Haluk DURAL
DPT eski Uzmanı
Millî Merkez Genel Sekreteri
S400 konusunda her kafadan ayrı bir ses çıkıyor, herkesin kafası karışıyor...
Bu konuda etraflıca bir çalışma yapıp mailime gönderen H.DURAL'ın analizi konuyu anlamamıza yarıyor.
Haziran günlerinde “S-400'ler yedek kulübesinde bekler mi?” ve “Kötünün iyisi hangisi?”
başlıklı iki yazı yayınlamıştır...
yenicaggazetesi.com.tr/mobi/s-400ler-…
savunma sistemi ile ilgili hazırladıkları rapordaki bilgileri esas alarak açıklamalarda bulunmuş
ve ikinci yazısının sonunda, anılan raporun sonuç bölümündeki değerlendirmeler +++
yenicaggazetesi.com.tr/mobi/kotunun-i…
"...S-400 ve PATRIOT sistemlerini kısaca özetlemek gerekirse, iki sistemin de ilk tasarım
yıllarından kalma önemli eksiklikleri olduğu, +++
olmalarına rağmen yeni nesil bir 'modern hava savunma sistemi' olarak kabul edilemeyecekleri görülmektedir.
yanında, genel hava hedeflerine karşı da bazı zafiyetleri bulunmaktadır.” denilen raporda
işaret edilen hususlar hakkında kendi araştırmalarımla elde etmiş olduğum ve geçmişte çeşitli
makalelerim ile +++
(İtalik yazılar anılan rapora aittir.)
1 - Ülkemizin komuta kontrol ağına ve diğer silah sistemlerine entegrasyonu mümkün
olmayan, bu nedenle günümüzün yoğun ve karmaşık harekât ortamında Türkiye tarafından
etkin şekilde kullanılamayacak bir sistemdir.+++
Halen ülkemizde NATO radar ağına bağlı 15 sabit radar ile yerli yapım 14 adet TRS-22XX
model taşınabilir radar bulunmaktadır.
sunulan Radar Ağı Projesi (RADNET) ile; Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan NATO ve Milli
radarlar bir ağ ortamında birleştirilmiş, bu radarlardan elde edilen bilgiler +++
kapsayan hava resmi oluşturularak istenilen komuta kontrol merkezinden izlenebilir hale
getirilmiştir.
fazla kontrol merkezinden yapılabilme kabiliyetine kavuşmuştur.
Bunlardan birincisi Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi (BHHM)-Eskişehir Komutanlığı asli
harekât merkezi, +++
göstermektedir.
_________________
[1]: Aydın Yazılım ve Elektronik Sanayi A.Ş. ayesas.com/tr
şirketimiz Ayesaş tarafından üretilen C3[2] sistemleri sahip oldukları Link 11B[3] kabiliyeti ile
NATO E3A AWACS, Barış Kartalı HİK[4] ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları ile +++
resim alışverişi yapabilmekte, Link-1[5] vasıtasıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın
HErİKKS[6] sistemleriyle taktik resim alışverişi yapabilmekte ve ATDL-1[7] kabiliyeti ile de
taktik resmin aktarılması ve silah kontrol komutlarının iletilebilmesi amacıyla +++
entegre olabilmektedirler.
Ayrıca envantere kazandırılmakta olan daha emniyetli ve kabiliyetli
Link-16[8] veri iletim sisteminin yaygınlaştırılması ile mevcut yetenek daha da artırılmış
olacaktır.
Demek ki; millî şirketimizin geliştirdiği +++
ve millî taşınabilir radarlarımız ile hava, deniz ve kara unsurlarından alınan veriler, eş zamanlı
aktarılıp, Eskişehir ve Diyarbakır Birleşik Hava Harekât Merkezleri’mizde birleştirilerek, +++
ve silah kontrol komutlarının iletilebilmesi amacıyla, füze sistemlerine entegre olabilme
imkânlarına sahip bulunmaktayız.
