Aydınlanacağınızı düşündüğüm bu yazıda İran’ın #nükleer silah macerasındaki son durumu ve sürekli duyduğumuz uranyum zenginleştirmesinin anlamını ele almak istiyorum.
Biraz teknik gibi gelebilir ama eminim ki yazı sonrasında birçok haberi daha iyi anlayacaksınız.
Nükleer enerji santral yakıtı, uçak ve gemi yapımı, zırh kaplama gibi birçok alanda kullanılan uranyum, nükleer patlayıcıların da temelini oluşturur.
Uranyumun zenginleştirilmesindeki amaç ise nükleer fisyon sırasında en iyi sonucu veren U-235 atom miktarını artırmak. Bunu da en az %2-5 seviyesinde zenginleştirerek nükleer reaktörlerde kullanılacak seviyeye getirmek gerekiyor. Bu oranlarda da şöyle bir fark var.
% 1’e kadar olan kısım doğal uranyum olarak geçerken, % 5’e kadar olan zenginleştirilen uranyum nükleer santrallerde kullanılıyor. % 20 üstü ise reaktörlerde araştırma için zenginleştiriliyor. Dananın kuyruğunun koptuğu seviye ise % 90 ve üzeri.
Bu seviyeden sonra artık nükleer silaha ulaşmış oluyorsunuz.
Fakat burada bilinmesi gereken nokta ilk aşama. Yani bir ülke uranyumu % 4 zenginleştirmek için enerjisinin yüzde 83.5’ini harcaması gerekirken, diğer seviyelere harcanacak enerji oranı %8 ve %8.5 olarak sıralanıyor.
Yani ilk aşama en uzun soluklu dönem. Burasını atlatan bir ülke zaten nükleer silaha çok yaklaşmış oluyor.
İran ile P5+1 ülkeleri arasında yapılan nükleer anlaşmadan önce İran yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş yeterli miktarda uranyuma sahipti. Yani 2-3 ay daha beklenilseydi,
#İran dünyada nükleer silaha sahip 10. ülke olacaktı. Ama anlaşma sonrası bu süre 1-2 yıla çekildi. ‘Trump Amerikası’nın anlaşmadan ayrılmasıyla İran sınırları aşarken, zenginleştirme oranlarını tekrar yükseltmeye başladı.
13 Nisan’daki son resmi verilere göre İran, %60 oranında uranyumu zenginleştirmeye başladıklarını açıkladı. ABD merkezli #Silah Kontrol Birliği adlı örgüte göre kısa vadede İran’ın nükleer silaha ulaşma şansı çok zor ama zaman da git gide daralıyor.
Biden yönetiminin önünde iki yol var. Ya nükleer silaha sahip bir İran’ı yaptırımlarla daha da sefalete sürükleyecek ya da nükleer silahı olmayan İran ile ilişkilerini sürdürecek. @baydno
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1️⃣ Suudi Arabistan makamları, ülkedeki 8 #Türk okulunu 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı sonunda kapatma kararı aldı.
2️⃣ Çin'in yurt dışında daha sert ve agresif bir politika izlediğini söyleyen ABD Dışişleri Bakanı Blinken, ”Dünya düzenine tek tehdit Çin’dir.” dedi.
3️⃣ Kırgız halkına başsağlığı dileyen Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Kırgız-Tacik sınırındaki silahlı çatışma sonrası Kırgızistan’a yardım göndermeye hazır olduklarını açıkladı.
İsyancılarla çıkan çatışmada ölen Çad lideri İdris Deby…
11 Nisan’da yapılan seçimlere göre oyların % 80’ini alarak 6. kez Cumhurbaşkanı seçilmişti. Kuzey #Afrika ve Sahel bölgesindeki radikal örgütlere karşı mücadelenin sembol ismi haline gelmişti.
NY Times'a göre bölgenin en donanımlı askeri birliklerini oluşturdu. İnsan hakları ve muhaliflere yönelik baskılara rağmen ABD ve Fransa ile çok iyi ilişkilere sahipti. Belki de 31 yıllık iktidarının en büyük sebeplerinden biri de buydu. Güçlü ve mücadeleciydi.
