmet telkin eden bir adamcağızdı. Verdiği dersler çok basitti. Buraz akaidden, biraz Kur'an'dan okuturdu, şerh u izaha girmezdi. Hiçbir sul sormaz, hiçbir sual sorulmazdı.
Read 12 tweets
26 May
Hatib b. Ebi Beltaa'nın Mekke fethi'nden önce akrabalarına yazdığı mektup bugünlerde mevzu edilmektedir. Bu mektubun içeriği ve Resulullah aleyhissaletu vesselamın tutumu hakkında bir yüksek lisans çalışmasından özet çıkarmaya çalıştım.

GülfemYeniye AcıÜstüneAcı
Tarihçilere göre, Hatib b. Ebi Beltaa'nın mektup yazdığını vahiyle öğrenen Hz. Peygamber (sav), Sâre’nin(mektubu götüren kadın) Mekke’ye gidip seferle ilgili bilgileri ilgili kişilere vermesini engellemek için Hz. Ali, Zubeyr b. Avvam ve Mikdat b. Amr’ı görevlendirdi.
Sâre’nin yerini, aldığı vahye göre tarif etti. Kaynaklarda bu yerin neresi olduğuyla ilgili olarak iki farklı yer rivayet edilmektedir. Birincisi “Hah bahçeleri” adıyla bir yer belirtilmektedir ki kaynakların ekserisi burayı zikreder, diğeri de “Hüleyka” ismindeki bir yerdir.
Read 30 tweets
25 May
1) Etkin pişmanlık veya itirafçılık ile alakalı bazı tanık olduğum durumlar var, ve kendimi de yakinen alakadar eden bir husus olduğu için şahit olduğum hususları belirtmek istiyorum.
2) Evvelen önemli bir devlet dairesinde memurken, takribi kırk kişinin ismini verip, kimilerinin işten atılmasına veya kimilerinin hapsedilmelerine sebep olan birisinden bahsedeceğim.
3) Bu insan son derece mülayim bir insanken, baskı altında bir kaç isim verdikten sonra, daha da isim vermesi yönünde zorlanarak sayıyı günden güne artırmış. Verilen isimler arasında olup zorluklara maruz kalan bir arkadaşım ise şu anda yurtdışında.
Read 19 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(