Profile picture
karagullecioglu @karagullecioglu
, 16 tweets, 3 min read Read on Twitter
Başkaya, görüşlerini dikkatle değerlendirmek gereken, saygıdeğer bir düşünür; bu yazıda vardığı sonuçların da virgülüne kadar doğru olduğunu düşünüyorum. Ne ki bu sonuçlara varırken kurduğu teorik çerçeve, bana sorunlu görünüyor. Mümkün olduğunca kısa özetlemeye çalışacağım.
(1) Başkaya’ya göre “AKP... birincisi... sömürünün... tadına öylesine vardılar ki, ballı böreği bırakmak istemiyorlar; ikincisi, iktidardan düştükleri anda mutlaka yargılanacaklarını... biliyorlar.” Ben, bu formülasyonun hatalı olduğunu düşünüyorum.
(2) İkincisinden başlayayım: her devletin kendi siyasi gelenekleri vardır; bu gelenekler kurumsal nitelik taşırlar. Türkiye devletinin siyasi geleneklerinden biri, devr-i sabık yaratmamaktır. Bu, şu anlama gelir: hiçbir hükümet, bir önceki hükümeti YARGILAMAZ.
(3) Dolayısıyla bu beklenti, eğer sadece AKP’nin devrilip düzeniçi hükümet değişikliği öngörüyorsa beyhudedir; zira her düzen partisi, bu yol bir defa açıldığında kendisinin de yargılama konusu olabileceğini, dolayısıyla siyasi iktidarın meşruiyetinin ortadan kalkacağını bilir.
(4) Önermenin birinci bölümü, yani AKP’nin bir talan mekanizması olduğu, her ne kadar yaygın kabul görüyorsa da, bence mevcut durumu tam ifade etmiyor. Ben AKP’nin, tekelci burjuvazinin yeni bir kesiminin siyasi temsilcisi olmakla kalmadığını, bizatihi o olduğunu düşünüyorum.
(5) Bu anlamda AKP, artık bir siyasi parti değildir; o bir kartel idaresidir ve bu kartel, bütün karteller gibi, esas itibariyle azami kâr oranını gerçekleştirmeyi hedefler. Ama AKP bundan ibaret de değildir; aynı zamanda siyasi islamın bir organizasyonudur.
(6) Başka deyişle AKP, geleneksel siyasi partilerden farklı olarak, ancak faşist partilerle karşılaştırılabilecek İDEOLOJİK bir örgüttür ve gene bütün faşist partilerde olduğu gibi, kendi paramiliter teşkilatını kurmakla yetinmeyip devleti kendi organizasyonu haline getirmiştir.
(7) Ne ki AKP’nin menfaatlerini gözettiği kartelin ta kendisi olması, bence özgün bir faşist rejimin kuruluşuna tanıklık eder. Her faşist devlet, menfaatlerini temsil ettiği mali sermaye karşısında belli bir özerklik alanını korumasına rağmen, AKP bunu ortadan kaldırmıştır.
(8) Devletin bütün refleksleri bu nedenle AKP kartelinin refleksleri olarak yeniden düzenlenmiştir. Demek ki attığı her adımda sadece AKP devletinin devamlılığı değil, AKP karteline azami kâr oranı sağlama hedefi de gözetir.
(9) Bütün diktatörlüklerde asgari bir hukuk olduğu halde, despotizmde hukukun tamamen otadan kalktığı, AKP’nin de despotik bir rejim olduğu iddiası ise, bana, aslında marksizmle uzak yakın hiçbir ilişkisi olmayan, Beşikçi’nin “sömürge bile olmayan Kürdistan” tezini hatırlattı.
(10) Ben, burjuva-faşist-bonapartist vb. diktatörlüklerin dışında bir de despotik rejim tanımı olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla bu iddia, zorlama görünüyor.
(11) Başkaya, anladığım kadarıyla bu durumu, devletin sınırlı özerklik alanının ortadan kalkmış olmasına dayandırıyor ki, yukarıda (7) başlığı altında söylediğim gibi, aslında bu, tamamen başka bir durumun: AKP’nin temsil ettiği kesimin ta kendisi olmasının sonucudur.
(12) AKP, Türkiye’de ilk defa klasik faşist rejimlere çok benzer bir şey kurmuştur; ilk defa YAYGIN BİR KİTLE TABANINA dayanan ve ideolojik olarak siyasi islama yaslanan bir rejim kurulmuştur. Ama özerklik alanı meselesi, onu gene de klasik faşist rejimlerden ayırır.
(13) Her ne kadar bu mevzuyla doğrudan bir ilişkisi olmasa bile, geçerken şunu da belirteyim: 12 Eylül’ün (tırnak içinde belirtilmiş olsa bile) bir “kemalist” ordu darbesi olarak nitelenmesi de, tarihi ve siyasi olarak doğru olmadığı gibi, faşizme karşı olası ittifakları yaralar.
(14) Hiçbir faşist rejim sandıkta değişmez. Her faşist rejim devrildikten sonra tribünale konu olur; bu, en azından POLİTİK DEVRİMİ gerektirir. Ne ki bizde bununla sınırlı kalamaz; AKP’nin temsil ettiğiyle bir ve aynı şey olması, en azından bu sınıfın tasfiyesini de gerektirir.
(15) Tekrar edeyim; boykot vesilesiyle birkaç gündür söylediğim gibi, Başkaya’nın son bölümde yaptığı önerilere katılıyorum, bu rejimden kurtulmak için halkın orgütlenmesi ve rejimle rıza ilişkisini ortadan kaldıracak eylem ve örgütlenme biçimlerinin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Missing some Tweet in this thread?
You can try to force a refresh.

Like this thread? Get email updates or save it to PDF!

Subscribe to karagullecioglu
Profile picture

Get real-time email alerts when new unrolls are available from this author!

This content may be removed anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member and get exclusive features!

Premium member ($3.00/month or $30.00/year)

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!