İrili ufaklı o kadar fazla isyanı bastırdı ki Çad medyası bile tam çetelesini tutamamıştı.
Geçtiğimiz ay ülkesindeki etnik ve dini çatışmalara bir yenisi daha eklenmişti. Nisan ayındaki seçimlerden sonra ülkenin farklı bölgelerinde Araplar ile Dagallar arasında çatışma çıktı.
Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki ‘#savaş’ ve arka planı…
Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki çatışmalarda 13’ü Kırgız 16 kişi ölürken, 165 kişi yaralandı. Çatışmalar, Golovnaya Barajı’nda #Tacikistan askerlerinin kamera sistemi kurmak istemesi üzerine başladı
ve Kırgızistanlı askerlerin bölgenin kendi toprakları olduğunu söylemesi üzerine alevlendi. Sınırda bunu gören halk da taşlı sopalı birbirine girince ortalık iyice Cennet Mahallesi karakoluna döndü. Görüntüler bu yönde tabi.
İki ülke askerlerinin tankları mevzilenince ve küçük çaplı sıcak çatışmanın dozu ‘sınır çatışması’ boyutunu geçmeye başlayınca da Rusya ve Çin devreye girerek ateşkesi sağladı. Aslında olay bu kadar ama biraz arka planı var. Bu konu biraz uzun olsa da şöyle özetleyebiliriz.
Kıbrıs’ta garantör devlet olan İngiltere, adada #Türkiye ve Yunanistan’dan farklı olarak egemen devlet statüsünde. Ağrotur ve Dikelya bölgelerinde toplam 254 kilometrekarelik bir alanın sahibi olan İngiltere, adanın yaklaşık %3’ünü kontrol ediyor.
İngiliz hukukunun geçerli olduğu bu bölgede iki İngiliz askeri üssü var ve 8 bine yakın Kıbrıslı yaşıyor. (Geçen yıl sivil alanların işletim hakkını Güney Kıbrıs’a verdi)
Geçtiğimiz günlerde İngiliz The Sunday Express gazetesi’nin ortaya attığı iddia, haber sitelerindeki manşetler gibi okuyanları şoke etti, başlığı görenler gözlerine inanamadı.
🇹🇷🇪🇬🇸🇦🇮🇱🇦🇪 Türkiye, Mısır ve BAE ile yıllar sonra ilk kez diplomatik temas kurdu. Ama biz biraz geriye alalım…
Her şey #Libya ile başladı. Türkiye’nin desteğiyle ilerleyen Libyalı güçler, Sirte ve Vatiyye kapılarına dayanınca;
Mısır, BAE ve müttefik ülkelerden oluşa blok ile Türkiye karşı karşıya geldi. Taraflar bölgenin kırmızı çizgileri olduğunu açıklasa da Mısır lideri Sisi’nin “askeri müdahale” açıklaması oyunun rengini değiştirdi.
Olayların bu raddeye gelmesi hem Türkiye’yi hem de Mısır’ı öne süren diğer ülkeleri şaşırttı. Ya savaş olacaktı ya da…
Slovenya’nın Bosna’yı bölüp 3 büyük devlet çıkaran Balkanlar haritası…
Slovenya Başbakanı Janez Jansa’nın Batı Balkanlardaki istikrarsızlığa çözüm olarak sunduğu “Batı #Balkanlar-Daha ileriye” başlıklı non-paper belge,
Bosna Hersek’in bölünmesini ve bölgede üç büyük devletin varlığının olmasını istiyor.
Bildiğiniz gibi Bosna Hersek’in kendi içerisinde Sırp ve Hırvat bölgeleri var. Jansa’nın belgesinde bu bölgelerin Sırbistan ve Hırvatistan’a bağlanılması isteniyor.
Zaten bir liman ile denizlere ulaşan Bosna Hersek denizlerden koparılarak, savaş öncesi haline getirilmeye çalışılıyor.
Balkaneu’da yer alan haritaya göre Kosova ve Makedonya’nın belli bir kısmının Arnavutluk çatısında bir araya getirilmesi,