Yerli yapım TRS-22XX
radarlarımız ise 30 km irtifa ve 470 km menzilde etkindir.[9]
S-400 sisteminin arama radar
menzili 600 km’dir.
Akdeniz, Ege) yerleştirilirse,
S-400 sisteminin erken tesbit ve ikaz menzili daha da büyümüş
olacaktır.
Radar Sistemleri’ne kolaylıkla bağlanabilir ve bunlardan alınan veriler NATO radar ağından
bağımsız olarak ayrı ve millî bir RADNET benzeri veri iletim sistemi ile +++
Merkezleri’mizde ayrıca değerlendirilip, S-400 füze sistemine gereken komutlar verilebilir.
karşı koyacak tedbirleri hızla alabilir.
Türkiye’nin kendisine yönelik bir hava taarruzu halinde NATO’dan bağımsız olarak
karar alma olasılığı, +++
sebeplerinden biridir.
NATO radar ağına bağlı olmanın yarar ve tehlikesi…
değişik radar tipi ile yaklaşık 300 sensörün birbiri ile irtibatlandırılmasını kapsayan NATO Hava Komuta Kontrol Sistemi (Air Command and Control System-ACCS) Projesi sayesinde++
tarafından yapılarak karar süreci kısaltılmaktadır.
rotaları ve muhtemel hedefleri Eskişehir ve Diyarbakır Birleştirilmiş Hava Harekât
Merkezleri’de birleştirilerek, anlık hava resmi çıkarılmakta, bu veriler Eskişehir ARS
tarafından +++
bilgisayarlarda işlenmekte,
dost/düşman tanımı kesinleştirilerek, planlama ve
görevlendirme yapılmakta, tehdidin önlenmesi için Türk Hava Kuvvetlerinin ilgili
unsurlarına harekât emri verilmektedir.
Yani,
Birleşik Hava Harekât Merkezi tarafından “düşman” olarak tanımlanırsa, Türk Hava Kuvvetleri
uyarılır.
merkezinde istenirse değiştirilebilir.
Yani Türkiye’ye yönelik taarruza kalkan hava objesi
istenirse “düşman” olarak tanımlanmaz ve Türk Hava Kuvvetleri uyarılmaz.
Ege denizinde icra edilen “Kararlılık Gösteri-1992” NATO tatbikatı dönüşünde 2 Ekim 1992
gecesi Muavenet muhribimiz, Amerikan uçak gemisi Saratoga’dan atılan; 9 km. menzile sahip bir füze ile vuruldu.
231 kg ağırlığında, 3,6 metre boyunda, bir hava savunma füzesi olmasına rağmen satıhtan
satıha yani suüstü hedeflerine de atılabilme özelliği olan, yarı aktif radar güdümlü iki
SeaSparrow füzesi tarafından vuruldu.)
algılamadı.
Çünkü geminin radarlarından yollanabilecek Dost-Düşman Tanımlama-IFF[11]
sorgu sinyaline füzelerin radarından “dost” sinyali verildi +++
uçağı, IFF sinyalini kapattığı için attığı füze ile F-16’mızı vurdu. +++
Türk F-16’sını dost olarak göreceği için uçağımıza radar kilitlemesi yapan Yunan uçağının
silahları çalışmazdı.
sistemdir. +++
ARROW benzeri füze sistemleri, S-400 sistemine nazaran çok daha yüksek bir teknoloji ve
önleme kabiliyeti ile çok daha büyük alanları balistik füzelere karşı koruyabilmektedir.
anlamı yoktur.
THAAD ve Arrow füzeleri ancak, seri üretimi başlamış olan Rusya’nın yeni S-500 sistemi ile
mukayese edilebilir.
olmakla beraber, radar, füze ve taşıyıcı araçlarının yapısal büyüklüğü nedenleri ile yeni nesil
modern hava savunma sistemleri ile karşılaştırıldığında ideal bir sistem olduğu söylenemez.
