1. Donbas'taki Ukrayna SİHA taarruzu iki kritik soruyu gündeme getiriyor. Birincisi, Türkiye, SİHA sattığı ülkelere ne ölçüde harekat bağımsızlığı tanıyacak? İkincisi, Türkiye, nasıl bir silah ihracatçısı olmak istiyor? ++
2) Harekat bağımsızlığının en stratejik unsurlarından biri mühimmat. Ukrayna'nın, Bayraktar TB-2 için ortak üretim talebi biliniyor. Teknoloji transferi politikamız ne olacak? Tr'den SİHA alan ülkelere mühimmat konusunda ne gibi imkanlar tanınacak? ++
3) Türkiye #SİHA teknolojilerini paylaşma hususunda ne kadar açık davranacak? Hangi kategoride ülkelere imtiyaz sağlanacak? Çerçeve NATO mu olacak, yoksa ikili ilişkiler mi? ++
4) Örneğin, Donbas'ta, Ukrayna MAM-C kullandı. Daha ağır MAM-L satışı SİHA alan her ülke için doğal bir seçenek mi kabul edilecek, yoksa Azerbaycan gibi 'özel' ilişkilere mi istisna tanınacak? ++
5) Türk savunma sanayii #Akıncı#Aksungur gibi stratejik SİHA kabiliyeti ürettikçe, mühimmat ve harekat bağımsızlığı konusu daha da önem kazanacak. Örneğin, bir ülkeye Akıncı satıp, konfigürasyonda SOM seyir füzesi ya da MAM-T tahdidi uygulanacak mı? ++
Bazı müşterilerin MAM-C ve MAM-L ile yetinmesi istenecek mi? Yoksa, tüm silah konfigürasyonuna ulaşım imkanı verilecek mi? ++
6) Bir ülke, kendi akıllı SİHA mühimmatını üretir ise sertifikasyon politikası nasıl olacak? Mühimmat hususunu sensör ve diğer alt sistemlere teşmil etmek de mümkün. ++
7) İkinci soru, nasıl bir silah ihracatçısı olmak istiyoruz? Rusya gibi çok esnek, Fransa gibi orta esneklikte ya da Almanya gibi daha katı mı? SİHA satılan ülkelerin operasyonel tercihleri hususunda bir tasarrufumuz olacak mı? ++
Yoksa, tamamen egemenlik hakkı çerçevesinde mi kabul edeceğiz? ++
8) Bu tercihlerden herhangi biri doğru ya da yanlış değil. Ancak her biri, Türkiye'yi, 'farklı' bir SİHA tedarikçisi yapar. Örneğin, sadece ya da bir süreliğine sadece #TSK kullanımına açacağımız, exporta kapalı sistemlerimiz olacak mı? ++
9) Örneğin, hipotetik olarak, NATO üyesi Yunanistan, yarın Türkiye'den #Akıncı ve #Aksungur alımı yapmak isterse nasıl yanıt vereceğiz? Ya da bir çatışmanın taraflarına SİHA satar mıyız? ++
10) Bu sorular, Türk strateji toplumunun yanıt vermesi gereken sorular. Bu soruların yanıtları, salt bürokratik mekanizmalara da bırakılmamalı, think-tank'lerin önemi böyle soruların sorulması hususunda ortaya çıkıyor. ++
11) Zira, silah sistemleri ihraç siyasası, ülkenin jeopolitik hedeflerini de yansıtır. Bu hususu, yakın gelecekte, Orta Asya ve Afrika gibi coğrafyalarda daha iyi göreceğiz. ++
12) Sorularımızı ve bulgularımızı bir sonraki raporumuzda ayrıntılı olarak yayımlayacağız.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1) Türkiye'nin F-16 modernizasyonu isteği birkaç açıdan önemli. Öncelikle, Türkiye'nin jeopolitik rakipleri 5. nesil kabiliyete geçiş yaparken Türk Hava Kuvvetleri'nin 4. nesil bir kabiliyet ile on yıl geçirmesi zorlayıcı olacaktır.
2) Teknik olarak F-16V modernizasyonu, özellikle gelişmiş sensör konfigürasyonu ile, Türkiye için iyi bir ara çözüm. Ayrıca, #TSK F-16'nın önde gelen kullanıcılarından biri. Savunma ekonomisi, altyapı ve pilot havuzu açısından da ciddi avantajlar var.
