1883 Giresun doğumludur. Zengin bir ailesi vardır. Babası iki kez bedel yatırmasına rağmen Balkan Savaşı'na katılmıştır. Silahlarını temin ettiği 65 arkadaşının da savaşa katılmalarını sağlamıştır.
"Görünürde tehcir kanununu uygulamak ancak gerçekte gizli emirler gereğince Ermenileri öldürmek üzere çeşitli tertibat almak”
Ankara/9.8.1920
Giresun’da Müdafaa-i Hukuk Reisi Osman Ağa’ya
Vatanseverliğinize teşekkür ederim. +++
Sosyal medyada sıkça karşımıza çıkıyor.
Atatürk'ün Koçgiri isyancılarına karşı "Topal Osman'ı gönderiyorum sizi tanımaya geliyor." şeklinde bir sözü yoktur.
İnceleleyelim.
"Ey din kardeşlerimiz, muhterem arkadaşlar! İçimizdeki Pontusçuları temizledik. Ermenilere terki silah ettirdik. Başka büyük düşmanlarımız var. +++
Görülüyor ki Osman Ağa'nın isyancılarla bile savaşma taraftarı değildir.
“Osman Ağa, biz senin topunu, tüfeğini elinden alacağız, başka kimse ile işimiz yoktur"
Bu cevap üzerine Osman Ağa askeri harekâta başlamıştır.
Askeri harekâtta görevli olanlar anlatıyor:
“Ve böylece isyancılar çekilip gittiler. Türk dostu olan Kürtlere bunların ne tarafa gittiklerini sorduk. Çok gitseler Kırıktaş’a kadar giderler diye söylediler"
"Tekrar Refahiye’ye döndük(…) Buraya kısa yol neresidir, diye sorduk. Türk dostu bu Kürtler bize ‘Alafranga at nallarını takip edin.’ dediler."
"Koçgiri isyanının bastırılması sırasında, milislerimiz bir derenin kenarında ağlayan öksüz küçük bir Kürt çocuğunu getirirler. ++
Bakınız, çocukları öldürüyor dedikleri adamlar çocuklar ölmesin diye sahip çıkmışlar.
İnceleyelim.
“Benim bir bacağım evvelki muharebelerde sakat oldu. Bu gün her iki bacağımı kaybetsem bile, mahvetsem bile yine sedye üstünde alçak düşmanı denize dökünceye kadar uğraşacağıma alayımla birlikte yemin ediyorum."
“Ordunun alamadığı bir tepeyi almamız için Osman Ağa’ya emir gelmişti. Sabaha karşı Osman Ağa abdest almamızı emretti. Hepimiz abdest aldık. Osman Ağa bize ‘Korkan varsa bu hücuma gelmesin, geri dönsün.’ dedi.
"Osman Ağa’nın 47. Alay’ı da sağ tarafımızdan Mangal Tepe’ye girmişti. Artık Giresun uşakları Karadağ’da, Harşit’te ve Samsun’da olduğu gibi yine hep bir arada Mangal Tepe’de de buluşmuştuk."
Ali Şükrü Bey’in avucunda Osman Ağa’nın evindeki bir sandalyeye ait hasır parçaları olduğunun tesbiti üzerine şüphelerin yoğunlaştığı Osman ağa İsmail Hakkı Bey’e bağlı birliklerle girdiği çatışma sonucunda öldürülmüştür.
Osman Ağa’nın sağ kolu olan Mustafa Kaptan ve Ali Şükrü Bey, Kuyulu Kahve’den birlikte çıkmışlar ve kol kola yürümüşlerdir. Bunun görgü tanıkları da vardır. Daha sonra beraber Osman Ağa’nın Samanpazarındaki evine gelmişler ve akşam yemeği yemişlerdir.
“(...) Cepheden geldiği vakit Ali Şükrü Bey; Osman Ağa’yı, Osman Ağa da Ali Şükrü Bey’i arar, birlikte oturur ve gezerlerdi."
Hatırlanacağı üzere Lozan görüşmelerinin tartışıldığı bir oturum esnasında Mustafa Kemal Paşa ve Ali Şükrü Bey sert şekilde tartışmışlardı.
“Giresun Müfrezesi'nden ölen ve yaralananların çoğu, askerî kıtanın isyan ederek Köşk'e hücuma geçtiğini zannetmiş, silahını kapan, Gazi Paşa'nın Köşk’ünün civarına koşmuştu.+
İpek Çalışlar ise Paşa’nın, Köşk’ü basan Osman Ağa’dan kurtulmak için çarşaf giyerek Köşkü terk ettiğini iddia etmekte, bunu Latife Hanım’ın kız kardeşi olan Vecihe Hanım’ın anılarına dayandırmaktadır.