Kastedilen yeni nesil modern hava savunma sistemlerinin ne olduğunu bilmeden bu yargıya yorum yapmak mümkün değildir.
Ancak, +++
savunma sistemleri” yerine bunlarla karşılaştırıldığında ideal olmadığı iddia edilen S-400 hava
savunma sistemlerini inceleyip, +++
etmelerine ABD’nin şiddetle karşı çıktığı dikkate alınırsa, S-400’lerin çok etkili ve modern
yüksek irtifa hava savunma sistemi olduğu kuşku götürmez bir gerçek olarak ortaya
çıkmaktadır.
nedeniyle düşman uçakları tarafından kolaylıkla imha edilebilecek bir sistemdir. Bu nedenle
başka silah sistemlerinin koruması altında bulunmak zorundadır.
dikey duran 92N6E Grave Stone atış Kontrol Radarı’nın “düşman
uçakları tarafından kolaylıkla imha edilebilecek” olduğunu söylemek büyük bir çelişkidir.
5 m ile 30 km irtifadaki bütün hava unsurlarına karşı etkili
olduğu S-400’lerin her çeşit hava saldırılarına karşı geliştirilmiş olduğu hatırlanırsa, bu radarın
bulunduğu S-400 bataryasına bir düşman uçağının yaklaşabilmesi zaten mümkün değildir.
belirtilmesi göz önünde bulundurulduğunda,
rakip sistemlerin yaklaşık iki katı gibi fahiş bir fiyatla tedarik edildiği görülmektedir.
Savunma Sanayi İcra Komitesi-SSİK yürütücülüğünde yapılan uluslararası ihale, çeşitli
aşamalardan geçtikten sonra 31 Ocak 2014 tarihinde sonuçlanmıştı.
Rusya Antey 2500 (S-300VM),
ABD Patriot PAC-3,
Fransız-İtalyan ortaklığı
Samp-T füze savunma sistemiyle, Çin ise FD-2000 (HQ-9) sistemleriyle ihaleye katılmıştı.
26 Eylül 2014 de SSİK toplantısında,
Çin teklifinin birinci sırada geldiği açıklanmıştı.
Çin : 3,5 milyar dolar
Fransa-İtalya ortaklığı : 4,4 milyar dolar
ABD : 4,5 milyar dolar
olan teklifler alınmış ve bilindiği gibi ihale iptal edilmiştir.
S-400’ün fiyatının nasıl “iki kat fahiş bir fiyat” olduğunu söylemek anlaşılır gibi değildir.
[18] : S-400 radarlarının ayrıntıları için bkz. Haluk Dural, “NATO tehdidi +++
dunya48.com/haluk-dural/30…
Rusya’dan 2,5 milyar dolara alınmasına karar verilen 2 adet S-400 sisteminin her birinde
2’şerden toplam 4 batarya bulunmaktadır.
Her bataryada, radar ve komuta merkezi ile 9 tane rampa, toplamda ise 36 rampa
bulunmaktadır.
Alınacak füze sayısı 144 adet olup, yedek 48 dahil olmak üzere toplam 192 füze alınacaktır.
ABD, Türkiye’nin S-400 sistemi almasını her yola başvurarak engelleye çalışırken,
ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı +++
“Dışişleri Bakanlığı,
tahmini 3,5 milyar dolar değerinde, 80 MIM-104E Güdümü Yükseltilmiş
Patriot füzesi,
60 İleri Kabiliyet Patriot-3 (PAC-3) füzesi (toplam 140 füze) ve ilgili ekipman satışını 19 Aralık 2018’de onaylamaya karar verdi. +++
konusunda bugün Kongreyi bilgilendirdi.” ifadesi yeraldı.
Patriot sistemleriyle ilgili satış teklifini Türk tarafına iletildi.
