James Jeffrey tarafından kaleme alınan yazı iki gündür #Suriye konularıyla ilgili kişilerce paylaşılıyor. Farklı analizler yapıldı, ben size tarih- politika- ekonomi içeren bir görüş belirtmek istedim. Uzun ama adım adım giden bir yazı hazırlamaya çalıştım foreignpolicy.com/2022/12/09/us-…
Süper Güç hüküm sürdüğü çağın icinde yaşayan insan üzerinde çok güçlü etki oluşturur. Hatta öyle abartılar ortaya çıkar ki sanki süper güç her hamlesinde doğru, hedefe yürüyen, sarsılmaz bir strateji izler. Gerçekler bize tam tersini gösteriyor...inceleyelim!
Ünlü Macar Tarihçi Pal Fodor'un Osmanlı imparatorluğunun yükselişi üzerine güçlü bir analizi vardır. Ona göre 1530lardan sonra Osmanlı stratejik üstünlüğünü kaybetmişti. Yani aslında güçlüydü ama daha güçlü olma şansını Mohaç sonrası fırsatını oyalanarak kaybetmişti.
Nüfus bakımından ikinci, kisi başına düşen gelirde, toplam üretimde muhtemelen ilk sıradaydı ( Bazı iktisat tarihçilerine göre Ming/Çin bu konuda öncüydü), hatta 1 asır sonra bile, 17.yy yazarı Trajano Boccalini'ye göre ordusu disiplinli bir makina( saat gibi isliyor der)'dır.
1530lardaki büyük Alman seferine çıktığında hazinesi en zengin rakibi Papalıktan 6 kat fazlaydı. Toprakları hala büyüyordu ama birşeyler alttan alta gelmekte olan fırtınayı haber veriyordu. Öncelikle stratejik hedefleri belirsizdi. Viyana'yı almakta ısrarcı değildi, Iran
seferleri mevsimler sürüyor ama nihai sonuç gelmiyordu. Kızıldeniz'den Portekiz atılsa da anlamsızca Hint Denizinde zaman harcanıyordu. Hindistan yarım adasına asker çıkarılmış, sonuç alınamamıştı...dusman kimdi? Osman Gazi ve Fatih'in kızılelması gibi bir hedef var mıydı?
Bence yoktu...zira Osmanlı doğal sınırlarına ulaşmış, büyük imparatorlukların hepsinin kaçınılmaz girdabına girmişti. Gücünü korumak için heryerde ve her konuda olmaya çalıştıkça eriyordu...eridigini anlaması için stratejik bir planı olmalıydı ama yoktu.
Gücünü korumak için askeri harcamalar arttı, asker sayısı arttı, buna rağmen stratejik çıkmazla beraber ağır yük Anadolu'da Celâli Isyanlariyla patlak verdi ( Mini buzul cağının etkisini göz ardı etmiyorum- Sam White'ın eserlerine bakınız)... hala süper güçtü ama aksıyordu.
Bir başka süper güç...Britanya imparatorluğu 7 yıl savaşları ile Fransa'nın kolonilerine el koydu, peşi sıra gelen masrafların yükü ile ABD koloni ayaklanması başladı. Toprak kaybetti, ama yine de toparlandı. Sanayi devrimi filizlendi. Osmanlı sonrası Türkiye'sinin 1950de
rakamsal olarak ulaştığı şehirli/köylü nüfus oranına Britanya daha 1850lerde varmıştı bile. Yenilgiler ve maglubiyetlerden ders alarak Britanya imparatorluğu büyüdü. Sonra her süper gücün düştüğü tuzağa düştü, heryerde olmak herseye karışmak hastalığı onu da yakalamıştı.
Afrikadaki Boer savaşı Londra'nın Viyana'sıydı. Harcanan para ve insan kaybı muhteşem süper güç için bile fazlaydı. Imparatorluğun sembolü Kraliçe Victoria tahta çıkışının 60.yılını kutlarken (1897), Diomand Jubilee olarak bilinir, çoktan eski kolonisi ABD'nin sanayi üretiminin
gerisinde kalmıştı. Almanya, yeni çağın teknolojisi (20.yy ilk yarısına kadar sürdü- Tesla'ya göre elektronik asla bu elektrik tekonolojisini geçemezdi tam tersi oldu) elektrikli aletler üretiminde Avrupa ve dünya lideriydi...sonrası malum, büyük yıkım olan 1.Dunya savaşı...
