📌MEVLANA - AHİ EVRAN VE MEVLANA HACI BEKTAŞ-I VELİ İLİŞKİSİ.
(Lütfen sonuna kadar okuyalım)
1)Ahi Evran (Evren) Nasîrüddin Mahmûd Azerbaycan’ın Hoy kasabasından doğmuştur.
1255’te I. Alaeddin Keykubad’ın isteği üzerine Konya’ya gitmiştir.
Prof.Dr. Mikail Bayram, Ahi Evren’in latifeler içeren iki kitabını ortaya çıkarıp Nasreddin hoca fıkraları ile karşılaştırmıştır. Bazı fırkaların bizzat aynı olduğunu, bazılarının arasında da büyük benzerlik olduğu görmüştür.
“Ey can, gurbet illerde daha ne kadar duracaksın, dön gel artık. (…) Geri dön, çünkü o mecliste senin kıymetin bilinmez. Yüreği taş kesilenlerle oturma. Çünkü sen benim soyumun incisisin.”
Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatı hakkında bilgi veren ana kaynak durumundaki Vilayetname’de geçen bir anekdot şu şekildedir:
"Saru Kırşehri’ne doğru yola çıktı. Nureddin Hoca’ya vardı. ‘Sultanım’ dedi, ‘kardeşimin evine bir derviş geldi, garip halli bir kimse. Kalkıp bir yere gitmez. Bir adam gönderin de bu dervişi ordan yollasın.’
Hacı Bektaş adama "mülk sahibi gibi konuşuyorsun, beni buradan kimse çıkaramaz. Var git yoluna” diye cesaretli konuşunca Cacaoğlu Nureddin bu kez kendisi atına atlar, Hacı Bektaş’ın yanına gelir.
Hacı Bektaş’ı Veli Mevlana’ya “Dünyada kopardığın bu kıyamet nedir?” ve “Halkın bu kadar evini barkını yıktın” derken Moğol istilasını kast etmiş olabilir mi?
Hacı Bektaş-ı Veli’nin “Eline, diline, beline hakim ol” sözünü hepimiz biliriz.
Elinle kimseye zarar verme, dilinle yalan söyleme veya kimseyi incitme ve zina etme gibi anlamları olan güzel bir sözdür.
Ben öyledir veya öyle değildir demiyorum, ama bir düşünün bakalım.