Havada bir değişiklik kokusu var…
İş dünyasından bürokrasiye, iktidar çevrelerinden muhalefete kadar yayılan bir psikoloji değişimi hissediliyor. Siyasette demokratik yollardan ve usulüne uygun biçimde değişimin gerçekleşmesi olasılığı ilk kez bu kadar artmış görünüyor.
Ne oldu?
Türkiye’deki sorunların kökleri daha eskiye uzansa da 2018’den beri ülkenin yönetiminin gün geçtikçe bozulduğu, sorunların kronikleştiği tespiti iyi eğitimli üst sosyoekonomik gruplarda genel kabul gören bir yargı. Buna karşın yakın zamana kadar toplumun geneline yayılmamıştı.
Kötü yönetime, başta ekonomi olmak üzere hemen her alanda yaşanan sorunlara ve irrasyonelliğin dibini bulan politikalara rağmen CB Erdoğan’ın iktidarını şimdiye kadar korumuş olması bir türlü izah edilemiyor, bu alanda türlü komplo teorilerinin geliştirilmesine olanak tanıyordu.
Hatta o kadar ki, eğitimli ve üst sosyoekonomik kesime mensup muhalif kesimde iktidarın olağan yollardan değişmesinin mümkün olmadığı, seçim yapılmayacağı, seçimi kaybetse bile iktidarın yönetimi terk etmeyeceği gibi akıllara zarar spekülasyonlar çok rahat kabul görüyordu.
Dahası, CB Erdoğan’ın “bir yolunu bulup” iktidarını korumayı başaracağı, her sefer olduğu gibi yine şapkadan tavşan çıkaracağı, halk arasında Erdoğan’ı destekleyenlerin akıl ve mantık dışı davrandığı, ne olursa olsun en aykırı durumda bile desteklerinin süreceği kanısı egemendi
2013’ten beri her mevsim, hükümeti götürecek bir kriz bekleyen bu çevrelerin bile hayal edemedikleri kadar ağır ekonomik ve siyasal krizlere rağmen Erdoğan’ın iktidarda kalmaya yetecek desteği sağlaması da bu algıyı besledi.
Fakat açıkça görünüyor ki bu defa durum farklı.
Erdoğan’ın en büyük desteği aldığı düşük gelir grubunun küresel salgının başından beri maruz kaldığı sıkıntılar derin bir krize dönüştü. Hayat pahalılığı, dar gelirli kesimleri soluk alamaz hale getirdi. İnsanlar işlerini kaybetti, sokak ekonomisi paramparça oldu.
Covid-19 öncesinde o dönem görevde olan bakanın kişisel hırsı ve fantastik planları uğruna ülkenin bütün rezervi, yedek akçesi, ihtiyatları anlamsız ve sonuç vermeyecek şekilde tüketilmişti. Ekonomide kırılganlıklar çok artmıştı. Küresel konjonktür de aleyhimize gelişti.
2019’da 2020’de Merkez Bankası kârları ve yedek akçeleri, Hazine imkanları anlamsız ve boş yere harcanmış olmasaydı, aynı anda hem faizi hem kuru düşük tutup ekonomi yönetimine PR yapmak uğruna rezervler çarçur edilmiş olmasaydı küresel salgının yıkıcı etkisi hafifletilebilirdi.
Sadece bu kaynaklar israf edilmemiş olsa, Covid sebebiyle ekonominin kapandığı süre boyunca;
❗️hane geliri yoksulluk sınırının altında olan her aileye salgının etkili olduğu dönem boyu ayda 2.500 TL nakit desteği sağlanabilirdi❗️
Ama çılgın projeler kaynakları yiyip bitirdi.
Türkiye, pandemide milli gelirine göre en düşük hibe yardımı yapan hükümetler arasında yer aldı. Bu yaralar sarılamadı.
Ardından akıl ve mantık dışılıklar giderek artmaya, Türkiye karşılaştığı her sorunu bir kriz olarak yaşamaya başladı.
Kurumlar işlev ve etkinliklerini yitirdi.
Yetkinlik ve kurumsallık tükenince kriz yönetimi becerisi de kalmadı. Bu arada artan enflasyon ve arz şokları alt gelir gruplarındaki insanlar için yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıyordu.
AK Partisi’nin geleneksel olarak desteğinin yüksek olduğu bu kesimde tepki büyüyordu.
Artık erime geçici ve dönemsel olmaktan çıktı, bir eğilim haline geldi. Erdoğan’ın siyasal desteğinin sürekli eridiğini gören bürokrasi ve iş dünyası, hatta AK Partisi elitleri iktidarın kaybedilmiş olduğunun farkında.
Ama kimse bu gerçeği CB’na ilerlemiyor, bu konuyu konuşamıyor
Kutuplaşma siyaseti, muhalefeti ya da marjinal grupları kışkırtarak, ortalığı karıştırarak muhafazakar seçmeni tedirgin etme yönteminin bu kez işe yaramayacağını göreceğiz.
Ayrıca güvenlik kaygısı ya da belirsizlik ve kargaşa tehditleri, koalisyon yönetimini kötüleme de faydasız.
Böyle yöntemler, çoğunluk iyi-kötü idare edebiliyorsa anlamlı. “Daha kötüsü olmasın, gelen gideni aratmasın” düşüncesi başınızı zor da olsa suyun üzerinde tutabiliyorsanız oy verme davranışlarını iktidar lehine etkileyebilir. Korkan seçmen macera yaşamamak için iktidara sığınır.
Ancak bir noktadan sonra işler o kadar kötüleşir ki insanlar “yerine kim gelecek” diye düşünmeyi bırakır.
Ayrıca muhalefetin son dönemdeki performansını da yabana atmamak gerekiyor.
Sonunda Türkiye’nin sosyopolitik gerçeği ile kavga etmemek gerektiğini öğrenmiş görünüyorlar.
Uyumlu çalışabildikleri, belli konularda geniş tabanlı ittifak arayışında oldukları izlenimi uyandırıyorlar. Bunun ise hem genel seçmen kitlesi üzerinde “geniş kapsamlı mutabakat” anlamında hem de muhafazakar seçmen için olası endişelerin giderilmesi anlamında olumlu etkisi olur.
Siyasal analiz çok hevesle yaptığım bir şey değil. Hele de Pazar gecesi bilim ve felsefeyi yeğlerdim. Ama ne yapalım, hep söylendiği gibi; coğrafya kaderdir.
Tarihin akışı hızlanıyor.
Görelim bakalım, 2022’nin sonundan önce yapılacağını düşündüğüm seçimler bu analizi doğrular mı?