Savaş bittiğinde Ingiltere yenenler kulübünün lideriydi, Ama zamanın Genelkurmay başkanının ifadesiyle Batum'dan Basra'ya oradan Mısır'a ve Ren nehrine kadar heryerde ordusu dağınık halde ve yorgundu. Askeri terhis etmezse bir ordu isyanı başlayabilirdi.
Londra'nın ABD'ye olan toplam borcunu nasıl ödeyeceğini bilen de yoktu. Osmanlı'nın 1600lere girerken yıpranmış ordusu ve bitik ekonomisi( stratejik hedefsizlikle) cisimleşmiş halde Britanya'da şekil bulmuştu...
Yukarıdaki iddama döneyim, 17.yydaki bir Italyan ( Trajano) düşünür için Osmanlı veya 1919'da Istanbuldaki Ingiliz Muhipleri Cemiyetini ziyaret eden Damat Ferit için Britanya aynı şeyi ifade ediyordu. Hata yapmaz, devrilmez, her hareketinde gizem ve deha olan büyük güç...
Suriye-2022:
Ortalama bir West Point mezunu ABD subayı için Suriye güvenli, askeri olarak düşük riskli bir bölge. En büyük rakiplerinden Rusya'nın saçma hataları ile eriyip gittigini gözlemlerken keyif de alıyor olsa gerek. Oysa mensubu olduğu süper gücün nominal ve
kümülatif olarak insanlık tarihinin en pahalı ordusu çoktan Viyana'sını yaşadı. Bugün müstakbel kapışma alanı olan Pasifik'teki en yakın tehdidi nasıl karşılayacağı şüpheli. O askerin Suriye'deki görevini tanımlayan diplomat için ( buraya Jeffrey, McGurk veya Pompeo koyun)
işler daha karışık. ABD Viyana'sı Irak'tan ne umup ne bulduğunu daha anlayamamışken simdi de az maliyetli ( sahada ölen personel sayısına göre maliyet analizi Kissinger'dan beri uygulanır, giden para simdilik dolar hakimi için önemsiz bir ayrıntıdır) Suriye'de stratejik kargaşada
5 sene önce, ABD'nin liberal düşünce kuruluşlarına göre, Sincar'dan Akdeniz'e uzanan bir dost devlet hem uygun boru hattıyla Kuzey Irak petrolünü taşıyacak, hem bu devlet Iran'ı kontrol edecek hem de dinci grupların yükselişini durduracaktı. Macron ve Trump'ın
ilk görüşmesinde ( hani şu gırgır konusu olan Macron'un sırıtarak tekrarladığı sarılıp öpüşmeli toplantı) Macron basın önünde 'Iran'ı Akdeniz'den uzaklastiracagiz...' diyerek kavramları birbirine karıştırmış, zaten Lübnan iç savaşından beri Akdeniz'de olan Iran'ı lafzan
zikrederken sirkatini söylemişti. ABD'li diplomatın stratejik körlüğü petrol parası ile süslenerek Paris'e de havala edilmiş, Macron'u afallatmisti.( Chirac olsaydı teklifi yapanları azarlar, hicbir Fransız askerini Suriye'ye yollamazdı)...Turkiye'nin Suriye operasyonları,
Esad'ın yıkılmaması, Rusya'nın Akdeniz kıyısını yeni kurulacak devlete vermektense tüm Suriye'yi ateşe vermeyi düşünmesi...kisacasi iddalı stratejiden geriye ne kaldı şüpheli. Yukarıya dönüp, bağlayalım: süper gücü gözlemleyen bizler gizem, plan, akıl oyunları arıyoruz; oysa ki
ortada ne plan var ne de plan diye servis edileni yüklenecek bir ABD müesses nizamı. Jeffrey'in yazısı bu durumu anlatıyor. Yazının içeriğinde söz dinlemeyen bir ypg, Fırat'ın doğusunda ABD ile çalışan, batısında Türkiye'ye saldıran ( bu nasıl birseyse artık!), Irak'ta ise
ABD beklentilerine set çeken ( pkk, ABD'nin Kuzey Irak ve Iran stratejilerine zarar veriyor) bir örgüt var. Ve bununla ne yapacağını bilemeyen bir süpergüç...Daha anlatacak cok sey var ama ne yer müsait ne de okuyucu sabırlı. Simdilik burada duralım!!