4 AN/MQP-65 radar seti,
4 kilitlenme kontrol sistemi,
10 anten direk grupları,
20 M903 fırlatma istasyonu,
5 elektrik santralinin yanı sıra iletişim teçhizatları, test cihazları, menzil programları ve destek ekipmanlarının dâhil olduğu++
PATRIOT Sistemi ise;
1- Ülkemizin komuta kontrol ağına ve diğer silah sistemlerimize entegre edilebilecek ve diğer
sistemlerle eşgüdüm halinde ortak çalışabilecek eski nesil klasik bir NATO hava savunma
sistemidir.
gelecek herhangi bir tehdit, NATO karargâhlarında değerlendirilerek, Türk Hava Kuvvetlerine
bildirilecektir.
ABD’li diplomatlara bilgi veriliyor. “Türklere, Rusya’nın Türkiye’nin rolüne karşı olmadığı
konusunda güvence verilmelidir. Ancak, PAC-3 bataryalarının NATO’nun komuta ve
kontrol mimarisi içinde olacağı+++
Diğer bir deyişle, Türkiye’nin alacağı (eğer alırsa) Patriot’ların tetiği NATO
karargâhındaki ABD’li generallerin elinde olacaktır.
fazla bölgeyi koruyabilir.
'Hit to kill' kabiliyetini test atışları ile göstermiş bir hava savunma
sistemidir.
bir balistik füze savunma yapısının atmosfer içindeki düşük irtifalarda önleme yapan küçük bir
oyuncusudur.
[20] :
trthaber.com/haber/gundem/a…
401152.html
arama açısının 120,
önleme açısının 90 derece ile kısıtlı olması nedeniyle diğer hava savunma sistemlerinin desteği olmadan harekât alanındaki varlığını
sürdüremez.
savunma sistemi değildir.
Sosyal medya üzerinden yapılan yoğun dezenformasyon nedeniyle
olduğundan çok daha kabiliyetli olduğu zannedilen klasik bir hava savunma sistemidir."
Sayın Ahmet Takan’ın kendisine iletilen raporun, Türkiye’nin S-400 sistemi almasının sakıncalı
olduğunu göstermek için hazırlanmış taraflı bilgilerle bezendiği anlaşılmaktadır.
ve nereden yapılmasına karar vermeden önce, Türkiye’nin hava savunması için elzem olan
“tehdit değerlendirmesi” yapılması gerektiğini, varılacak sonuca göre sistem ihtiyacının +++
Peki Türkiye’nin hava saldırısı ve balistik füze tehdit algılamasındaki öncelikleri nelerdir?
nihaî tercihini Türkiye’ye yönelttiği tehditlerine 14 Ocak 2019 Pazartesi günü attığı tivitle
“Kürtlere saldırması halinde Türkiye’yi ekonomik olarak MAHVEDERİZ” diyerek düşmanlığını+++
planladığı saldırıda, Kürecik’teki İran’ı gözetleyen ABD radarı nedeniyle İran’ın bu noktaya
yapacağı balistik füze saldırısına maruz kalacaktır.
silahları nedeniyle ülkemiz İran ve Rusya’nın potansiyel balistik füze hedefi olacaktır.
Her iki durumda da Türkiye’nin kendini koruma şansı, imkân ve kabiliyeti yoktur.
çerçevesinde kurulmak istenen Kürdistan girişimine,
Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları
üzerindeki haklarımızın savunulması,
Ege Denizindeki hak ve menfaatlerimizin korunması için+++
NATO ülkeleri ve İsrail’in saldırılarına
karşı bir anavatan savunmasına başlarsa,
bu düşmanlardan ülkemize yönelik balistik füze ve
ilâveten hava taarruzlarına karşı sahip olduğu savunma imkânları yetersiz kalacaktır. +++
Bu durumda ABD ve NATO kaynaklı yüksek irtifa hava savunma sistemlerinin Türkiye’yi
koruyacağı düşünülemez.
Bu tür bir tehdit değerlendirmesine karşı S-400 sistemi Türkiye’ye stratejik bir caydırıcılık sağlar.