3) #Su35 gibi çözümler eğitim, simülatör, altyapı, pilot havuzu hatta doktrin çerçevesinde radikal değişiklik gerektirir. Ayrıca, yaptırım tetiklemesi neredeyse kesin. MMU ise, iyi ihtimalle, 2030 bandında anlamlı sayılar ile envanteri doldurmaya başlayabilir.
THREAD by Dr. Can Kasapoglu about the Armenian MoD's claims as to an alleged Turkish F-16 in the hot zone; ++
Today, the Armenian military's spokesperson released a visual to support their claims about a 'ghost' Turkish F-16 taking part in the Azerbaijani operations. Here are some thoughts & suggestions; ++
From a military-technical standpoint, the airspace-picture & radar input presented by the Armenian MoD comes with many missing parts. The ‘evidence’ presented by the Armenian MoD offers no distinctive features as to the type of the aircraft. ++
Azerbaycan, Nisan 2016'dan beri taarruz durumunda. Eylül 2020 çatışmalarında ise Türkiye ile savunma ilişkileri çerçevesinde, Türkiye'den yalnızca silah almadığını, konsept ve harekat tasarısı transferini de başarıyla yaptığını gösterdi ++
Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, hem düşman hava savunmasının baskılanması ve topçu unsurlarına destek görevlerinde, hem de bilgi harbi unsuru olarak SİHA / İHA kullanıyor. Bunlar, Türkiye'nin Suriye ve Libya'da öğrendiği dersler ++
Askeri durumun ötesinde, jeopolitik bir gerçek de artık ortada. Ermenistan bu işgali sürdüremez. Azerbaycan taarruzu yarın bütün Karabağ'ı geri almayacak ve taktik kazanımlar ile kalacak. Bu doğru. Peki ya Ermenistan? ++
THREAD @EdamOrg Güvenlik ve Savunma Araştırmaları Program Direktörü Dr. Can Kasapoglu: #Suriye'nin kimyasal silahsızlanması ile ilgili ciddi teknik sorular sormamız gerekiyor;
1) Baas rejiminin kimyasal harp envanteri deklarasyonlarında çok öldürücü bir sinir ajanı olan VX var mıydı? Yoksa nedeni nedir? OPCW misyonuna bu konuda ne yalan söylendi? 2) Mart 2017'de, Latamine kimyasal saldırıları sırasında, General Ali Abdullah Eyyub Hama'da ne yapıyordu?
3) #Suriye Arap Hava Kuvvetleri 22. Tümeni ne gizliyor? Şayrat Üssü'nde bulunan Su-22'ler hangi görevlerde kullanıldı, harp yükleri neydi? Hama'da bulunan 63. Hava Tugayı'na bağlı helikopterler varil bombalarında ne taşıdılar?
A short thread on the recent developments in #Idlib/#Syria after a long #COVID19 day:
The very ambiguity behind the attack targeting the Turkish convoy itself is telling. The emerging threat landscape in the reloaded Idlib conundrum is vague and dangerous.
The #Turkish military, in its #Syrian expedition, fought tough hybrid challenges such as the ISIS and PKK off-shoots. However, this time, ensuring the stability and security along the M4 highway demands totally different capabilities.
The Turkish-Russian ceasefire agreement for #Idlib has not translated into an immediate or widespread cessation of fighting in the area. Especially in the southern bank of the M4 highway, clashes between the Baath regime and radical opposition groups continue.
Dr Can Kasapoğlu: Günümüzde açık kaynaklı istihbaratın, Soğuk Savaş dönemi enformasyon ortamı parametrelerini ve gizli bilgi sınırlarını altüst ettiği unutulmamalıdır. Esasen, iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, siber-uzay jeopolitiğinin ortaya çıkışı ve ⬇️ #Suriye#Idlib
özellikle 'nesnelerin interneti' nedeni ile eski milli güvenlik alışkanlıklarını günümüzde sürdürmek mümkün görünmüyor.
Başlaması muhtemel harekata ilişkin sahadaki personeli ve Türk milli güvenliğini tehlikeye atmamak adına şu hususlara dikkat edilmesi önem arz etmektedir;
1) Taktik seviyede taktik birliklerin intikallerini, teçhizatlarını konuşlandıkları kesin alanları gösteren emareleri anlık olarak paylaşmamak gerekmektedir.