Benim fikrime göre ABD-TR ilişkileri çok önceden yıpranmıştı. Bununla ilgili bir yazı için 👇
Bugün sizlere ABD ile Türkiye arasındaki gelişmelerin arka planında ilerleyen, biraz da bizim sorunlarımız ötesinde Washington'un hızlıca varmakta olduğu çıkmaz konusunda bilgilendirmek istiyorum. Uzun, çok aktörlü bir hikayenin resmini çizeceğiz.
Bugün ABD'yi kimin yönettiği konusunda yüzlerce komplo teorisi, sürreel hikaye duyarsınız. Oysa ki en temelde devlet denilen yapıyı doğal bir refleks olarak koruyan kuvvet, bir diğeri de devlet denilen yapıyı çıkarları için harcayan kuvvet var.
Uzun süredir 2.cisi baskın halde kendisini de ABD devletini de yok olmanın eşiğine doğru hızlıca savuruyor. Batı eksenli bakış açısına bakarsanız bu koca bir yalan. ABD hala ordu- arge- kültürel etki (soft power)- bilimsel patent üretimi kulvarlarında başat...buraya kadar doğru.
Since the Red Army's march to the west we haven't seen an operation shattered the defence lines positioned in a flat and vast line. In the Gulf War, to repel Saddam's forces, US army exerted combined forces air, land and special forces. #Ukraine
The disarrayed Iraqi divisions mostly faced heavy air bombardment initially, the willingness to fight has decreased under that pressure. But the ongoing combat at the east of Ukraine is the reminiscent of WW2's infantry- artillery counter offensive.
Apparently, the logistics of war is the most determinative factor of the Russian incapability in holding the lines and reorganizing secondary line.
Greeks are appalled by 9th September Celebrations in Izmir. They have assumption that 🇹🇷 is deeply divided in political means. Absurdly thinking any attempt to reclaim Turkish Anatolian Lands would be easier in that imaginary "turmoil". Last night was a brief trailer of the unity
I always wonder why a nation doesn't interpret the proper lessons of old failures. The last man/woman will defend the homeland against a Greek incursion. The distorted vision granted by the politicians is confirmed as truth in Greece: "Turks are weak..time to move against them"
Since 80s with the beginning of Andreas Papandreu's tenure Greek education system indoctrinated the hatred to generations. The atrocities committed against Turks, Albanians, Vlachs, Macedonians are presented as a "struggle for freedom".
I'm content with that offer. USA should vet the roots of tension. How did it start? Why did #Greece's Russian made s300 locked onto Turkish airforce in a Nato exercise? Why does 🇬🇷 threaten the Nato not to use FIR against #Russia ?We need answers! And not to forget👇 @SecBlinken
Since the beginning of Ukrainian War, Athens has intensified her violations in Turkish airspace but each retaliation is depicted as a "threat". But it's all about dirty oil transaction on the Aegean. #Turkish drones might scrutinise the Russian- Greek oil trade.
Wiretapping scandal and the expat committee's duplicity to sweep state conspiracy under the rug on behalf of #Greek government. It's revealed that the government spied on thousands of citizens. It's needed to find a pretext- people might forget in the course of time:🦃
Cynically written columns can't help us to expound on the events deeply affecting the nations.Also hideously seeded orientalism in writings always ends up in the same dull conclusion. So let's dig out by comparing if Turkey and France are reliable allies? #Turkey#France#Nato
Macron and Trump's hot tempered discussion was another indication of France's rift with US on the issues like Nato and Turkey. Initially Macron slammed Trump then turned to annoy Turkey. (2019)👇 theguardian.com/world/2019/dec…
In that meeting he stated: "How it was possible to be a member of the Nato alliance and for 🇹🇷 to purchase the 🇷🇺 S-400 air defence system" His questions are welcomed by some "usual Turkey- lovers", the disparaging remarks of Macron had presented as concerns of a Nato saviour.
That's the point! Turkey is the colossal contributor of NATO's defence doctrine. Contrary to constantly disseminated slander, Turkey did/ will do whatever it needs to weight counterbalance to Russia. #Turkey#NATO#Ukraine
Hope people would grasp that the cheap fallacy of Greece is exposed again.
Hint: Greece is increasingly becoming sole hub for Russian oil.
( %40 of Whole Russian oil in March; %65 in June)