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ibrahim M. Turhan

Ibrahim M. Turhan Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @ibrahimmturhan2

26 Oct
Sosyal medyada yayılan ve artık neredeyse standart hale gelen bir sahne.
Sokak röportajında iktidarı savunan bir vatandaş, karşısına aldığı gençleri azarlıyor ve nankörlükle suçluyor.
“Çıkar cebindeki telefonu!” ya da
“Durumumuz çok iyi”.

Goygoyculuğu bırakıp istatistiğe bakın.
En son açıklanan resmi istatistik verilerine göre;

* Medyan gelirin %60'ına göre hesaplanan sürekli yoksulluk oranı 2018’den beri artıyor.
* Toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelire sahip olan ve göreli anlamda yoksul sayılanların sayısı 12,7 milyon.
Bu iş öyle, “çıkar telefonunu” ile olmaz. Uluslararası kabul gören bir “yoksunluk” tanımı vardır.
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eder ve ‘aşağıdaki dokuz maddeden en az dördünü maddi olarak karşılayamama’ olarak tanımlanır.
Bakın bu maddeler neler:
Read 8 tweets
25 Oct
Bu sabah piyasada gördüğümüz #usdtry #dolar kuru hafta sonu ortaya çıkan siyasal riski yansıtıyor.
Bunu nasıl okumak gerekir?
Kur buradan nereye gider?
Döviz talebini artırabilecek üç etken var:

1) İthalat talebininin artması ve cari açığın finansmanı,
2) Yurt içi yerleşiklerin ve yabancı yatırımcıların portföy tercihlerinin yabancı para lehine değişmesi,
3) Net dış borç geri ödemeleri ve dışarıya olan yükümlülüklerin azalması.
Kurun hızlı ve sert artışı, 1. ve kısmen 2. kanallar için otomatik dengeleyicidir. Paranız denge değerinin aşırı derecede altına gelirse, içeride ikamesi yapılabilecek malların ithalatı azalır. Kurun daha fazla artma olasılığı düşer, yatırım için döviz almak cazibesini yitirir.
Read 16 tweets
25 Oct
1993 Eylül - 1994 Nisan:
#USDTRY Kuru 11.750’den 39.850’ye çıktı.
Kur 2,4 kat arttı.
Net rezervler eksiye düştü.
94 Krizi diye tarihe geçti.
2001 yılı başında bugünkü ifadeyle 67 kuruştan (dönemin 667 bin lirası) USD kuru önce 1,07 TL’ye, sonra 1,64’e ve 2002 Ağustos’ta da 1,70’e çıktı.
Eski parayla 1 milyon 700 bin lira.
Artış; ilk seferde yüzde 61, toplamda 2,5 kat idi.
Net rezerv eksiydi.
2001 Krizi tarihe geçti.
Eylül 2017’de 3,40 olan #usdtry kuru Ağustos 2018’de 2 kat artarak 6,88’e çıktı.
22 Ekim’de 9,60 oldu.
Artış 2,8 kat. Net rezervler yine eksi ve 1994’teki seviyesinin de 2001’deki seviyesinin de altında.

Buna Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi krizi demeyeceğiz de ne diyeceğiz?
Read 4 tweets
22 Oct
Türkiye ekonomisini bugünkü duruma getiren hazin süreçte üç büyük kırılma noktası var. Ve bunları tarih de kaydedecek.
1) 15 Mayıs 2018
2) 25 Mart 2019
3) 19 Mart 2021
15 Mayıs 2018:
CB Erdoğan Londra’da katıldığı yatırımcı toplantısında; “faiz sebep-enflasyon sonuçtur, bu konudaki bilgilerinizi gözden geçirin…Merkez Bankası yürütmenin başındaki cumhurbaşkanının verdiği sinyalleri bir kenara koyamaz” dedi.

bbc.com/turkce/44134215
O zamana kadar Erdoğan bu sözleri zaman zaman sarfediyordu. Ama yönetimde yer alan sağduyulu ve yatırımcıların güvenilir gördüğü isimler, piyasaları, bunun dünyanın her yerinde politikacılardan duyabileceğiniz seçmene yönelik retorik olduğuna ikna ediyordu.
Read 18 tweets
19 Oct
Bugünkü TÜSİAD toplantısı bana
4 Şubat 2020’de Gazete Pencere’de yayımlanan yazımı çağrıştırdı.
Twitter hesabından paylaşılmaya çok uygun olmasa da son kısmını ilgilenenler için bir akış olarak paylaşıyorum.
Tekerlek, tarım ve yazı devrimlerini yerleşiklilik; sanayi ve bilgi devrimlerini kentlilik yaptı. Demokrasi de yine kentli orta sınıfın eseriydi. Bu toplumsal sınıf Batıdaki bütün değişimlerin itici gücü oldu.
Orta sınıfın zenginliği, meslek sahipliği ya da rasyonel ticaret kazancı yoluyla oldu.
Birincisi seküler bilginin sistemleştirilmesini, ikincisi bilimsel buluşları, dolayısıyla araştırma ve geliştirmeyi gerektiriyor ve orta sınıf bunlara parasal destek sağlıyordu.
Read 11 tweets
19 Oct
100 TL banknotunuz…
Siz 100 TL’niz var sanıyorsunuz ama hükümetlerin eli cebinizde…
Enflasyon yoluyla paranızı size fark ettirmeden ‘tırtıklıyorlar’.
İşte Ocak 2009’da dolaşıma çıkan yüz liralık banknotun hazin hikayesi… Image
Ağustos 2014:
Ocak 2009’dan beri birikimli enflasyon %51,3
Siz hâlâ cebinizde 100 TL var sanıyorsunuz ama Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapıldığı gün o banknotun satın alma gücü ilk günkü değerine göre sadece 66 TL 10 krş.
Paranızın üçte biri gitti❗️
2016 Ağustos:
Aradan iki yıl geçmiş…
İki seçim yaşanmış. Biri seçim hükümeti olmak üzere dört hükümet gelip geçmiş. Ülke hain bir darbe girişimini halkın dirayeti sayesinde atlatmış. Sular durulduysa da riskler artmış.
Birikimli enflasyon %75,1.
100 TL olmuş 57 TL 10 krş.
Read 9 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(